AKP Hükümeti, İzmir’in su ihtiyacını
karşılayacak olan Çamlı Barajı Havzası içerisinde kalan
Menderes ilçesine bağlı Efemçukuru mevkiinde yürütülmek istenen
madencilik faaliyetlerinin devamı için elinden geleni yapıyor.
Efemçukuru’nda
Çamlı Barajı projesine ÇED Olumlu Belgesi vermeyen, hemen
ardından çevreye zararı kaçınılmaz olan ve yöre halkı tarafından da istenmeyen
maden şirketi lehine acele kamulaştırma kararı alan, yürütme durdurulduğu halde
kamulaştırma şerhini kaldırmayan hükümet, şimdi de belediye encümeni tarafından
maden işletmesinin mühürlenmesi yönünde alınan kararın uygulanmamasını
istedi.
Bakanlık engeli
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi , Çamlı Barajı su toplama havzası kapsamındaki Efemçukuru altın madeni sahasında köye ait yoldan maden sahasına giden ulaşım yolunun 6 metreye genişletilmesi, cevher işleme üniteleri ile şantiye binası ve yardımcı ünitelerin yer alacağı bölgede düzenleme çalışmalarına başlandığını tespit etmiş ve madenin işletme ruhsatı olmadan bu çalışmalara başladığından 1 hafta içerisinde mühürlenmesine karar vermişti.
Karar üzerine geçtiğimiz gün belediye yetkilileri tarafından maden işletmesi mühürlenmişti. Ancak Enerji ve Tabbi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından belediyeye gönderilen yazıda, encümen kararının 5177 sayılı yasa ile değiştirilen Maden Kanunu’na ve Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği hükümlerine aykırı olduğu belirtilerek, söz konusu kararın uygulanmamasını ve uluslararası altın tekeli Eldorado Gold’a bağlı Tüprag Altın Madenciliği’nin faaliyetlerine engel olunmaması talep edildi.
Çevrecilerden tepki
Konuyu değerlendiren avukat Arif Ali Cangı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ’nın altıncı şirketin isteğini hemen yerine getirerek belediyeye emir gibi yazı yazdığını belirterek, Bakanlığa, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üst kurumu mudur? Maden İşleri Genel Müdürü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın amiri midir? Anayasaya aykırı yasaya dayanılarak çıkartılan Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği’nin hukuksal dayanağının çöktüğü ortadayken, nasıl bu yönetmeliğe dayanılıyor? Anayasa Mahkemesi kararları Tüprag’ı bağlamıyor mu?” sorularını yöneltti.
Anayasa Mahkemesi’nin Maden ve Çevre Kanunu’na ilişkin iptal kararı verdiği hükümleri hatırlatan Cangı, bu kararın ardından Efemçukuru Altın Madeni’nin yasal olarak devam etmesinin mümkün olmadığını, çünkü madenin su havzasını kirletme riski bulunduğunu söyledi. Cangı, Encümen kararının hukuka uygun olduğunu da dile getirerek, Bakanlığın altıncı şirketin istekleri doğrultusunda değil İzmirlilerin çıkarlarını, sağlığını koruyacak şekilde kararlar vermesi gerektiğini kaydetti.