Tünel'de Milk adlı alternatif bir sergi mekanı açan
Elif Çevik ve Can Başyiğit Avrupa'da sık
rastlanan sokak sanatını İstanbul'a da taşımak, Türkiye'deki
konvansiyonel sanat akımı anlayışını biraz olsun değiştirebilmek ve galeri
bulamayan genç sanatçılara destek olabilmeyi amaçlıyor. Dinamik, sokaktaki
yaşamı yansıtan, bembeyaz, cıvıl cıvıl bir galeri.
İstanbul'da sokak sanatına, sokaktaki akımlara yer veren ilk sanat galerisi
Milk, iki reklamcı, Elif Çevik ve Can Başyiğit ortaklığıyla bu yıl kurulmuş.
Şimdilik reklamcılıktan kazandıkları tüm parayı bu galeriyi yaşatmak için
kullanıyorlar. İki ortak da "Böyle bir galeri açmak en büyük hayalimizdi,
yaptığımız özveri bizi mutlu ediyor" diyor.
Amaçları, Avrupa'da
sık rastlanan sokak sanatını İstanbul'a da taşımak, Türkiye'deki konvansiyonel
sanat akımı anlayışını biraz olsun değiştirebilmek ve galeri bulamayan genç
sanatçılara destek olabilmek. Farklı ülkelerden Graffiti ve Post Graffiti
akımlarından etkilenen sanatçılar İstanbul'a önce Milk ile gelmiş. Tünel'in
müzikçileriyle ünlü Galip Dede Caddesi Balkon Çıkmazı'nda bulunan galerinin
oyuncaklar illüstrasyonlar, grafitiler ve tasarım objelerinin satıldığı dükkân
bölümü de var.Bu bölümde biten sergilerin işleri de satılıyor.
Milk
Gallery&Design Store bu yıl Merve Morkoç, Ayşe Küçük, Bora Başkan, Ufuk Atan
ve Gökhan Okur gibi isimleri ve çoğunlukla yurtdışından gelenleri konuk etmiş.
Galerinin 2010 programında ise daha çok Türkiye'den sanatçılar yer alıyor.
2010'da Türkiye'deki bütün illüstratörleri toplayan, kaynak oluşturabilecek bir
kitap yayımlamayı planlıyorlar.
"Royal Frame" adlı "kitsch" bir
çerçeve de bir diğer projeleri. İsteyenler bu altın yaldızlı oymalı çerçeveleri
aylık ya da haftalık kiralayıp işlerini sergileyebilecekler, satışını
yapabilecekler. 2010'a da Türkiye'de bir ilk olan "Kâğıt Oyuncaklar" sergisi ile
giriyorlar.
Gayri Meşrutiyet Sergisi
Galeri Milk'te Türkiye'nin en ünlü illüstratörlerinden biri olan Engin
Öztekin'nin "Gayri Meşrutiyet" başlığı altında topladığı çalışmaları
sergileniyor. Osmanlı döneminin bizlere anlatıldığı, resmedildiği ve daha
sonraları fotoğraflarda gördüğümüz kadarıyla gayet ciddi paşaları, bu kez gayri
ciddi gülümsüyor. Engin Öztekin çocukluğundan beri Osmanlı döneminin figürlerine
ilgi duyarmış ama onların ağırlıklarından, asık yüzlerinden de korkarmış.
Kültürümüzden gelen öğeleri kullanarak kurguladığı dünya, bu kez hepimizi
gülümsetiyor.
Serginin ismi de bir yazar arkadaşının armağanı. 21
parçadan oluşan sergide portrelerin yanı sıra el ve yüz şeklinde şehir planları
da var. Bu şehir planlarında modern minyatür havası seziliyor. Sergideki
siyah-beyaz çalışmalarda geleneksel ve dijital teknikler bir arada kullanılmış.
Ayrıca, iki tane akrilik ağırlıklı, grafiti boyası kullandığı karışık teknik
çalışma da yer alıyor. Galeride, Öztekin'in sergide yer alan çalışmalarının
kullanıldığı sınırlı sayıda basılmış tişört, bez çanta, magnet ve rozetler de
satılıyor.
Engin Öztekin, illüstrasyonları ve yaşama bakışıyla
Gürbüz Doğan Ekşioğlu'nu anımsatıyor. Zaten kendisi de Ekşioğlu'nun
öğrenciliğinden beri hayranı olduğunu söylüyor.
Öztekin aslında 14
yıldır reklam sektöründe. Halen Propaganda İstanbul'da sanat yönetmeni olarak
çalışıyor ama sanat çalışmalarını da ara vermeden sürdürüyor. Hatta akşamları
evde çalışmaya vakit kalsın diye işine yakın bir yere taşınmış.
Tünel Milk Gallery ve Design Store'daki sergi 4 Ocak'a dek
görülebilir.