Yeşil bina danışmanlık şirketi Altensis kurucularından Emre Ilıcalı, yeşil binalar uzmanlığında en yüksek liyakat seviyesi olan LEED Fellow unvanına layık görüldü. Amerikan Yeşil Binalar Konseyi tarafından her yıl az sayıda uzmana verilen bu unvanı, Türkiye’den daha önce yine Altensis ekibinden Berkay Somalı almıştı.
Emre Ilıcalı tüm dünyada 2019 yılında bu unvana layık görülen 29 kişi, Avrupa’da ise 2 kişi arasında yer alarak çok önemli bir başarı elde etti.
Berkay Somalı ve Emre Ilıcalı’nın Türkiye’ye getirdiği Fellow unvanı, Türkiye’deki yeşil binalara ilişkin farkındalığın uluslararası arenaya taşınmasına da destek oldu.
LEED Fellow olabilmek için en az 10 yıl LEED AP ünvanıyla yeşil bina ve sürdürülebilirlik alanında hizmet vermek, bu konuların kamuoyunda tanınması ve yayılması için eğitim ve sosyal sorumluluk projelerinde görev almak, yenilikçi bina sistemleri ve inşaat uygulamalarıyla ilgili derin bir tecrübeye sahip olmak gerekiyor.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Emre Ilıcalı, yıllardır inanç ve azimle çalıştıkları bir alanda en yüksek seviyeye çıkmaktan duyduğu gururu dile getirirken, 2008 yılından bugüne yeşil binalar konusunda uluslararası alanda Türkiye’nin adını duyurmaya çalıştıklarını söyledi. Emre Ilıcalı, “Türkiye’de Yeşil Binalar alanında kurulan ilk şirket olan Altensis, bugüne kadar tüm dünyada 200’ün üzerinde gayrimenkul projesinin yeşil bina danışmanlık ve mühendislik sürecini yürüttü. Hatta, 2018 yılında Berlin’de düzenlenen bir etkinlikte, bu konuda Avrupa’da en çok proje tamamlayan firma ödülünü aldık” dedi.
Emre Ilıcalı, Altensis olarak Avrupa, Körfez Ülkeleri, Rusya ve Türki Cumhuriyetler başta olmak üzere geniş bir yelpazede sundukları hizmetler sayesinde, yakın coğrafyada yeşil bina farkındalığının gelişmesine katkıda bulunduklarını da söyledi.
Yeşil Binalarda 2019 Yılı Değerlendirmesi
Kasım ayı içerisinde Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenecek bir törende LEED Fellow ödülünü almaya hazırlanan Emre Ilıcalı, Türkiye’deki çevre dostu yeşil binaların 2019 yılındaki gelişimini şu sözlerle değerlendirdi: “2018 sonu itibariyle Yeşil Bina alanları sıralamasında, Türkiye ABD harici ülkeler arasında ilk 10’da yer almaktadır. İlk etapta sevindiren bu istatistiğin aslında Türkiye’nin potansiyeli için yeterli olmadığını söylemek isterim. Zira, yeşil binaların temel felsefesi olan su, enerji ve hammadde gibi değerli kaynakların verimli ve etkin kullanımı Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin öncelikleri arasındadır.
Yeşil binalar sağladığı pek çok ekolojik ve sosyal faydanın yanında ülkenin enerji ve su kaynaklarının verimli kullanılması adına büyük imkanlar sunabilir. Özellikle ülkemiz için elzem olan Kentsel Dönüşüm sürecinin, hedefinden sapmadan sadece rant odaklı değil, insan sağlığı, konforu ve sürdürülebilirlik odaklı olması için yeşil bina ve yerleşke kriterleri önemli bir yol haritas ısağlayacaktır. Bu nedenle Türkiye’de inşaat şirketlerinin ve proje geliştiricilerinin en önemli sosyal sorumluluk projesinin çevre dostu yeşil binalar olması gerektiğine inanıyoruz…"