Akkuyu'da İnşaat 2015 Sonunda Başlayacak

Foto: İbrahim Yılmaz (AA)

Rusatom Overseas şirketi ile Akkuyu NGS AŞ'nin yöneticileri, kamu kuruluşları yetkililerini 'nükleer güvenlik' konusunda bilgilendirdi. Seminerde konuşan Rusatom Overseas Başkan Yardımcısı Jukka Laaksonen, Akkuyu'da nükleer santral inşaatına 2015 yılı sonunda başlanılmasının planlandığını söyledi. Nükleer tesisin inşaatı konusunda genellikle bir kamu kuruluşuna görev verildiğini, daha sonra yurt dışında tedarikçi ile görüşüldüğünü belirten Laaksonen, ''Ama Akkuyu projesinde kamu kuruluşunun yerine yabancılar tarafından kurulan bir yapı var. Bunun diğer ülkelere de model olacağını düşünüyoruz'' dedi.
    
''2023'te 2 santralimiz olacak''
    
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İlker Sert, Türkiye'nin enerji alanındaki dışa bağımlılığına işaret ederek, ''Ülkemizin ekonomik gelişmesi muazzam. Bu durum enerji ihtiyacını da artırıyor. Enerji kapasitemizi geliştirmemiz gerekiyor. 2023 yılında 2 nükleer enerji santralimiz faal olacak'' diye konuştu. Akkuyu Nükleer Santrali'nin ilk ünitesinden 2019 yılında elektrik elde etmeyi hedeflediklerini bildiren Sert, Fukuşima'daki kazanın ardından Akkuyu'daki nükleer santralin en son teknoloji ile inşa edilmesinin daha da zorunlu hale geldiğini dile getirdi.
    
''Emniyet birinci öncelik''
    
Rusya Bilimler Akademisi Nükleer Enerjinin Güvenli Gelişimi Enstitüsü Müdürü Leonid Bolşov, radyasyonun etkileri hakkında bilgi verdi. 200 mSv altındaki radyasyonun tıbbi açıdan risk oluşturmadığını belirten Bolşov, uluslararası anlamda kabul edilen limitlerin Çernobil kazasından sonra düştüğünü söyledi. Son 40 yıl içinde nükleer kazalara bağlı 834 ölüm gerçekleştiğini anlatan Bolşov, ABD'de linyit ve kömür işletmeleri çevresindeki yerleşim yerlerinde ölenlerin sayısının çok daha fazla olduğunu kaydetti. Nükleer santrallerde emniyetin birinci öncelik olduğuna işaret eden Bolşov, ''Bu, ekonomi ile emniyet arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyor'' dedi.
    
''Çernobil tipi reaktörler işletme dışı bırakılacak''
    
Rusatom Overseas Başkan Vekili Milko Kovaçev, Fukuşima'daki kazaya rağmen birçok ülkede nükleer santral projelerinin sürdüğünü, müzakere veya ihale süreçlerinin devam ettiğini söyledi. Çernobil tipi reaktörlerin, önümüzdeki yıllarda işletme dışı bırakılacağını belirten Kovaçev, ''Rusya da buna paralel olarak evrim geçiriyor'' dedi. Katılımcıların, atıkların bertaraf edilmesiyle ilgili soruları üzerine Kovaçev, ''Atıkların bertarafı konusu hükümetlerarası anlaşmada açıkça belirtildi. Her ülke, atık yönetimiyle ilgili kendi ulusal programını geliştirmek zorunda. Akkuyu'da yabancı bir işletmeci olarak operatörle ülke arasında bu sorumluluk paylaştırılmış durumda'' yanıtını verdi.
    
''Nükleerden vazgeçenlerin gerekçesi kriz''
    
Rusatom Overseas Genel Müdür Danışmanı Sergey Boyarkin, Fukuşima'daki nükleer kazanın yeni inşaat çalışmalarını olumsuz etkilemediği savundu. Kazadan sonra 4 ülkenin nükleer enerjiden vazgeçeceğini açıklamasına karşın, 14 ülkenin nükleer santral yapma kararı aldığına işaret eden Boyarkin, ''Almanya, kazadan sonra nükleer santralleri kapatma kararı aldı. Bu yüzden Almanlar elektrik için ilave olarak 37 milyar avro daha fazla ödemiş olacak. Bu, kapatma kararının neye mal olduğunun göstergesi'' dedi. Boyarkin, nükleer enerjiden vazgeçme tercihinde Fukuşima'deki kazanın değil, küresel mali krizin etkili olduğunu öne sürdü. Sergey Boyarkin, Akkuyu projesinde belirli parçaların yapılması için Türk sanayicilere sipariş vereceklerini de sözlerine ekledi.