Altıncıyla Ortaklığın Amacı Ne?

Uşak Kışladağ'da ve Efemçukuru'nda altın madenciliği çalışmaları yapan Tüprag şirketinin Ege Orman Vakfı ile birlikte İzmir'in Torbalı ilçesinde 10 bin fidanlık ağaçlandırma sahası oluşturma projesi çevre aktivistleri tarafından 'sermayenin birbirini aklaması' olarak nitelendirildi. Projeye tepki gösteren Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi Başkanı Ertuğrul Barka, projenin iki sermaye grubunun birbiri ile dayanışması olduğunu ifade ederek çeşitli iddialarda bulundu. Ege Orman Vakfı'nın daha önce de Çeşme Yarımadası'nda zeytinlikler oluştururken '2B Yasası'ndan faydalanmayı amaçladığını iddia eden Barka şunları söyledi: "Büyük bir sermaye grubu tarafından kurulan vakfın Çeşme'de yaptığı ağaçlandırmanın çıkarlarının gereği olduğunu düşünüyorum. Çünkü, zeytinlik alanların yüzde 5'i yapılaşma amaçlı kullanılabiliyor. Söz konusu vakıf, bölgede önce zeytinlikler kurmak, daha sonra ise buraları turizm tahsisleri kapsamında yapılaşmaya açmayı amaçlıyordu. Ancak bu amacını gerçekleştirmesi meslek odalarının çabaları ile engellendi. Türkiye'de bir taraf yeraltı zenginliklerini, diğer taraf ormanları yağmalıyor. Asıl amaç sermayenin birbirini aklaması, gözlerin boyanması. Sermaye kesimi, 'Türkiye'nin iyiliği gereği' diyerek vakıf bile kursa bu inandırıcı değildir. Sermaye, doğa ve bu ülke için iyi bir şey yapmaz. Kalkınmanın sürdürülebilirliği politikalarının yerine, yaşamın sürdürülebilirliği politikalarına geçmeden sorunlar çözülemez, esas sorun mülkiyet ilişkilerinden kaynaklanıyor." Sorumluluğa ortaklar Çevre aktivisti avukat Arif Ali Cangı da Tüprag şirketinin Efemçukuru köyünde kuracağı işletmenin İzmir için yaşamsal bir risk taşıdığını hatırlatarak, "Bu faaliyeti olumlayacak, işletmeciye yapılacak her türlü destek olumsuzluğa ortak olmaktır. Ege Orman Vakfı ile İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün yapacağı da budur. Sorumluluğa onlar da ortak olmuştur" dedi. Yapılan işi 'göz boyamak' olarak niteleyen Cangı, ağaç dikmekle orman oluşturmanın farklı şeyler olduğunu ve Efemçukuru'nda yok edilen ekosistemin 10 bin fidan dikilerek geri getirilemeyeceğini vurgulayarak, Ege Orman Vakfı ile İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nü hatadan dönerek konuyla ilgili tatmin edici açıklamalarda bulunmaya çağırdı. Ekolojik değer gözardı ediliyor Bilim insanlarına göre dünyadaki oksijen üreten doğal kaynakların başında gelen ormanlardaki ağaçlar bir yılda ürettikleri 93 milyar ton oksijenle, karada yaşayan tüm bitkilerin ürettikleri oksijen miktarında yüzde 66'lık bir katılım payına sahip. Bu nedenle, ormanların tahribi, nefes alacak havanın yok edilmesi anlamına gelen bir 'ekolojik kriz' olarak nitelenebilir. Ormanlar, atmosferin bozulan karbondioksit dengesini düzeltmede ve sera etkisi olayının şiddet derecesini azaltmada çok önemli rol oynar. Bunun sonucunda da global iklim değişikliğini frenlerler. Böyle bir ekolojik işlevle, sadece Tropik Yağmur Ormanları'nın sağladığı ekolojik değerin yılda 3,7 trilyon ABD Doları olduğu belirtiliyor. Başka bir ifade ile yüzlerce hektar alandaki asırlık ağaçları keserek, karşılığında ikişer fidan dikmekle o ormanın ekolojik değeri karşılanmış olmuyor.