‘Ana Tanrıça Kenti’ Metropolis, 2 Bin Yıllık Mozaiklerle Tanıtılacak



Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Metropolis Antik Kenti Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serdar Aybek, ‘Ana Tanrıça Kenti’ olarak bilinen Metropolis'i, Türkiye'ye ve dünyaya, içinde bulunan 2 bin yıllık ‘iyi durumda ve eksiksiz kadın mozaikleriyle’ tanıtmak istediklerini bildirdi.

Aybek, yaptığı açıklamada, 20 yıldır sürdürülen Metropolis Antik Kenti kazılarında önemli eserlerin ortaya çıkarıldığını ancak, bunların gerektiği gibi tanıtım aracına dönüştürülemediğini belirtti.
 
Metropolis'te bir evin salon tabanında bulunan 4 kadın, 2 eros, 3 mask ve 6 hayvan resimli mozaiklerin yaklaşık 2 bin yıllık olduğunu anımsatan Aybek, şu bilgiyi verdi:
“Metropolis'te, Gaziantep Müzesi'nde sergilenen, Zeugma Antik Kenti'nden çıkarılan ve bölgeyi dünyaya tanıtan 'Çingene Kız Mozaiği'nden daha iyi durumda ve eksiksiz güzel kadın mozaikleri var. M.S. 2. yüzyılda oda tabanına dönemin çok ünlü sanatçılarının yaptığı bu eserlerde yerel olmayan, opal, lapis, turkuaz mavisi gibi dışarıdan taşlar getirilmiş. Eserlerin daha iyi ve canlı görülmesi için getirilen bu taşlar hiç bozulmadan günümüze kadar ulaşmış. Metropolis'i bu mozaik eserlerin güzelliğiyle dünyaya tanıtmak istiyoruz. Bu yıl, Roma Hamamı'nın önünde, sağlıklı yaşam merkezi olarak düzenlenmiş Palaestra'daki (güreş alan) çalışmalarımızda kırk metre uzunlukta ve kırk metre genişlikteki kare planlı yapının çevresinde altı metre genişliğinde geometrik bezemeli mozaikli galeriler tespit ettik. Bozulmamış bu mozaikler, Batı Anadolu'da bir alanda bulunan en büyük mozaik grubunu oluşturuyor. Bölgeyi gün yüzüne çıkardıktan sonra Metropolis'i, Türkiye ve dünyaya 2 bin yıllık iyi durumda ve eksiksiz mozaiklerle tanıtma şansını yakalayacağız. Hellenistik ve Roma dönemlerinde bu kentte yapılan sütunlar, sütun başları, evler ve mozaiklerde estetiğe çok önem verilmiş. O dönemde bu kadar estetiğe önem verilen başka bir kent olmadığını düşünüyorum. Kentin tamamı gün yüzüne çıktığında, Efes Antik Kenti kadar önemli bir merkez olacağına inanıyorum”.
 
Aybek, antik kentteki kazıların genişletilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bölgede 50 bin metrekare alanı kamulaştırdığını kaydetti.

Metropolis'in ören yeri statüsü kazanması ve ziyarete açılması için öncelikle bölgenin tel örgüyle çevrilmesi, güvenliğinin sağlanması, bilet satış noktası oluşturulması gibi projeler üzerinde çalıştıklarını anlatan Aybek, “Bölgenin çitle çevrilmesi için hazırlayacağımız projeyle yıl sonunda, İzmir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü 2 Nolu Kurul'a başvuracağız. Kentin çitle çevrilerek koruma altına alınması için İzmir İl Genel Meclisi'nden destek isteyeceğiz. Torbalı Belediyesi bölgeyi 24 saat kendi bütçesinden sağladığı 8 güvenlik görevlisiyle koruyor” dedi.

Metropolis Antik Kenti'nde bugüne kadar yapılan çalışmalarda, Antik Tiyatro, Stoa (Sütunlu Galeriler), Bouleuterion (Meclis Yapısı), Roma Hamamı, Devlet Agorası, Akropolis Surları'nın yanı sıra 10 bine yakın eser bulundu. Bu eserler arasında yer alan yazıtlar, heykeller, sikkeler, cam ve seramik objeler bugün İzmir Arkeoloji ve Sanat Müzesi ile Selçuk Efes Müzesi'nde sergileniyor. Bu yıl 35 işçi ve 25 öğrenci ve arkeologdan oluşan kazı ekibi, ağırlıklı olarak Roma Hamamı'nı tamamlayan Palaestra'da (Güreş Alanı'nda) kazı gerçekleştirdi.