Tedarik zinciri kaynaklı sorunlara döviz kurundaki yükselişler eklenince inşaat malzemelerinde fiyatlar son 6 ayda yüzde 150 oranında arttı. Artışlar hem kamuyla çalışan müteahhitler hem de özel sektörde konut geliştiren şirketleri sert şekilde etkiledi. İnşaat sektörünün önde gelen üst örgütleri özel sektör firmalarının alınabilir seviyede konut üretebilmesi için malzemede KDV’nin yüzde 8’e indirilmesi, 150 metrekare altı konutlarda da tapu harcının kaldırılmasını talep etti. Kamuyla çalışan 30 bin müteahhitin çok zor durumda olduğu dolayısıyla acil olarak 8 ila 10 milyar lira arasında fiyat farkı ödemesi yapılması gerektiğine dikkat çekildi. Bu destekler gelmediği takdirde İstanbul’da bir konutun satış fiyatının 3 milyon liraya çıkacağı ifade edilirken, kamuda acil olarak ödeme yapılmaması halinde devletin duran inşaatları yeniden başlatmak adına uğrayacağı zararın 40 milyarı aşabileceğine vurgu yapıldı.
Dünya Gazetesi’nden Leyla İlhan’ın haberine göre; son 6 ayda malzeme fiyatlarında yüzde 150 son 1.5 yılda ise yüzde 250 oranında artış yaşadığını ifade eden İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu, artışın kamu ve özel sektör firmalarını zorladığını söyledi. Yapı müteahhitleri sınıflandırılması ile sektördeki firmaların yüzde 70’nin elendiğini kaydederek, “Biz bu oranın yüzde 20 ile 30 arasında olmasını bekliyorduk. Dolayısıyla birçok firmanın bu şekilde elenmesi de bir sıkıntı oluşturdu. Bunun üzerine inşaat malzeme fiyatları da gelince konut üretiminde ve vatandaşın ihtiyacını karşılayacak fiyata konut üretiminde bir daralma yaşandı. Bu durum kiralara yansıdı. Dolayısıyla bu sorunun 2022’de daha da artacağını tahmin ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Metrekare fiyatları 30 bin TL olur
Piyasada yaşanan istikrarsızlıktan dolayı çok fazla yeni konut inşaatının olmayacağını, diğer taraftan biriken bir talebin oluştuğunu aktaran Tahir Tellioğlu, “Halihazırda İstanbul’da yeni satışa çıkan konutlarda 16 bin TL’den başlayan fiyatlar, bir yılda 25 bin-30 bin TL’yi bulur. Dolayısıyla nitelikli bir konutun fiyatı mayıs gibi 3 milyon lirayı bulur. Buna rağmen her yerde ev bulmak da kolay olmayacak.” açıklamasını yaptı.
Tellioğlu çözüm olarak özel sektör için üç öneri sundu: “İlk olarak yapı müteahhitleri sınıflandırılmasında düzenleme yapılması gerekiyor. Teminat mektubu, referans mektubu varsa ve işle ilgili hiçbir sıkıntısı yoksa sadece üç yıllık dönemde piyasa koşullarından dolayı çok fazla iş yapmadığı için bilançosunda sorun yaşayan fakat bankada parası olan deneyimli firmaların önünün açılması gerekir. İkincisi, TOKİ, Emlak Konut ve belediyeler arsa geliştirmeli. Alt yapı hizmetini getirmeli. Kat karşılığı da yüzde 30’lara düşürülmeli. Üçüncü olarak inşaat malzemelerinde KDV yüzde 8’e düşürülür. Ayrıca konutta da KDV oranı da yüzde 8’e düşürülür. KDV dengelemesi ile en azından maliyette toplam yüzde 16’lık bir indirim olur. Ayrıca 150 metrekareyi geçmeyen konutlarda bir daireye mahsus tapu harcı da sıfırlanabilir ve bu tür alımlarda uygun oranlı konut kredi desteği verilerek orta ve alt kesimi devlet sübvanse edebilir.” dedi.
Fiyat farkı için Ankara’ya gidilecek
Konut yapım sektöründe konut fiyatlarını artırılması konut üreticileri için bir fırsat sunsa da bu sefer de konutları satamama durumu oluşturduğunu kaydeden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, “Ancak kamu sektöründe TOK; DSİ, Karayolları gibi kurumlarla çalışan müteahhitlerde en iyi halde olanlarda bile TÜİK genel endeksine göre fiyat farkı ödeniyor. Genel endeks geçen yıldan bu yana yüzde 34 oranında artış sergilerken, demir çimento, PVC gibi ürünlerde yüzde 120 artış var. Ayrıca son dönemde akaryakıt ve kurda yaşanan hareketliliğinde yeni artışlar getireceği kesin.” dedi.
Haziran ayından bu yana Cumhurbaşkanı dışında kamunun ilgili bütün kurumlarıyla konuştuklarını, hepsinin bir fiyat farkı kararnamesine ihtiyaç olduğunu kabul ettiğini anlatan Eren, “Çıkmaması halinde kamu yatırımlarında aksama olacağını söylüyorlar. Şu anda kamuyla çalışan binlerce sayıdaki meslektaşımızın durumu çok zorda. Geçen hafta Ankara’ya 100 müteahhidi temsilen bir heyet Odalar Birliği’ne gelip bizimle görüştü. 100 firma batma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını dilekçeyi firma kaşeleriyle sundular. Diyarbakır Ticaret Odası aradı. Güneydoğu’da kamuyla iş yapan müteahhitlerin durumunun çok kötü olduğunu söyledi. Fiyat farkı kararnamesiyle ilgili bir bilgi olup olmadığını soruyorlar.” dedi.
Fiyat farkının acilen verilmesi gerektiğine dikkat çeken Eren, “Nakit sıkıntısı yaşanıyor. Sektöre 2020 ödemeleri Eylül 2021’de yapıldı. Firmalar da işlerini tamamlamak için bankalardan kredi kullandılar. Şu anda hak ediş ve fiyat farkı verilmezse firmalar kendileri batacakları gibi tedarikçilerini de batırma riski oluşturuyorlar. Dolayısıyla bu ödemelerin bu yıl bitmeden verilmesi önemli.” diye konuştu.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.