2010 yılının
Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul'un tek opera ve bale salonu olan AKM tam
anlamıyla çürümeye bırakıldı.
İstanbullu sanatseverler çok iyi
anımsayacaklar.
İki yıl önce bu bina onarımdan geçirilmek için
boşaltılmıştı.
O günlerde başta Kültür Bakanı olmak üzere bütün
yetkililere yalvardık.
“Bu onarımı, binadaki etkinlikleri
durdurmadan yapın. Dünyada bu tip kültür ve sanat merkezleri etkinlikler
durdurulmadan bölüm bölüm elden geçiriliyor” dedik.
Söylemekten
dilimizde tüy bitti.
Ama dinletemedik.
Sonuçta Avrupa'nın kültür
başkentinde ne oldu?
Opera ve bale yapılamaz hale geldi.
Koca
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ise sokakta kaldı.
Sanat ve kültür
açısından yüz kızartıcı bu durum başta Kültür Bakanı olmak üzere kimsenin
umurunda bile olmadı.
Ne Başbakan'ın, ne de bakanların kılı bile
kıpırdamadı.
“Sanat mı? O da ne?” yaklaşımı içinde
kültürsüz ve sanatsız geçip gidiyor 2010.
* * *
Kültür Bakanı ile
yaptığımız konuşmayı çok iyi anımsıyorum.
Bakan Bey, AKM'nin onarımı
için gerekli olan 75 milyon lirayı (eski parayla 75 trilyon
lira) bankaya yatırdığını söylemiş, binayı bir yıl içinde hizmete
sokacaklarına söz vermişti.
Sendika yapının özellikleri
bozulmasın diye dava açtı. Davalar sonuçlandı. AKM olayı 2010 ajansına
devredildi.
Bakan da verdiği sözleri unuttu gitti.
Peki bu arada
Bakan'ın ayırdığı, 2010 ajansına devredilen para ne oldu?
Bunu, ünlü halk
tekerlemesinden esinlenerek şöyle anlatalım: