İki yıldır kapalı olan Atatürk Kültür Merkezi’yle ilgili
tartışmalar sürerken görüşlerine başvurmak istediğimiz kişiler arasında ilk
sıralardaydı İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Başkanı
Prof. Mete Tapan. Zira AKM’nin yenilenmesi sürecinin
tıkanmasının nedenlerinden biri olarak gösterilen, ‘AKM’nin 1. Derece Kültür
Varlığı ilan edilmesi’ kararını alan kurulun başkanının elbette bu konuda
söyleyeceği pek çok şey olacaktı. Kendisine ulaşamadığımız günlerde gündemi
takip edip üzülerek aradı bizi Tapan. Hiç kimsenin hatta en yakınlarının bile
konu hakkında en ufak fikirlerinin oladığını düşünerek; 1. Derece Kültür Varlığı
olan yapıların belirli ölçülerde içine de dışına da dokunulabileceğini, sadece
bunun boyutunun ve nasıl yapıldığının önemli olduğunu belirtti. Ve AKM’nin
‘simgesel’ değeri olduğu için 1. grup içine dahil edildiğinin üzerinde durarak
“Ayasofya da 1. gruptur, Domabahçe de... Ama bunlara müdahale ve restorasyon
modeli farklı farklıdır” diye de ekledi. Şimdi söz Prof. Tapan’da...
Bilmeden konuşuyorlar
‘AKM’nin iki yıldır kapalı kalması konusundaki görüşlerden bazıları beni çok
üzdü. Cevapları veren insanlar maalesef ki konuyu bilmiyorlar. En yakınlarım
bile. ‘Bu konuda sanatçılar da dahil pek çok insan ve kurum kabahatlidir’
diyorlar. Sanatçıları bilemem ama Koruma Kurulu’nun en ufak bir suçu olmadığı
gibi ben; gecikmemesi için elimden gelen her şeyi yaptım. Bakanlıklarla
görüştüm, Koruma Kurulu’ndaki görevim olarak bunları yapmam gerekmiyor belki ama
bir İstanbullu olarak yaptım.
İstanbul’un iki yıl bu şekilde kalmasını kim ister ki? Burada kurulun suçu
olmadığı gibi AKM, bir kamu yapısı olduğu için elimizden geleni yaptık.
Kararların alınması normalde 15-20 gün sürebilir ama biz, özel olarak toplanıp
üç günde bu kararları aldık. Yani amacımız projelerde bir gecikme olmamasıydı.
Çok hasas davrandık ama sonuç olarak suçlular arasına girdik.
Viyana’ya baksınlar
Bu yapıyı 1. derece tarihi eser yapan bizim kurul zaten. Biz, dünyadaki 1.
gruplara nasıl müdahale edildiğini, neler yapıldığını o kadar iyi biliyoruz
ki... Burada da bütün amacımız AKM’nin daha çağdaş, daha modern bir nitelik
kazanmasıydı. Tutturdular ‘lokanta olur mu?’ diye. Ne kadar yanlış bir şey.
Viyana’ya baksınlar, Münih’e baksınlar...
Ayasofya ayrı AKM ayrı
1. derece koruma altındaki bir yapıya dokunulamaz diye bir şey yok. Aynı
zamanda ben Koruma Yüksek Kurulu üyesiyim. Yani ilke kararları ortaya koyan
grubun içindeyim. Her zaman söylerim, mimari bakımdan ben bu yapıyı çok fazla
değerlendirmiş ve gözümde büyütmüş değilim ama bir ‘simge’dir AKM ve bu sebepten
de 1. derecedir. Pek çok insanın anısı var burada, çok önemli insanlar konserler
verdi, çok önemli toplantılar yapıldı. Bina, ‘yıkılmadan yapılacak’ şekilde
karar alındı ama bu şu demek değil: Hiç dokunulamaz! Dokunulabilir, ek binalar
da yapılabilir, her şey yapılabilir. İlke kararlarımıza göre ‘simge’ yapılar 1.
grup yapılardır bunun yanı sıra Ayasofya da 1. gruptur, Domabahçe de... Ama
buralara müdahale ve restorasyon modeli farklı farklıdır. Bunu bir türlü
anlatamadık. Dünyanın her tarafında da bu böyledir 1. derecedeki yapıların içine
de dışına da belirli ölçülerde dokunulabilir. Ama tabii ki 2. grup kadar
dokunulamaz buna da uzmanlar karar verir. ‘Koruma kullanım dengesi’ diye bir şey
vardır. 1. grup diye eğer o bina artık bütün fonksiyonlarını kaybetmişse...
Keşke bana sorsalardı ‘Hocam, neden böyle bir karar aldınız?’ diye. Kararı veren
bizleriz ama sorulmuyor. İstanbul yok yere iki sene balesiz, operasız kaldı.
Herkese saygım var ama çok üzüldüm.
Geç kalınmış değil
Proje üzerinde çok fazla ısrar edilince, Bakanlık bunu değiştirmek üzere yeni
bir proje istedi ve onu da kabul ederken mahkeme kararı çıktı. O zaman basit
onarım mahiyetinde olsun denildi, onu da hemen kabul ettik ve bunların hepsi bir
sene önce oluyor. Ama maalesef yapılmadı, yapılmıyor. İhaleye de çıkılmıştı,
başlanacaktı. Bir an evvel başlamak için de bir iyi niyet var ortada ama çok
büyük yanlış anlaşmalar oldu, tamamen diyalog eksikliği. Diyalog eksikliği sanat
çevrelerinde, kültür çevrelerinde vardır zaten. Hâlâ her şey yapılabilir.
Lokantadan vazgeçilen bir projemiz var zaten halihazırda. Ama cephe
izolasyonunun kesinlikle yapılması gerekiyor.