Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, yaptığı açıklamada, 2010 yılında "Sakin Kent" unvanını alan Akyaka'nın doğal kaynakların sürdürülebilir olarak geleceğe taşınması yönünde politikalar oluşturulduğunu söyledi.
Beldenin "Sakin Kent" ilan edilmesiyle günübirlik ziyaretçi sayısında ciddi artış yaşandığına işaret eden Çalca, Akyaka beldesinin, Muğla'nın diğer turizm merkezlerinden farklı olarak kendine özgü bir turizm anlayışı bulunduğunu kaydetti.
Gökova Havzası'ndaki beldelerinin alan yönetimine göre planlandığını anlatan Çalca, "Akyaka ve Gökova Havzası'nın biyolojik çeşitliliğinin dünya mirası kabul edilmesi yönünde başvuruda bulunduk. Bölgede yaşayan insanları bilinçlendirme çalışmalarının ardından Muğla Valiliği ve Akyaka Belediye Başkanlığı olarak Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğüne başvurumuzu yaptık. Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü de Akyaka Havzası'nın dünya mirası kabul edilmesini uygun görerek hazırlanan dosyayı Dışişleri Bakanlığının Su ve Çevre Bölümüne gönderdi. Dışişleri Bakanlığı, ilerleyen günlerde Avrupa Birliği UNESCO bölümüne başvurumuzu sunacak" dedi.
UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde Akyaka'nın, Gökova Körfezi ile yer alabilmesi için gerekli tarihi ve kültürel özelliklere sahip olduklarına dikkati çeken Çalca, "Dünya mirası olarak ilan edilen denizsel yaşam alanında 4, karasal yaşam içerisinde 15 canlı türümüz var. Bu türler özel ekosistemde yaşadığı için bu coğrafyanın tamamı dünya mirası ilan edilmiş olacak. Beldenin Dünya Miras Alanları Geçici Listesi'ne alınmasıyla Türkiye'de ilk kez biyolojik çeşitliliği olan bir coğrafya dünya mirasına alınmış olacak" diye konuştu.
Çalca, dünyanın farklı bölgelerinde 20'ye yakın dünya mirası ilan edilen bölge bulunduğunu söyledi. Bölgede yaşayan insanların geçim kaynağının turizm olduğunu vurgulayan Çalca, turizmin kite sörf, kano, yamaç paraşütü, dağ tırmanma parkuru, bitki izleme, kuş gözleme gibi alanlarla çeşitleneceğini dile getirdi.
Çalca, doğa içerisinde bireysel faaliyetlerin yapılabileceği, kültürel değerlerin ve iyi tarım uygulamalarının sunumunun yapıldığı bir coğrafya ortaya çıkarmayı amaçladıklarını vurguladı.