Akustik Konfor mu daha Zor Yoksa Gürültüyle Yaşamak mı?



Gittikçe kalabalıklaşan ve 'markalaşmaya', küresel dünya ekonomisinden payına düşeni almaya çalışan kentlerimizin çözmek zorunda olduğu sorunlar da kabarıyor. Ulaşım, kaçak (ve elbette plansız, ve aşırı) yapılaşma, güvenlik, kirlilik (her anlamda) vb temel, kadim sorunlar varlığını korurken, zaman bunların üzerine yenilerini ekliyor. Ancak bir sorun var ki, belki de gündelik akışın mecralarından biri olduğundan kendi karmaşası içinde kaybolup gidiyor: Gürültü.

Kaybolup gidiyor, çünkü koca bir apartman iç içe yaşamayı seviyoruz; konutlarımızı otobana, havaalanına bakacak şekilde inşaa ediyoruz; eğlencemizi bütün Boğaz'a yayıyoruz. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Oysa, 07 Mart 2008'de güncellenen Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği, net biçimde standartların ne olması gerektiğini söylüyor. Avrupa Direktifleri referans alınarak hazırlanan yönetmeliğin tek bir yorumu var gibi görünüyor: Gürültücüyüz.

Konunun uzmanları anlatıyor.