Köyceğiz Gölü'ne dökülen Yuvarlakçay'a hidroelektrik santral
kurulmasına karşı çıkan köylüler 69 gündür çadırda nöbet tutuyor. HES'lere karşı
rap grubu kurup şarkı besteleyen köylülerin eylem alanında dilek ağacından
'temsili' anıt ağaç mezarına kadar yok yok...
“ÖÇK (Özel
Çevre Koruma) gibi dallandırma/Yuvarlakçay’ı sallandırma/kendini bize
ballandırma/Pınarköylüyü saf mı sadın?/Hes hes hes hadi be sen de/kes kes kes
beni iyi dinle!’
Pınarköylü 84 yaşındaki Fatma nine ve arkadaşlarının
kurduğu ‘Şalvar Rap’ grubu, Yuvarlakçay üzerine hidroelektrik
santral (HES) kurulmak istenmesini bu şarkıyla protesto ediyor! Pınarköylüler ne
kadar inatçı olduklarını eylemleriyle kanıtladı. Radikal, Yuvarlakçay’da çadır
kuran HES direnişçilerini 66’ıncı gününde (5 Mart) ziyaret etti.
Yuvarlakçay, Muğla’nın Köyceğiz ilçesi Beyobası beldesinin yaşam
kaynağı.
Topgözü mevkiinden başlayıp 15 kilometre kat ettikten sonra
Köyceğiz Gölü’ne dökülüyor. Saniyedeki akış miktarı yıllık ortalama 3 bin 500
metre küp.
Yuvarlakçay’ın suları, yöre ağzıyla yer altından ‘kaynayan’
suların yüzeye çıkmasından oluşuyor. Öyle ki bazı yerlerde ağaçların içinden
çıkıp çaya akıyor. Kayaların içinden, her yerden sular fışkırıyor. Bölge,
turistik restoranlarıyla da ünlü. Yaz sıcağından kaçanlar, buz gibi suların
üzerine kurulu tahta çardaklarda oturarak serinliyor. Restoranlar yılda yaklaşık
200 bin kişiyi ağırlıyor. Yuvarlakçay’ın suları, Köyceğiz Gölü’nü
besliyor. Yeryüzünde denizle bağlantısı olan göllerin sayısı parmakla sayılacak
kadar az. Köyceğiz Gölü o göllerden biri.
Yuvarlakçay üzerine yapılmak
istenen HES projesine göre ise akarsu yatağına 500 litre/saniye, köylünün sulama
için kullandığı kanala ise 450 litre/saniye su bırakılacak.
Köylüler, bu
miktarın kendilerine yetmeyeceğini, hem Yuvarlakçay’ı, hem de kendilerini
kurutacağını iddia ediyor.
ÇED raporu istenmedi
bile
HES projesinin lisansı, Akfen Holding’e
ait. Akfen 48 yıllık lisansını 2007’de aldı. O tarihte 25 megavatın altındaki
HES’ler için Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu gerekmiyordu. Bilgilendirme
toplantıları yapılmadı. Kamulaştırma işlemleri bitti.
Köyceğiz
Orman İşletme Şefliği projede yer alan 900 çam, izin verilen sekiz ve
izinsiz iki anıt ağaç ve üç de sığla (günlük) ağacının kesimini yaptı. İddiaya
göre ağaçlar gece vakti ve iki gün içinde kesildi.
Pınarköylüler harekete
geçti. Köylüler, şirketin inşaata başlamasını ve kesilmiş ağaçların toplanmasını
engellemek için 19 Aralık 2009’da çadır kurup nöbet tutmaya başladı. Çadırlarda
sürekli kalanların sayısı 50-60. Eylemlerde sayı 2 bini
buluyor.
Köylülerden Muhammet Daşkın şaşkın:
“Çocukken bu
çınarların altında koşup oynardık, ağaçların kesildiğine hâlâ inanamıyorum.”
Pınar Daşkın “Önce suyumuz” derken çiftçi Murat Bulut da su giderse 15 dönüm
arazisini sulayamamaktan endişeli.
Köylüler bir de Yuvarlakçay
Koruma Platformunu kurdu. İlk eylem, Özel Çevre Koruma Kurulu’na (ÖÇK)
karşı yapıldı. ‘Neden izin verdin’ eyleminde ÖÇK binasına çelenk konuldu.
Kesilmiş ağaçları toplamaya gelen ekip püskürtüldü. Geçen iki ayda çadır alanını
CHPli Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Leman Sam’a, MHPli Oktay Vural’dan müzisyen Tolga
Çandar’a pek çok kişi ziyaret etti.
Avukat Berna Babaoğlu
Ulutaş’ın verdiği bilgiye göre, köylüler adına iki suç duyurusunda
bulunuldu. İptal ve yürütme durdurma istemli 11 ayrı idari dava açıldı.
Ulutaş, “138 bin metrekare ormanlık alan HES için özel bir şirkete
tahsis edildi. Anıtlar Kurulu’nun verdiği izin dışında yüzyıllık çınarların
kesldiğini tespit ettik. Ayrıca Anıtlar Kurulu’na da ‘neden izin verdiği’
konusunda dava açtık. ÇED muafiyetinin iptali, DSİ’nin verdiği ‘Su kullanım
hakkınının iptali’ konularnda, imar planlarıyla ilgili davalar açtık. Hukuki
mücadelemizde kazanacağımıza inanıyoruz” diyor.
Köylüler
eylemlerini daha duyulur hale getirmek için rap grubu bile kurdu!
Gruptaki kadınların kıyafetlerinden esinlenilerek Şalvar Rap adı verilen
grubun üyelerinden biri de 84 yaşındaki Fatma nine. Rapçi Fatma nineden, sekiz
yaşındaki Yasin’e kadar tüm köylü ‘Ölmek var, dönmek yok’ diyor. Beyobası
beldesi sakinleri de eyleme büyük destek veriyor.
Akfen:
Doğaya zarar gelmeyecek
HES projesinin lisans sahibi Akfen
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Radikal’e yaptığı açıklamada ‘halka
rağmen’ santral kurulmasına taraftar olmadığını belirterek şunları
dedi:
“Rahatsız oluyorlarsa proje yapılmaz. Çok önemli değil bizim için.
Ama o kadar rahatsız olmalarını gerektirecek bir şey yok. Kendim gidip bizzat
direnişçilerle konuşacağım. Hakikaten doğada değişiklik yapacağına inansam, ben
de aralarına otururum. Anıt ağaçları kesen ben değilim, Köyceğiz Orman İşletmesi
kesti. Gelsinler baksınlar; hukuksuz, izinsiz yapılmış bir şey varsa gereken
yapılsın. Biz göz önünde bir firmayız, sokaktaki adamlar değiliz ki,
paldır kültür yapalım. Sadece doğal yapıyı bozmadan, nehrin yatağını fazla
değiştirmeden yapılan, büyük olmayan bir proje. Bu bile rahatsız ediyorsa
oradaki oturulur, konuşulur. Müşterek bir karar verilir.”
Cıvıl
cıvıl bir eylem alanı
Pınaköylülerin 69
gündür eylem yaptıkları alanda bir de dilek ağacı var.
Bir köşede odun
ateşinde çaylar demleniyor, diğer tarafta HES projesi uğruna kesildiği
belirtilen asırlık çınarların yerine dikilen fidanlar sulanıyor. Kazanlar
kaynıyor, sofralar kuruluyor.
Burası Muğla’nın Köyceğiz ilçesi, Beyobası
beldesi Pınarköy’de Topgözü mevkii. Pınarköylüler, yaklaşık iki aydır kurdukları
çadırlarda nöbet tutuyor. Ziyaretçileri eksik olmuyor eylemcilerinin.
Testerecilerin elinden kurtarılan anıt çınar da, dilek ağacı ilan edilmiş.
Çaputlar bağlanıyor. Dilekler tek: HES’e Hayır! ‘Delil’ olarak saklanan
kütüklerin yanına kurulmuş sembolik mezarda, kesilen anıt ağaçların ardından
beddua ediliyor.