Allianoi'nin Birkaç Yüzyıl daha Toprak Altında Kalmasında Sakınca Yok
İzmir’in Bergama İlçesi’nde bulunan dünyanın sağlam kalmış tek antik ılıcası
olan Allianoi'nin üzeri kumla örtüldü, antik kent
Yortanlı Barajı'nın suları altında kalacak. Karara tepki
gösteren çevreciler daha önce Kültür Bakanı ile de bir araya geldiler ancak
Bakan Günay, ''Su tutulmasın, Allianoi su altında kalmasın,
burası baraj gölünün dışında kalsın, baraj olmasın gibi düşünceler bizim için
söz konusu değil'' diyerek kapıları kapatmıştı. Bugün Çevre Bakanı
Eroğlu'nun söyledikleri ise daha çok tartışma yaratacak gibi görünüyor.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Allianoi Antik Kenti'nin üzerinin
örtülmesiyle ilgili olarak, “Bulan biziz, koruyan biziz, masrafları yapan biziz,
hedef tahtası halinde olan da biziz. Bunu anlamakta fevkalade zorlanıyorum”
dedi.
'Birkaç yüzyıl daha toprak altında kalmasının mahsuru yok'
Gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Eroğlu, Allianoi Antik
Kenti'nin üzerinin örtülmesine ilişkin bir soru üzerine, Allianoi ile ilgili
soru işareti bulunduğunu ifade ederek, bölgede Roma döneminden kalma bazı
kalıntılar bulunduğunu söyledi. Bölgenin Paşa Ilıcası adıyla da anıldığını
anımsatan Eroğlu, Yortanlı Barajı'nın kendilerinden önce planlandığını anlattı.
Barajın inşaatı sırasında yapılan kazılarda “bir takım sütunlar” ortaya
çıktığını aktaran Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet Su İşleri, o dönem Kültür Bakanlığına müracaat ederek yapılması
gerekeni sormuş, burada bir arkeolojik kazı yapılması ve bütün masraflarının da
DSİ tarafından karşılanması kaydıyla gerekli müsaade verilmiş. Burada Peri Kızı
adında bir heykel var, bir mozaik var, bir de sütun var. Bunlardan ibaret. Ben,
DSİ Genel Müdürü olduğumda baraj yıllardan beri bekliyordu. Ben bizzat yerine
giderek kazı çalışmalarının bir an önce tamamlanmasını istedim. Çünkü bölgedeki
vatandaşların barajın gecikmesi nedeniyle yılda 50 milyon TL gibi bir maddi
kayıpları söz konusuydu. Çalışmalarımız bu çerçevede devam etti ama birden bire
Allianoi diye bir şey ortaya atıldı.
Bilemiyorum, ben tarihçiyim ama arkeolog değilim. Kazı yapan, tarihi eserleri
çıkaran koruyan biziz. Buralar zaten toprak altındaydı. Burayı koruma altına
aldık, herhangi bir tahribat söz konusu değil. Arzu edilirse, baraj ömrünü
tamamladıktan, sonra tekrar çıkarılması mümkün. Roma döneminden kaldığına göre,
yıllardır demek ki toprak altında. Birkaç yüzyıl daha toprak altında kalmasının
bize göre bir mahsuru yok.”
Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığının, koruma kurullarının talepleri
doğrultusunda gereken her şeyin bölge için yapıldığını vurgulayarak, “Bulan
biziz, koruyan biziz, masrafları yapan biziz, hedef tahtası halinde olan da
biziz. Bunu anlamakta fevkalade zorlanıyorum” dedi.
Tarihi eserlere son derece saygılı olduklarını ve korumak için gereken her
şeyi yaptıklarını dile getiren Eroğlu, konunun başka yerlere çekilmemesini
istedi. Eroğlu, bölgede hem tarihi eserleri koruduklarını hem de vatandaşın
mağduriyetini giderdiklerini söyledi.
“Takdir edecek biziz”
Veysel Eroğlu, “Allianoi ile ilgili dava sonuçlanmadan çalışmanın gereğinden
daha hızlı yapıldığı söyleniyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?” sorusu üzerine,
şunları dedi:
“Ne demek kardeşim öyle şey olur mu? Biz kime soracağız, yavaş mı çalışalım
diyeceğiz. Öyle saçma şey olur mu? Neticede önümüzde bir görevimiz var. O barajı
bir an önce bitirmek, bir an önce orada suyu tutup vatandaşa su vermenin gayreti
içinde olacağız. Gerekli korumayı yapmışız, ne yapacaktık, kime soracaktık? Bunu
herhalde takdir edecek biziz. Normal süresi içinde, gayet tekniğine uygun
yapıldı. İstenilen malzeme kullanıldı. Korumak için her türlü masraf yapmaktan
da kaçınılmadı.
Bundan daha güzeli olur mu? Kusura bakmasınlar. Hangi eseri koruyorlar? Biz
koruyoruz, koruyan biziz. Çevre ve Orman Bakanlığı tarihi eserleri, tabiat
varlıklarını koruyan bir bakanlıktır. Ne istiyorlarsa bu konuda, tabiat
varlıkları konusunda mütehassıs biziz ama kültürel varlıklar, tarihi eserler,
arkeolojik kazılar konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı, koruma kurulları onlar
ne istiyorsa yapmakla mükellefiz ve onu da yaptık. Bundan daha güzeli var mı?
Onlardan daha mı iyi bilecek başkaları?” (AA)