1986 yılında İstanbul’da faaliyete başlayan marka, 1992'de Alaz Ltd. adı altında kurumsallaşarak şu anki halini alıyor. Kuruluş aşamasında dekorasyon işleri yaparken, 1992'de sürgü dolap patentli sistemlerini alan Alaz Mobilya, Türkiye’de bu alandaki ilk üretimi de gerçekleştirmiş oluyor. Yapı marketleri dahil kırka yakın bayisi bulunan firma, büyük çaplı üretim faaliyetine rağmen, 'butik işi seri' ilkesine göre hareket ediyor.
Sürgü dolap üretiminin kısa sürede yaygınlaştığını ifade eden Alaz Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Alaz, kaliteden ödün vermediklerini şu şekilde vurguladı:
"Bizim ürettiğimiz sürgü sistemlerin alüminyumu 6 kg gelirken, piyasa bu oranı 2,5 - 3 kiloya indirdi. Kağıt gibi alüminyum kullanarak kaliteden ödün vermek istemedik ve deneyimimizi başka alanlara da taşıma kararı aldık."
Üretimi faaliyetini İstanbul’da gerçekleştiren Alaz Mobilya, ulusal patente sahip ürünlerine, rakip ülkelerden de patent almak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. "Cam elyafı ve alüminyum üzerine doğal ahşap kaplama bir devrimdir" diyen Şerif Alaz, çevreci özellikleriyle öne çıkan ürüne ilişkin şu bilgilendirmede bulundu:
"Ahşap görünümlü ve geri dönüşümlü bu ürün için % 2 ağaç kullanıyoruz. Altı alüminyum olduğun için yanmazlık sertifikasına da sahip. Yangın Yönetmeliği'nde 0,8 mm'den ince yanıcı madde kullandıysanız dikkate alnmıyor. Bizim malzememiz ise 0,4 mm genişliğinde. Bunu sağlamak için uluslararası standartta testler yapılıyor. Bugün bu konudaki en büyük mekanik test laboratuarı, Almanya Rosenheim'da... Ürünümüz burada dört ayrı teste tabi tutuldu; kaplama ve vernik testleri, soğuk-sıcak, tuz-asit, her türlü 'işkence'den geçti. Başarılı sonuç alınca, Akasya Acıbadem projesinin dış cephesinde kullanıldı. Aslında bu malzemeye start vermemiz 4 yıl önce, Dubai'de yaptığımız bir işe dayanıyor. İnşaattan iki yıl sonra gittim baktım, hiçbir şey yok, pırıl duruyor. Bunun en iyi testi kendi doğal yaşam testidir. O rutubette, o sıcakta bu kadar dayanıyorsa testi geçmiş demektir. Dubai’deki kullanıcılar, biz oradayken ahşabın nasıl bu kadar uzun süre dayandığına hayret ettiklerini söylediler. Bir yıl sonra Katar'da büyük bir villa grubunun işlerini yaptık; onun da üzerinden iki sene geçti. Geçtiğimiz ay da Kapalıçarşı’nın modernize edilmiş haline benzeyen Katara projesini bitirdik."
Savaştan önce Libya'da da büyük projelere imza attıklarını belirten Şerif Alaz, 2008 yılında Libya Sheraton'ın dekorasyon işini yaptıklarını söyledi. Bunun yanı sıra Suudi Arabistan, BAE, Irak, İran, Azerbaycan'da da projeler gerçekleştirdiklerini ekleyen Alaz, Türkiye genelinde 15 şehirde bayilik çalışmalarının başladığını bildiren Alaz konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ürün rüştünü zamanla ispat ettiği için testler bizim için tek başına yeterli değil. Yapılan işlerin referansları ile birlikte yaklaşık 15 ilde projelere de imza atmaya başladık. Belek'te bir otelin sahil şeridindeki mobilya işlerini aldık. Çevreci ürünler sunuyoruz. Gazetede çıkan bir röportajımda 'Ormanları kurtaran KOBİ' başlığı kullanıldı. Doğal ahşabın katliamı durduruluyor diye... Dünyanın neresinde olduğu önemli değil; ağaçları keserek doğadaki oksijenini tüketiyoruz. Bizim de kullandığımız lüks ağaçlar 200 - 250 yılda yetişebiliyor. 'Yerine ağaç diktik' deniliyor ama 200 yıl önce bu sarfiyat biliniyor muydu da dikildi? Demek ki bu ağaçlar sürekli azalıyor. Thermowood türü ağaçlarda da bu sorun var, çam gibi daha ağır sanayide kullanılan ahşaplar için de aynı durum geçerli... Bunun için de Alaz Mobilya olarak, cam elyafı ve alüminyum üzerine doğal ahşap kaplama yaparak, bakım masrafı sıfıra yakın, çok uzun ömürlü ahşaplar sunuyoruz piyasaya... Beş yılda bir vernik yaptığınız sürece bu ürünü alüminyumun ömrü kadar kullanabilirsiniz."