37. Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul’da Saint Gobain Rigips İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü T. Faruk Akel ile bir araya geldik. Akel, 2013 yılında Türk yapı sektörü ve inşaat sektörünün son derece olumlu bir yıl geçirdiğini belirtti ve şunları söyledi: “Konut satışlarına baktığımız zaman rekor düzeyde konut satışı vardı. Bunların büyük bölümü konutunu yenilemek isteyen insanların alımlarıydı. Bu bakımdan Avrupa’daki balon etkisinin Türkiye’de olmadığını görmek güzeldi. Yaklaşık 1 milyon 157 bin konut satıldı. Bu yıl da 1 milyon konut satımı olacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla 2014 yılında da yapı sektörü açısından iyi bir yıl geçireceğimizi düşünüyorum”.
Sektördeki sıkıntılara değinen Akel, “Alçı sektöründeki en önemli sorun kolay girilen bir sektör olarak görülmesi; doğru dürüst bir araştırma yapmadan, herhangi bir altyapı olmadan bazı yerel üreticiler tarafından sektöre yatırım yapılıyor olması. Alçı aslında son derece sağlıklı, birçok gelişmeye olanak sağlayan oldukça önemli bir ürün. Her şeyden önce bizim yeraltındaki önemli zenginliklerimizden bir tanesi. Birçok ülke bir gram alçısı olmadan tamamen başka ülkelerden alçı ithal ederek bu imkânlardan yararlanmaya çalışırken Türkiye’de tamamen fiyat ve vade odaklı bir pazar var. Bence pazarın en büyük sıkıntısı bu” şeklinde konuştu.
Sektördeki sıkıntıları aşmak için bilinçlenmenin önemine dikkat çeken Akel, “Alçı alelade bir ürün değil. Son derece etkili sonuçlar alabileceğiniz; ses yalıtımı, yangın güvenliği, depreme yönelik çözümler gibi birçok sistemi oluşturabileceğiniz özel bir ürün. Tıpta da çok rahatlıkla kullanılabilen bir ürün. Çünkü PH derecesi insanın PH derecesiyle aynı seviyede. Dolayısıyla bu kadar değerli bir ürünü çok daha verimli kullanabileceğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Diğer yandan son iki senedir sistem ve çözüm kavramını işlemeye çalışıyoruz. Bu konuda birçok akustik uzmanı ve mimarla ortak çalışmalar yürütüyoruz. Eninde sonunda sistem ve ürün kavramının ürünün önüne çıkacağına inanıyoruz. Çünkü alçıdan alabileceğimiz verim, bugüne kadar aldığımızdan çok daha fazla” dedi.
Akel, Ar-Ge konusunda ise şunları aktardı: “Türkiye’deki Ar-Ge çalışmalarını yeterli bulmuyorum. Bizim şansımız, uluslararası bir şirket olmamız ve yurtdışındaki Ar-Ge çalışmalarını Türkiye’deki pazara sunabiliyor olmamız. En büyük gücü buradan alıyoruz”.