Kaliteli bir insan yaşamının gerektirdiği her türlü altyapının oluşturulmasının yanındayım kuşkusuz. Sadece insan değil, tüm canlılar layığınca yaşamalı. Karnımız doyacak ilk önce elbette, giyinip korunacağız sert iklimlerden, barınacağız, su gelecek evimize sağlıklı koşullar için, elektrik gelecek ısınacağız, aydınlanacağız. Tüm bunların insanın temel ihtiyaçları olduğunu görmezden gelmek, yaşamdan kopuk olmak olurdu. Amerikalı psikolog Maslow'un ünlü ihtiyaçlar hiyerarşisine göre yeme, içme ve barınma gibi temel ihtiyaçlar giderilmeden, sosyal, kültürel ve manevi ihtiyaçlarının farkına dahi varamaz insanoğlu. Dolayısı ile bunlar için çaba da sarfedemez.
Bu teorinin aksini iddia edecek değilim; birey bazında henüz bu koşulları yakalayamamış olmak anlaşılır olsa da, toplum olarak bir adım önde olunamaz mı bu psikoloji ve zihin yapısı hiyerarşisi içinde?
İzmir Bergama'da bulunan Allianoi'de araştırmalarını sürdüren ekibin temsilcisi Trakya Üniversitesi'nden Yard. Doç. Dr. Ahmet Yaraş'dan 1800 yıllık çok önemli bir sağlık merkezinin, zengin arkeolojik eserleriyle birlikte ortaya çıkartıldığı bilgisini aldım. Bu bölgede dünyanın en büyük ve en sağlam şekilde direnebilmiş, içinde hâlâ sıcak suyu bulunan Roma Ilıcası da bulunuyor aldığım bilgiye göre. Arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık, tıp, farmakoloji ve hidroloji tarihi bilimlerinin literatürüne girebilecek son derece önemli bulgular da var çıkarılanlar arasında.
Doğa Derneği ise, bu bölgenin sadece kültürel kalıntılar açısından değil, bitki örtüsü bakımından da zengin olduğunu hatırlattı. Bu haliyle Allianoi antik kenti ve çevresinin, sahip olduğu tarihi dokusunun yanı sıra sunduğu eşsiz ekolojik ortam ile de, dünyadaki benzerlerinden ayrıldığını öğrendim.
Ve şimdi bu kent ve çevresi ekonomik yararları için gerekli görülen bir baraj inşası tehlikesinin eşiğinde. Üstelik Allianoi ve çevre zenginliğini barındıran vadinin yayvan yapısı, ısrarla "gerekli görülen" bu barajın geniş ve büyük bir baraj olmasını gerektiriyor ki bu da tarihi mirasa ve doğaya verilecek tahribatın büyüklüğünün göstergesi.
Söz konusu barajın ileri sürülebilecek ekonomik yararları yanında, gözden kaçırmamamız gereken başka bir toplumsal etkiyi dikkatinize sunmak istiyorum: Allianoi gibi, Hasankeyf gibi arkeolojik merkezler, geçmiş toplumlar ve kültürlerin bize devretmiş oldukları bilgi kaynaklarıdır. İnsanlığa yeni değerler sunacak bilimadamı, sanatçı, araştırmacı kısaca tüm eser yaratan kişiler için bu kaynakların sağlayacağı bilgiler onların yaratım sürecinin en önemli malzemesidir. Asıl ekonomik katma değeri ve kalkınmayı bu kişilerin yarattıklarını, dolayısıyla kalkınmanın ana öğesinin insanların özgürce eser ortaya koyabilmesi, eser ortaya koyabilecek insanların da insanoğlunun önceki tüm birikiminden olabildiğince yararlanabilmeleri olduğuna bütün kalbimle inanıyorum.
İşte bu yüzden, tüm karar sahiplerini bir kez daha hangi ekonomik yararın ülkemiz için daha iyi olduğu konusunda bir kez daha düşünmeye ve bu barajın yapımını gözden geçirmeye davet ediyorum.