Allianoi'ye Mektup Var!



Yapımı tamamlandığında Yortanlı barajının suları altında kalacak antik Allianoi kenti için mücadele eden bir avuç gönüllü, kenti bu sondan kurtarmak için mücadelelerine bu kez yazdıkları mektupları kitaplaştırarak devam ediyor. "Allianoi'ye Mektuplar" kitabını yayınlayan gönüllülerin amacı, elbette antik kentin sulara gömülmesini engellemek. Kitapta, Allianoi Girişim Grubu ile Sırtçantam dergisinin organize ettiği Allianoi'ye mektuplar yarışmasına gönderilmiş olan metinler ve çizimler yer alıyor.

Allianoi için yazılmış mektupları ve resimleri Prof. Yusuf Eradam, Bergama Belediye Başkanı Raşit Ürper, Dr. Ahmet Yaraş, Sırtçantam dergisi editörü Şener Aslan, İnci Figen Yılmaz ve avukat Arif Ali Cangı'nın oluşturduğu jüri seçmiş.

Allianoi'ye gönderilmiş onca mektubun arasında birincilik, "Yitirilişin Gölgesinde; Matemdeki Kent Allianoi" şiiri ile Ayça Kaya ve Alkibiades imzasını atan Göksel Kuzhan'ın mektubu arasında paylaştırılmış.

Bergama Kaymakamı Hüseyin Eren'in mektubuyla başlayan kitapta, Bergama Belediye Başkanı Raşit Ürper ile Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven'in mektuplarına da yer verilmiş. Ve binlerce Allianoi gönüllüsünü gönderdiği mektuplardan seçilenlerden de bu kitapta. Toplumun her katmanından insanlar, Allianoi'nin sular altında kalmamamsı için olağanüstü çaba gösteriyor.

Çok geç olmadan
Allianoi için mücadele edenlerin başında gelenlerden Dr. Ahmet Yaraş, "Şu an ben ve ekip arkadaşlarım iliklerimize kadar duyumsuyoruz bu acıyı. 15-20 yıl sonra gerçekten Bergamalılar çok daha acı duyumsayacak öz çocuklarını kaybettiklerini. Ama çok geçmiş olacak" sözleriyle tehlikeye dikkat çekerken; sinema oyuncusu Tuncel Kurtiz, "Bu projeye karşı koyuyoruz ve yanlıştan dönülmesi gerektiğini vurguluyoruz" diyerek kararlılıklarını yineliyor.

Mektubu seçilen Ayça Kaya, Allianoi'ye şu sözlerle sesleniyor:

"Işıldayan yakamozların / Tükenişine şahitlik ettiği kent Allianoi / Suyla hayata göz kırpmıştın / Antik çağda / Ve yine suyla / Elveda demek üzeresin / Bu topraklara"

Allianoi'ye Mektuplar kitabını alın, yakın çevrenizdekilere de okutun. Okutun ki, bu ülke topraklarında yaşayan insanların kültürel varlıklar için nasıl da çırpındıklarını görsünler. Tabii, bu herkes için geçerli bir durum değil ama yine de içinde hâlâ bir takım değerleri koruma içgüdüsüyle hareket eden insanlar da, iyi ki var.

Doğal alanlar korumasız
Türkiye'de yapılmaya çalışılan enerji projeleri ne yazık ki Allianoi gibi, Hasankeyf, Fırtına Vadisi, Gökova, Sorgun ormanları gibi önemli doğal yaşam alanlarını tehdit ediyor. Bu alanların korunması için mücadele eden insanlar da, bildik jargonla "hain" ilân ediliyor!

Nedeni de, bu projelerin ülke yararı için çok önemli olduğu, adına çevreci denilen zevatın da dış güçlerin desteğiyle bu projeleri baltalamaya çalıştığı inancı... Oysa bu doğal yaşam alanlarının korunması ve geleceğe taşınması, söz konusu edilen enerji yatırımlarından daha önemli. Siz bakmayın enerjimiz tükeniyor yaygaralarına. Amaçları yakın çevrelerindeki sermayeye destek vermek. Geçmiş bu tip projelerle dolu (bkz: Karadeniz Sahil Yolu).

Son olarak, küresel ısınma konusunda dünyanın aklı başında her insanının itiraz ettiği bir ortamda, rahat nefes alıp veremeyeceksek, o enerji projelerinin bir anlamı kalıyor mu? Artık harekete geçme zamanıdır, iş işten geçmeden!