Türkiye’de alçı ve alçı türevlerini üreten kuruluşlar tarafından kurulan
Alçı Üreticileri Derneği'nin (ALÇIDER) 3Y Konsepti, alçının
insan yaşamındaki önemine dikkat çekiyor.
İnşaat, sağlık, kimya sanayi,
tarım, bilimsel araştırmalar ve sanat gibi birçok alanda kullanılan alçı,
inorganik özelliği sayesinde yangına karşı bir kalkan görevi
görüyor. Yalıtım ürünleri ile birlikte kullanıldığında ısı kaybını
önleyerek enerji tasarrufu sağlayan alçı, pratik ve estetik çözümleriyle de
konforlu ortamlar yaratıyor.
Günümüzden 30 milyon yıl önce,
Anadolu toprakları oluşurken buharlaşan denizlerden miras kalan
alçı taşı sayesinde Türkiye, dünyada milyarlarca ton alçı
rezervine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Başlangıçta alçı Anadolu’da bir
yapı malzemesi olarak yaygın bir biçimde kullanılırken, bugün gerek teknoloji
gerekse yapı sektöründeki mimari anlayışın gelişimiyle sektör yepyeni bir
kimliğe bürünerek, gelişimini kız kesmeden sürdürüyor.
Türkiye’deki, alçı
ve alçıdan yapılan ürünleri tanıtmak, alçı ve alçı ürünlerinin kullanımını
yaygınlaştırma amacıyla 1995 yılında kurulan ALÇIDER, alçının
yararlarını 3 ana başlık altında ortaya koyuyor.
ALÇI, YANMAZ BİR YAPI MALZEMESİDİR
Alçı,
içerisinde taşıdığı su sayesinde yangına maruz kaldığı zaman bünyesindeki suyu
dış ortama verir, karşılığında ortamdan ısı alır. Bu da alevlerin yayılmasını
önemli ölçüde engeller. Alçının bu özelliği tüm yangın sigortası otoritelerince
kabul görüyor. 1766 yılındaki Londra yangını sonucunda yapılarda gözlenen
koruyuculuğu sayesinde, gelişmiş ülkelerde insanların yoğunlukla bulunduğu
alanlarda alçı kullanımı zorunlu hale getirildi.
ALÇI, ISI ve
SES YALITIMINDA ÖNEMLİ BİR ETKENDİR
Yapılan araştırmalar
göstermiştir ki yapılardaki ısı kaybının başlıca sebebi; ısı yalıtım malzemesi
ile sıvanmamış duvar ve yüzeyler. Çünkü ısının yüzde 35’i yalıtım gücü olmayan
duvar ve yüzeylerden kaybedilmekte. Yalıtımın olmayışı, kapalı mekanları ısıtmak
için yapılan harcamalara gereksiz bir yük, ülke ekonomisine büyük bir zarar
oluşturuyor.
Alçı doğal bir klima özelliği taşıyor. Mikroskobik
boşlukları sayesinde yaşadığımız mekanı, kışın sıcak, yazın serin tutma
özelliğine sahip. İç mekanlarda oluşan rutubeti çabucak emer, hava kuruyunca da
ortama iade eder. Tüm yalıtım sistemleri ile birlikte yaygın olarak
kullanılıyor.
Alçı ve alçı levhalar, gözenekli yapı özelliği sayesinde
sesi emerek, gürültü kirliliğine de engel oluyor. Sesin yansımasına önleyen alçı
ve alçı levhalar akustik özelliğinden dolayı, yabancı uzmanlar tarafından
otellerde, restoranlarda veya toplantı salonu gibi kalabalık mekanlarında sıva
ve taban kaplaması olarak kullanılması tavsiye edilmekte.
ALÇI,
YAŞAM KONFORU SUNAR
Alçı beyaz rengi ile
sınırsız dekoratif seçenek sunarak konforlu bir yaşam sağlarken, yaratıcı
uygulamalara da olanak veriyor. İstenilen forma sokulabilen alçı, sadelik,
zarafet ve estetiğin vazgeçilmez unsurları olan tavan süsleri, kartonpiyer,
nişler, apliklere dönüşür, kalıpsız konkav yüzeyler yapılmasına olanak sağlıyor,
ortamdaki sıcaklık hissini artırıyor.
Hafifliği ve kolaylıkla
değiştirilebilme özelliği sayesinde mimari uygulamalara özgürlük tanıyan alçı,
kimyasal yapısı sayesinde bünyesinde bakteri barındırmıyor, bazik ve asidik
özellikler taşımıyor. PH değeri insan cildiyle aynı özellik taşıyor. Bu sebepten
dolayı tıbbi amaçlı da kullanılıyor.