Radikal Gazetesi'nden Serkan Ocak'ın haberine göre, Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santral sahasındaki çalışmalar ilk kez görüntülendi. Santralla ilgili hazırlanan ÇED raporu halen ÇED Genel Müdürlüğü’nde onay bekliyor. Ancak Greenpeace ulaşan görüntülere göre sahada yoğun bir çalışma var. Yaşam alanları oluşturulmuş, iş makineleri ve kamyonlar hummalı bir çalışma içinde. Yapılan patlatmalar aksiyon filmlerini aratmıyor. Sorumlu şirket Akkuyu NGS ise yapılan çalışmaların nükleer santral inşaatı ile ilgili değil yalnız taş ocağı işletmesi ile ilgili olduğunu söylüyor.
Mersin’in Gülnar ilçesindeki Akkuyu mevkiine kurulması planlanan nükleer güç santralı için Rusya ile Türkiye arasında anlaşma imzalanmıştı. Santralla ilgili Akkuyu NGS (Nükleer Güç Santralı) hazırladığı ÇED raporunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED Genel Müdürlüğü’ne sundu. 3 bin sayfayı aşan ÇED raporu için sonuç henüz açıklanmadı. Santralın takvimine göre, eğer ÇED raporuna onay verilirse 2015’te gerekli lisanslar alınacak. 2016’da santral inşaatı başlayacak. İlk enerji de 2020’de üretilecek.
ÇED raporu alınmadan nükleer santralın kurulacağı sahada santralle ilgili herhangi bir faaliyetin yapılmaması gerekiyor. Ancak Akkuyu’da deniz kenarında yer alan sahada yoğun bir çalışma devam ediyor. Greenpeace’e ulaşan bir videoda sahada düz zemin üzerindeki küçük bir tepelik dinamitlerle kontrollü patlatılıyor. Daha sonra buradan çıkan hafriyat kamyonlarla taşınıyor. Ayrıca sahada ilk kez çekilen fotoğraflardan konteynırlarla işçiler için yaşam alanları oluşturulduğu anlaşılıyor.
‘Minareyi çalan...’
Greenpeace’e göre, başlayan faaliyetler tamamen nükleer santrallarle ilgili. Santralın mutlaka düz bir zemine kurulması gerekiyor. Bu nedenle patlatmalarla zeminin düzeltmesi yapılıyor. Greenpeace Akdeniz Kampanyalar Yöneticisi Hilal Atıcı, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Şantiyeler kurulmuş durumda. Açıkça görünüyor ki, daha izinler alınmadan Akkuyu Nükleer santrali için yıkım süreci başlamış. Kısacası taş ocağı görüntüsü adı altında, minareyi çalan kılıfını hazırlamış.”
Yetkili şirket Akkuyu NGS, yaptığı açıklamada iddiaların aksine şu açıklamada bulundu: “Akkuyu NGS (Nükleer Güç Santrali) Sahası’nda, Türkiye Cumhuriyeti mevzuatı çerçevesinde ve alınan lisans ve izinlere istinaden yangın emniyet yolları ve güvenlik yollarının oluşturulmasına yönelik malzemelerin temini için taş ocağı işletilmekte olup bu kapsamda ilgili kurumlar tarafından verilen izinler çerçevesinde gerekli izinler alınmış ve sahada denetimler de yapılmıştır. Taş ocağı işletme faaliyetleri için; maden ruhsatı, taş ocağı işletme izni, gayrısıhhi müessese işletme izni ve ÇED Belgesi ilgili kamu kurumlarından alınmış olup söz konusu faaliyetler bu izinler çerçevesinde yürütülmektedir.”
İlk enerji 2020 ortasında
Proje ile ilgili ÇED Raporu sürecinin devam ettiğini belirten Akkuyu NGS yetkilileri, inşaatın başlayabilmesi için yalnız ÇED olumlu kararının da yeterli olmadığını belirterek şunları dedi: “Uluslararası kural ve izinlerin yanı sıra Türkiye’nin ilgili kurumları tarafından da uygulanan son derece sıkı ve zorlu bir izin ve denetim süreci söz konusu. İnşaat için asıl olarak alınması gereken inşaat lisansıdır. Projemizin inşaat lisansının TAEK’den 2015 sonunda alınması, ilk ünite inşaatının ise Ocak 2016’da başlaması öngörülmektedir. Her şey proje takvimine uygun olarak ilerlerse ilk reaktörde elektrik üretiminin 2020 ortasında başlaması planlanmaktadır.”
Temeli çoktan attılar
Mersin Nükleer Karşıtı Platform’dan Yılmaz Kilim iseekim ayında Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu ile birlikte sahaya gittiklerini yapılan çalışmaları o dönemde tespit ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Taş ocağı adı altında temel kazılmıştı ve temel çalışması şu anda bitti. Nükleere santral sahasına girmemize izin verilmiyor. Taş ocağı ile ilgili proje tanıtım dosyasını bilgi edinme hakkı çerçevesinde istememize rağmen bize vermiyorlar. Eğer dosyaya ulaşabilirsek yapılan işlemin usulsüzlüğünü de kanıtlamış olacağız. Şu anda dolgu işini tamamlamış durumdalar.”