Malum, Tayyip Bey'in AKP'si için Türkiye'de iki önemli sorun var: Türban ve Merkez Bankası'nın Ankara'dan İstanbul'a taşınması!..
Yüksek katma değerli alanların belirlenmesi, yatırımların bölgesel dağılımındaki öncelikler, istihdam yaratacak yeni işlerin yaratılması dediniz mi cevap yok. Ekonomik gelişmeyi sadece enflasyon oranlarındaki oynamalarla, borsadaki ani yükselişlerle açıklamaya çalışan bir düzende bu tür soruların cevaplanması zaten olanaksız da!..
Kaldı ki, bu tür konular IMF ve Dünya Bankası icazetli olduğundan belki de konuşmamıza gerek yok. Hatta bazılarının ülke ekonomisindeki önemi idrak edilse bile icazetin dışında yazılıp-çizilmesi bile sansür konusu!
Bunların başında da Yortanlı Barajı 'nın suları altında kalacak olan Allianoi Antik Kenti geliyor!
Malum, barajlar kalkınma yolundaki ülkelerin can damarı. İçme ve kullanma suyumuzdan, sulama, enerji üretimi ve sellerin önlenmesine kadar çok geniş bir hizmet alanı yaratırlar. Başta inşaat ve enerji sektörü olmak üzere istihdam üzerindeki etkisi tartışılmazdır. Bu nedenle de iktidarlar için vazgeçilmeyecek birer seçim yatırımı... Başbakan ve bakan konumundakiler için de önemli bir siyasi kariyer göstergesidir.
Örnek mi? 70'li yılların Süleyman Demirel 'inden daha âlâsı var mı!
Gelin görün ki, barajlar ekonomik kalkınmanın temel girdilerinden biriyse de finansal, sosyal ve çevre maliyetleri çok yüksek yatırımlardır. Bu nedenle de toplum yaşamı ve çevre üzerindeki etkilerinin önceden ölçülmesi gerekmektedir. Maliyetlerin hesaplanmasında:
* Baraj inşa alanının tarım, turizm ve orman alanlarına yakınlığı ve yarattıkları katma değerin karşılaştırılması;
* Barajın sulayacağı alanın "reel büyüklüğü" ne oranla alandaki tarım ürünlerinin gerektirdiği su miktarı;
* Barajın sularına talip olan maden firmalarının üstleneceği yükümlülükler;
* Barajın amortisman süreci ile ömrünü tamamladığında ortadan kaldırılması ya da yeniden iskân edilmesiyle oluşacak maliyetler
belirleyicidir.
Bu kıstasları bilmeyen yok, ama!.. Bergama'nın 18 km. kuzeydoğusundaki Yortanlı Barajı bu kıstasların dikkate alınmayan örneklerinden sadece birisi. Öyküsü ise inanılacak gibi değil!
* 1963'te Kınık Ovası'nın sulanması amacıyla DSİ'ce önerilmiş, 1970'te yine DSİ'nin yaptırdığı master plan doğrultusunda halihazırdaki yeri tespit edilmiş. 1985'te kesin proje hazırlanmış.
* Projelendirilmesi 1963'ten ta 1993'e kadar süren baraj 1993'te ihaleye verilmiş, 1994'te temeli atılmış.
* 7793 hektar tarım arazisine yılda ortalama 37 milyon metreküp su vermek üzere planlanmış. 67.3 hektometreküp su toplanması planlanan barajın gövdesi toprak dolgu şeklinde olup, dere taban seviyesinden 45.5 metre yükseklikte.
* Bu ay itibarıyla da baraj alanı su tutmaya bırakılacak.
* Barajın gölet alanının orta yerinde 800 yıllık geçmişiyle 90'lı yılların sonuna kadar kullanılmış, hâlâ da kullanılabilecek konumdaki ılıcasıyla I. derecede arkeolojik sit olan Allianoi Antik Kenti yer almakta.
Yortanlı Barajı çevresini görmediyseniz, bu öykünün ilginç bir yanı yok. Oysa baraj göleti su tutmaya bırakılınca Allianoi Antik Kenti'yle birlikte zeytinlik ve tarım alanları da sular altında kalacak ve... 12 m. civarında alüvyonla örtülecek. Halfeti'de olduğu, Hasankeyf'te olacağı gibi!
Şimdi gelin de sormayın:
1- Barajın projelendirilmesi neden 30 yıl sürdü? İnşaatına kadar geçen 30 yılın maliyeti hesaplandı mı?
2- Eğer baraj Allianoi gibi sağlık ve kültür turizmi açısından önemli bir arkeolojik kenti gözden çıkaracak kadar kıymetliyse... Barajın kullanıma açılmasıyla birlikte sektör bazında yaratacağı katma değer hesapları yayımlandı mı?
3- Çevredeki tarım alanları ve zeytinlikler bunca zamanda doğal yollarla su gereksinimlerini karşıladıklarına göre, barajın asıl kullanıcılarını hangi sektör ve kurumlar oluşturacaktır?
4- Bergama Ovacık ve Kazdağları'nın altın madencilerinin gözdesi olduğuna, altın madenciliğinde 1 ton altın için 1 ton suya gereksinim duyulduğuna göre barajın su tutma süreci maden firmalarının beklentilerini karşılayabilecek midir?
Başta DSİ ve Ovacık madencileri olmak üzere birçok merciyi yine kızdırdığımı biliyorum, ama!.. Ne yaparsınız, bizler Tevhid-i Tedrisat terbiyesiyle büyüdüğümüzden sorgulamadan edemiyoruz.
Hele de gerçekler Allianoi'yi yok edecek balçıkla sıvanmayacak kadar acı ve yüksek maliyetliyse!