DHA'nın haberine göre, İzmir'in Aliağa ilçesinde yapımına başlanacak olan Socar Termik Santrali inşaatı verilen ÇED olumlu raporuna yaşam alanı savunucuları itiraz etti. İdare Mahkemesi ÇED olumlu raporunun iptali için yapılan başvuruyu reddetti. Termik santrale karşı çıkan çevrecilerin son olarak Danıştay’a itirazda bulundu.
Aliağa’da, Socar Power Enerji Yatırımları A.Ş. tarafından yapılacak olan, petrokoka dayalı termik santral için yargıdan önemli bir karar çıktı. Aliağa kent merkezinde 490 bin metrekarelik alana kurulması planlanan Socar Power Termik Santrali için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği “ÇED olumlu” kararını, çevreciler yargıya taşıdı. Avukatların başvurusunu inceleyen İzmir 3’üncü İdare Mahkemesi, termik santralin yapımı için gerekli olan ÇED olumlu raporunun iptal istemini reddetti.
Mahkeme kararında, “Dosyada bulunan bilirkişi raporu, ek bilirkişi raporuyla, tüm bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesi, değerlendirilmesinden sonra uyuşmazlık konusu çevresel etki değerlendirme raporu, eklerinin yeterli, uygun açıklamalar içerdiği, hesaplamaların yeterli düzeyde veri ve belgeye dayandırıldığı, seçilen yer ve teknolojinin uygun olduğu, çevreye olabilecek olumsuz etkilerin giderilmesi için gerekli önlemlerin tespit edildiği, projenin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğu sonucuna varıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık tespit edilememiş olup, davacı tarafın aksi yöndeki iddialarının ise bilirkişi raporunda yer alan yukarıda özetlenen kısımlar kapsamında işlemi kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir” denildi.
Mahkemenin ret kararına rağmen mücadeleyi bırakmayan çevreciler, kararı temyiz etti, Danıştay’a itirazda bulundu. Aliağa’nın termik santralin yapılmasıyla yaşanmaz hale geleceğini, termik santral sahası içerisinde bulunan arkeolojik sit alanının da zarar göreceği yok olacağını savunan avukatlar ortak temyiz dilekçesinde, “Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi tarafından ilgili yerlere konuyla ilgili başvuru yapılmıştır. Yaşanacak yeni olumsuz sonuçların önlemesinin tek yolu, dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasıdır.
İlçede çevrecilerin protesto hazırlığında olduğunu, Aliağa’yı yaşanmaz bir kent olmaktan kurtarmak istediklerini söyleyen davanın avukatlarından Arif Ali Cangı, “Taleplerimiz dikkate alınmadı, bilirkişiler şirketin danışmanı gibi davrandı. Santral içerisinde yer alana arkeolojik SİT alanı da zarar görecek” suçlamasında bulundu.