Altındağ’da yaşayan gecekondu sakinleri
sahibi oldukları evler için sadece enkaz bedeli teklif edilmesine karşı
çıkarken, Belediye Başkanı Veysel Tiryaki enkaz bedeli
ısrarından vazgeçmiyor. Yurttaşlar, “Belediye Başkanı ‘Seçim döneminde bana oy
vermeseniz de bu bölgeye hizmet getireceğiz ve ayrım yapmayacağız’ dedi ama
sözünde durmadı. Sosyal demokrat kesimin yoğun olduğu bölgelerdeki gecekonduları
imar çalışması gerekçesiyle yıkmaya başladılar” diyerek tepkilerini dile
getiriyor.
Gerçek bedeli verilmeli
Belediyenin 2 bin lira maddi yardım yapacağını ve bunun dışında başka bir
desteğinin olmayacağnı söyleyen yurttaşlar belediyenin kendilerine yeni bir yer
göstermesini ya da en azından evlerinin gerçek bedelini vermesini istiyor. 1989
yılında çıkarılan İmar Affı ile tapu sahibi olduklarını dile getiren esnaf
Kemal Akyüz (51), “Belediye bize hiçbir bildirimde bulunmadı.
Sadece belediye araçları ile ‘Okullar kapanınca evler yıkılacak’ duyurusu
yaptılar. Görüşmek için gittiğimiz Belediye İmar Müdürü Ziya
Kalaycıoğlu’ndan ‘Biz yıkacağız, siz sonra gidip dava açın, başınızın
çaresine bakın’ cevabı aldık. Biz bölgedeki yeniliğe ve düzenlemelere karşı
değiliz ama önce mağdur etmemeyi öğrensinler. Çok mağdur olduk” diye konuştu.
Altındağ Belediyesi’nden bir süredir gıda yardımı aldığını ve hiçbir gelirinin
olmadığını belirten Sema Özcan (54) şunları söyledi:
“En başta ‘Evleriniz yıkılmayacak’ dediler. Şimdi ise yıkacağız diyorlar.
Kocam üç yıldır felçli. Ne bir gelirim var, ne de sağlık güvencem. Ayakta
durmaya çabalıyorum. Altındağ Belediyesi’nden aldığım yardımla geçiniyorum. Yani
belediye hem yardım ediyor hem de sokakta bırakıyor. Bu nasıl bir durum kimse
anlayamadı. 15 gün içinde evleri boşaltmamızı istiyorlar. Ne yapacağız hiç
bilmiyorum. Yetkililerden yardım bekliyoruz.”
‘Oy alamadıkları yerleri yıkıyorlar’
33 yıldır Altındağ Beşikkaya Mahallesi’nde yaşayan Mustafa
Akçay (59) da şunları söyledi:
“Yıkım başlayalı bir ay oldu ve hâlâ devam ediyor. Yıkımın yapıldığı bölgeler
AKP’ye oy vermeyen bölgeler ve bilerek yapılıyor. Veysel Tiryaki seçim zamanı
bölgeler arasında hiçbir ayrım yapmayacağını ve iyi hizmet getireceği vaadinde
bulundu ama sözünde durmadı ve bizi çok mağdur etti. Ben evimi bir metre ile
kurtardım. Fen İşleri’ne başvurdum ve evimi yıkmaktan vazgeçtiler. Ama evimin
önünde bahçem vardı, o bahçeyi yıktılar. Ağaçlarım devrilirken içim gitti çünkü
33 yıldır burada yaşıyoruz. Maddi manevi hiçbir yardım da yapmıyorlar. Sadece 2
bin lira verecekler. Evimin gerçek bedelini versinler ya da yeni bir yer tahsis
etsinler. Üstelik yıktıkları ve yıkacakları evlerin hepsi tapulu. Yani ortada
bir kuralsızlık var. Bize ‘Çalışmalar bittikten sonra evinizin önünü tekrar
kendiniz düzenleyin’ dediler. Böyle bir rezillik olabilir mi?”
Konuyla ilgili hukuki boyutu açıklayan avukat Hakkı Yener
ise özel mülklerin ihtiyaç olduğu taktirde kamulaştırılması ve bedellerinin
ödenmesi ile alıkonulması gerektiğini belirterek, belediyenin hukuk dışı bir
çalışma yürüttüğünü öne sürdü. Yener, “Özel mülkiyet, anayasanın koruması
altındadır. Devlet veya başka bir kamu kurumu, kamulaştırma yapıp bedelini peşin
ödemeden özel mülkiyet üzerinde hiçbir tasarrufta bulunamaz. Ayrıca tapulu
mülkiyette enkaz bedeli olmaz, bina bedeli olur” dedi.
Başpınar, Alemdağ, Ali Ersoy, Beşikkaya, Battalgazi, Çamlık, Feridun Çelik,
Doğantepe, Karakum, Önder, Ulubey, Yunus Emre ve Yıldıztepe mahallelerinde
yapılan yıkım çalışmaları 149 sokağı kapsıyor. İmar planına göre yol, ana cadde
ve bulvar üzerinde kalan gecekondu ve gecekondu eklentileri yıkılıyor.