Alışveriş Merkezlerine Sıradışı Uygulamalar Şart Oldu



Uzunca bir süre önce yazdıklarımı bilmem hatırlayabildiniz mi? Alışveriş Merkezleri (AVM) konusunda İstanbul'un artık yeterli doygunluğa ulaştığını, yatırımların özellikle İzmir'e kaydırılmasını önermiştim. Tıpkı bizde olduğu gibi gözle görülen yavaşlama 1970'lerde ABD'nin büyük kentlerinde de yaşandı. O tarihlerde ABD'liler benzer bir gerçeği keşfettiler: Ekonomik kriz bir tarafa; belli bölgelerdeki yığılmalar Amerikan patentli "mall"larda ciddi satış sıkıntılarına neden oluyordu.

Zamanla "mağaza psikologları"ndan, "pazarlama direktörleri"ne kadar tüm teknisyenler birikimlerini masaya yatırdılar, yeni görüşler ortaya çıktı. En başta "yönetim anlayışında değişim" yapılması gerekiyordu. Tıpkı "turizm kompleksi" yönetir gibi özellikli uzmanlaşmaya gidildi. O tarihlerde ilginç bir örnek olan "Disneyland"ın organizasyon şemalarından yararlanıldı. Yönetimde "psikologlar", "sosyologlar" ve "marketing uzmanları" rol aldılar. Özel "PR timleri" kuruldu. Kreatif düşünceleri hayata geçirecek "özel proje yöneticileri" görevlendirildi.

Sonuçta birkaç örnek uygulamayla bakın neler yapıldı:

Haftanın belli günleri tüm mağazalarda vergiler kaldırıldı. Uygulama kampanya haline dönüştürüldü. Hemen arkasından "sihirli dakikalar" adı altında yeni bir cazibe unsuru yaratıldı.
"Sihirli dakikalar" sırasında alışveriş yapanlar "üç dakika süreyle aldıkları mal ve hizmetlere" para ödemediler. Uygulama, ortak bir bilgisayarın rastgele seçtiği dakika dilimleri içinde yapıldı. Bu ilginç kampanyanın onlarca çeşidi epey tuttu.
Bir başka yenilik ise yine bir bilgisayar kaynaklıydı ve epey ilgi gördü: Alışveriş sırasında tüm mağazalar bir anda sarı renge boyanıyor; ışıklar "merkezi redresör sistemi"yle flüoresan parlaklıkta sarıya dönüşüyordu. Bu sırada yapılan alışverişlere "kademeli indirimler" uygulandı.
Kimi mağazalar kendi adına dev ekranlara saatlik indirim avantajlarını yansıttılar. Bu özel saatler içinde alışveriş yapanlara ilginç "bonus"lar sunuldu.
Merkezi bilgisayar günün belli saatlerinde güvenlik noktalarından geçen ziyaretçileri rasgele seçerek ödül ve indirim verdi. İndirimler kampanyaya giren mağazalar için yapıldı.
Keza AVM genelinde "aksesuar haftası", "ayakkabı haftası" gibi aksiyonlar yapılarak bilgisayarın seçtiği müşterilere üç ya da altı aylık "indirim kuponları" verildi.
    
"Food court" (yiyecek içecek sahası) dışında özel restoranların sayısı çoğaltıldı. Katlarda mağaza aralarına "bulvar kafesi" görünümünde tasarlanmış sempatik mekânlar yerleştirildi. Restoran müşterileri zorunlu olarak çevredeki mağazaları keşfettiler. Belli bir alışverişin üstünde harcama yapanlar "cafe"lerde ücretsiz ağırlandı.
AVM'ye akşam saatlerinde giriş yapanlara "iyi akşamlar kartı" verildi. Aynı uygulama sabahları "günaydın kartı"yla tekrarlandı. Saat başı yapılacak çekilişler özel "light board"larda (ışıklı levhalarda) ilan edildi. Alışveriş miktarına ve kategorisine göre çeşitli hediyeler dağıtıldı.
    
Satışları arttırmak için "harcama yapabilecek nitelikli insan kalabalıklarını" çekmek önem taşıyordu. Sinema, tiyatro, konser çalışmaları dışında paralı müşteriler için sıradışı sergiler, gösteriler düzenlendi. Modernizm ile gelenekselliğin harmanlandığı yerler ortaya çıktı. Otantik alışkanlıklar çağdaş yorumlarla sunuldu. "Pazaryerleri", "etnik mekânlar" "nostaljik ürün sergileri" gibi onlarca uygulamayla dikkat yoğunlaşması sağlandı.

Gösteriler ve ilginç aksiyonlar mağazaların içine kadar girdi. Yalnız özel ürünler için "imza günleri" değil, "mağaza içi söyleşiler", "moda yıldızlarından servis", "mim gösterileri", "stand up skeçler" ve "egzotik ikramlar" gibi yüzlerce uygulama devreye kondu.
AVM adına kulüpler kurularak haberleşme sektöründen indirimler alındı. Çoğu kulüp üyeleri maçlar, sinemalar, hatta uçaklarda bu indirim kartlarından yararlandılar. Üyeler için birikmiş alışveriş oranında ıskonto imkânları sunuldu. Kart sahiplerine "VIP" ve "CIP" ayrıcalıkları yaratıldı.
Duyarlı noktalara sıradışı "cafe" ve "lokal"ler açıldı. Bu yerlerde "Diners Club" ve "American Express" gibi kredi kartları olağandışı "bonus"larla geçerli oldu. Hollywood ve Las Vegas'daki uygulamaların kimi örnekleri AVM'lere taşındı. Kulüp üyesi VIP müşterilere özel dinlenme mekânları ve "VIP free restoran" olanakları getirildi.
Kısacası şimdiye dek uygulanmış neredeyse yüzlerce aksiyon hayata geçirildi. Bu önerilerden daha da ilginç olanlarını merak eden AVM yöneticileri bana yazabilirler.