İstanbul Fatih'te Bizans dönemine ait 3 bin yıllık Zeyrek sarnıcının üzerine Fatih Belediyesi'nin 'ihya' projesi kapsamında yeniden inşa edilen Piri Mehmet Paşa mescidi için bilirkişinin inşaatın sarnıca yük bindirerek çökme riskine neden olabileceğine ilişkin rapor verdiği, ancak buna rağmen inşaatın yapıldığı ortaya çıktı.
Arkeolojik kalıntılar üzerine 1994 yılından bu yana yaptırılmak istenen mescit projesi Koruma Kurulu'ndan üç kez döndü. İTÜ Mimarlık Bölümü'nden Prof. Dr. Feridun Çılı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda inşa edilecek yapının sarnıçla hiçbir sürekliliği olmayacağına dikkat çekildi. Ancak daha sonra 4 No'lu Koruma Kurulu, mescidin ahşap inşa edildiği takdirde sarnıca zarar vermeyeceğine ilişkin bir rapora dayanarak projeyi Mayıs 2012'de onayladı. Piri Mehmet Paşa Mescidi'nin temelleri yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılarak mescit yeniden inşa edildi.
'Rapor sumen altı edildi'
1 No'lu Koruma Kurulu'nda 1993 ile 1996 yılları arasında görev yapan restoratör ve mimar Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, UNESCO Dünya Mirası alanı olan Tarihi Yarımada'da korunması gereken arkeolojik kalıntılar üzerine yapılan projeyi koruma ilkelerine aykırı olduğu için o dönem reddettiklerini belirtti.
Ahunbay, “Dünya mirası alanı içinde yok olmuş bir anıtı tekrar inşa etmek uygun değil. Koruma Kurulu üyesi olduğum dönemde, mescidin yapımı için yeterli veri olmaması nedeniyle projeye itiraz ettik. İnşa edilecek mescidin sarnıca zarar verebileceğine ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu daha sonra Fatih Belediyesi tarafından sumen altı edildi. Ahşap yapalım daha hafif olsun diye Koruma Kurulu karar aldı. Tamamen karşı olduğum bir yeniden yapım projesiydi. Çünkü çok önemli bir eser değil. Verileri yok. Zaten yapılma şekli de çok kötü olmuş. Kaliteli bir mimari ortaya çıkmamış restorasyonla. Tamamen orada cami yapmak için yapılmış bir proje” diye konuştu.
'Gecekondu mantığı'
Bilirkişi raporunu hazırlayan Prof. Dr. Feridun Çılı ise, “Oraya o şekilde bir cami inşa edilmesi riskten öteye şekil olarak yanlıştı. Orası iki katlı bir sarnıç. İstense o sarnıç özgününde olduğu gibi iki katlı hale getirip içi cami olarak kullanılabilirdi. Ancak bir sarnıcın üstüne tipik gecekondu mantığıyla aşağıdaki yapıyla hiçbir sürekliliği olmayan bir yapı kondurulması yanlıştı. Depremde yıkılacak ilk kısım inşaatın yapıldığı alan olacaktır” dedi.
Mescit için 18 yıl direttiler
Zeyrek sarnıcının üzerine inşa edilen mescidi yaptıranların aynı zamanda Validebağ'da kamuoyu tepkisine neden olan cami inşaatını yapan Koru Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği kurucuları olduğu ortaya çıktı. ARKON İnşaat'tan işadamı Serhat Kalsın, BirGün'ün sorularını yanıtlamayı reddederken verdiği bir röportajda sarnıç üstüne yaptırdığı mescit ile ilgili şunları söylüyor: “1994 yılında büyüklerimizin işaretiyle burada bir cami kalıntısı olduğunu öğrendik. Bunun ihyasında çok büyük hayır ve hasenat olduğunu söylediler. Bu proje ancak 2012 yılında tamamlanabildi. Bu zorluklarla bizi 18 sene oyaladılar. Elimizde 5-6 tane kayıp cami projesi var.”