Fed'in piyasalara etkilerini değerlendiren DenizBank Özel Bankacılık Grubu Sermaye Piyasası Araçları Satış Yönetmeni Orkun Gödek, Fed'in piyasaların beklediği ve düşündüğünden daha güvercin bir imaj çizdiğini belirterek, "Daha önce ekonomik koşullara bağlı belirtilen politika duruşu eylül ayı toplantısı ile birlikte yurtdışı belirsizliklere, yumuşak enflasyon görünümüne, iş gücü piyasasında biraz daha iyileşme görmeye ve doların güç kaybetmesine bağlanmış gibi görünüyor" dedi.
Faiz artışı konusunda 'yıl içerisine dair beklenti korunuyor' mesajının verilmek istendiğini ancak sürpriz etkisinin hala masada olduğuna dikkati çeken Gödek, artık bugün itibarıyla Çin'den gelebilecek her kötü verinin kısa vade için riskli varlıklarda algının artması anlamına geleceğini söyledi. Avro/dolar paritesinde 1,1450-1,1615 dirençlerinin kısa vade içerisinde test edilebileceğini öngören Gödek, bu noktada tek riskin Avrupa Merkez Bankası (ECB) cephesinden parasal genişlemeye dair gelebilecek mesajlar olduğunu ifade etti.
"Dolar/TL'de 2,9015 gündeme gelebilir"
Orkun Gödek, dolar/TL'de yüzde 23,6 fibonacci seviyesi olan 2,9650 bölgesinin test edilebileceğini tahmin ederek, şunları aktardı:
"Daha aşağısı ilk etapta artan güvenlik endişeleri ve 1 Kasım genel seçimleri öncesinde kalıcı olma problemi ile karşılaşabilir. Kurumsal döviz taleplerinin kurda olası geri çekilmeleri alım fırsatı olarak değerlendirip değerlendirmeyeceği merak konusu. Eğer yurtiçi yatırımcılar yurtdışına paralel hareket etmek isterse düşük bir olasılıkla da olsa 2,9015 bölgesi gündeme gelebilir. Ancak TL varlıklar için zeminin kaygan olduğu gözardı edilmemeli. İlk etapta 2,9650 bölgesi kritik."
Gödek, altının kısa vadede prim yapabileceğini ve altının ons fiyatında 1.150-1.160 dolar bölgesinin hedeflenebileceğini dile getirdi.
Borsa endekslerinin faiz artsa da artmasa da en karlı çıkacak varlık sınıfı konumunda olduğuna işaret eden Gödek, BIST 100 endeksi için 14 Temmuz 2015'te başlayan düşüş hareketinin önemli dönüm noktaları 76.700-78.500 puan seviyelerinin test edebileceğini söyledi.
Kalıcı bir yükseliş trendini ülkeye dair riskleri düşünerek beklememek gerektiğini savunan Gödek, "Yurtiçi tahvil piyasasında bir miktar geri çekilme görürsek şaşırmamalı. TCMB'nin 22 Eylül'de gerçekleştireceği PPK toplantısında sadeleşme politikasını yürürlüğe koymayı geciktirecektir. TL'nin değer kazanması ile birlikte ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinde düşüş görebiliriz" ifadelerini kullandı.
"Fed'in etkisi kısa vadede olumlu, ancak uzun vadede iç dinamikler önemli"
ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise Fed'in faizleri artırmamayı ve beklemeyi tercih ettiğini belirtti. Genel beklentilerin tam bir ayrışmayı işaret ettiğini anımsatan Erkan, "Sadece piyasa oyuncularının değil, finans kurumları ve hatta gelişmekte olan ülkeler bile kendi içlerinde iki gruba ayrıldı. Fed'in faiz artırması gerektiğini düşünenler ve bunun tersini düşünenler. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki bu temenni ayrışması dikkat çekiciydi" dedi.
Bunun da aslında gelişmekte olan piyasalardaki asıl meselenin Fed'in değil, iç dinamiklerin olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Erkan, dolayısıyla iç dinamikleri ve riskleri fazla olan ve dış finansmana ihtiyaç duyan gelişmekte olan ülkeler için görünüm kısa vadede rahatlama yaratsa da uzun vadede belirsizliğin devam ettiğine işaret ettiğini söyledi.
Erkan, şunları kaydetti:
"Yumuşak bir geçiş aslında piyasaların beklentisini gerçekleştirmesi ve belirsizliği ortadan kaldırması, aynı zamanda dışsal risklerin de gözetildiğini gözler önüne sermesi açısından daha olumlu bir görünüm yaratabilirdi. Fed açısından da geç kalan ve olması gerektiğinden daha hızlı olan faiz artırımlarının maliyetinden ise kademeli ve yavaş yavaş artan faizin maliyeti daha tercih edilebilir olacaktı. Ancak gördüğümüz kadarıyla enflasyonun zayıf seyri ve küresel piyasalardaki olumsuz hava Fed'i bu karardan alıkoymuş. Fed belirsizliğinin devam etmesi ilerleyen dönemde piyasalarda yüksek volatiliteyi işaret etmektedir. Fed balon oluşumuna neden olabilir, dolayısıyla faiz 2015'te veya 2016'da, ne zaman olursa olsun çok geç kalmamalıdır."
Türkiye'nin aralık Fed toplantısına kadar içeride kırılganlığı artırıcı faktörleri ortadan kaldırması gerektiğini belirten Erkan, dolar/TL'nin kısa vadede rahatlayacağını, ancak Fed etkisi geçtikten sonra iç gelişmelerin piyasaya hakim olabileceğini ve dolar/TL'nin 2,90'lı seviyelerde kalıcı olamayarak yükselebileceğini sözlerine ekledi.