Akkuyu Santrali için Tarih Verdi



Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Akkuyu Nükleer Santrali için "Liman inşaatının ve nükleer köyün inşallah temelini mart veya nisan ayında atmış olmamız lazım" dedi.

Yıldız, Mersin'de nükleer santral kurulmasına ilişkin Türkiye ile Rusya arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde nükleer enerji eğitimi için Moskova'ya gidecek 83 öğrenciyi Bakanlıkta kabul etti.

Kabulde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, bir soru üzerine IŞİD'i protesto bahanesiyle yapılan izinsiz gösterileri değerlendirdi. Şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını ifade eden Yıldız,  Türkiye'nin yapısını bozmaya dönük bir çalışma bulunduğunu belirtti. Yıldız, birçok ülkenin şiddetle bir yere varılmayacağını kendi tarihlerinde gördüklerini kaydetti.

Ülkede eski Türkiye görüntülerinin yer almasına izin vermeyeceklerine dikkati çeken Yıldız, şunları söyledi:

"Çözüm süreciyle alakalı provokatif ve çözüm sürecinin rafa kaldırılmasıyla alakalı bir kısım kişilerin hedefleri olabilir ama biz, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak, bunu diri tutmayı ve Türkiye'nin çözüm süreciyle beraber geleceği noktada bütün tarafların kazanacağı ve bütün vatandaşlarımızın bundan hoşnut olacağı bir yapıyı kurgulamaya çalışıyoruz. Şehit cenazelerinin geri döndürülmeye çalışılmasının kime faydası olduğuna bakın. Kime zararı var, kime faydası var? Bundan kimler kazanıyorlar, kimler bundan üzülüyorlar? Sevinenleri, üzülenleri lütfen ayırt edin. Şiddet yanlısı her türlü gösterinin karşısında olduğumuzu ve bunlara müsamaha göstermeyeceğimizi bilin. Türkiye'nin eskiye döndürülme çalışmalarına da kesinlikle müsaade etmeyeceğiz."

Akkuyu'da ilk kazma mart veya nisanda vurulacak

Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili ÇED raporu süreci ve santral inşaatının takvimiyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Yıldız, ÇED sürecinin önümüzdeki ay tamamlanmasının beklendiğini bildirdi. İnceleme ve değerlendirme komisyonu üyesi 56 kurumun düzeltme çalışmalarının da kısmen uzun sürdüğünü anlatan Yıldız, "Hem inşaat hem de elektrik üretimi ile alakalı hedeflerimizi değiştirmek istemiyoruz. Hazırlık süreci fazla olmuş olabilir ama özellikle hem inşaatın hem de elektrik üretiminin gecikmemesini istiyoruz" diye konuştu.

Yıldız, inşaat lisansı alındıktan sonra sahada nükleer ada ve türbin adası inşaatlarına da başlanacağını dile getirerek, çalışanlar, mühendisler ve işçilerin yaşayacağı 4 bin kişilik nükleer bir köy kurulacağını ifade etti.

Mart veya nisanda ilk kazmayı vurmak istediklerini bildiren Yıldız, "Bu, nükleer güç santralinin binasının core (çekirdek) tabakasının temeli anlamına gelmeyebilir. Ama liman inşaatının ve nükleer köyün inşallah temelini mart veya nisan ayında atmış olmamız lazım" dedi.

Bunun lojistik hizmetleri hızlandıracağını belirten Yıldız, aynı zamanda çalışanların barınabilecekleri ve her türlü sosyal donatısıyla yaşayabilecekleri bir projenin de gerçekleştirilmiş olacağını söyledi.

Yasadışı dinlemeler

Bir gazetecinin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın "En çok dinlenen isim Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız" şeklinde açıklaması olduğunu ifade ederek, buna ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Yıldız, gücünü şeffaflık ve açıklıktan alan bir yapıyı kurgulamak istediklerini bildirdi.

Taner Yıldız, çok stratejik, petrol ve doğalgaza erişim gibi, ülkelerin savaş gerekçesi olarak kullandığı bir sektörde faaliyet gösterdiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Türkiye, uluslararası sermayeyle beraber büyüyen ve enerji sektöründeki yaptığı yatırımları tüm yurt sathına yayan bir yapı kurdu. Türkiye'de enerji sektörüne geçen yıl 14 milyar lira yatırım yapıldı. Şiddet olaylarının yabancı sermayeyi uzaklaştırmayla alakalı hedefleri de var. Bakanlık olarak dinlemelerin petrol ve doğalgaz anlaşmaları, nükleer güç santral kurulması ve Kuzey Irak'la yapılan sözleşmelerle alakalı olduğunu düşünüyoruz. Sermaye ve para hareketlerinin özellikle hükümetlerimiz döneminde dikkatle takip edildiğini biliyoruz."

Sektörde milyar dolarların döndüğünü ve kendilerinin de çocuklarına helal para götürme gayreti içinde olduklarını ifade eden Yıldız, dinleme yapanlarla ilgili savcılık ve mahkemeler nezdindeki çabalarının süreceğini söyledi. Yıldız, "Devlet başkanlarıyla, hükümet başkanlarıyla, bakanlarla yaptığımız çok gizli ibareli görüşmeleri dinlemenin basit bir gerekçesi olmadığını, bunu şiddetle reddettiğimi, kınadığımı, bundan sonra da dinlenme olayları devam ettiği sürece aynı hukuki sürece başvuracağımızı söylüyorum" diye konuştu.

"Atom bombası hedefimiz yok"

Öğrenci yakınlarının sorularını da yanıtlayan Yıldız, "Nükleer araştırma laboratuvarlarının kurulup kurulmayacağına ilişkin" bir soru üzerine, Almanya'daki bir gazetenin Türkiye'nin nükleer güç santralleri ile alakalı gerçekleştireceği işlemleri "yakıt zenginleştirmesi ve atom bombası yapılacağı" şeklinde sunduğunu kaydetti.

Türkiye'nin araştırma reaktörleri ile ilgili hedefleri bulunduğunun altını çizen Yıldız, "Bunun atom bombası yapmak gibi barışın dışındaki gerekçelerle bir savaş gerekçesi olarak kullanılmaya çalışılmasının, Türkiye'nin böyle tanıtılmaya çalışılmasının kasta mahsus olduğunu düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Yıldız, Türkiye'de son 3 aydır bu konuda çok farklı spekülatif haberlerin yayılmasına çalışıldığına dikkati çekerek, "Türkiye'nin atom bombası yapmakla alakalı herhangi bir hedefi yoktur. Enerji sektörünü yalnızca barışçıl amaçlarla kullanmaya dönük geniş bir stratejisi vardır" diye konuştu.

Nükleer yakıtın zenginleştirilmesiyle alakalı da bir hedefleri bulunmadığının altını çizen Yıldız, buna karşın 10 yıl veya 30 yıl sonrasına şimdiden bir rezerv koyamayacağını belirtti.

Araştırma reaktörü ile alakalı çalışmalar olacağını bildiren Yıldız, "Hem Rusya Federasyonu hem de Japonya ve Fransa ile geliştireceğimiz bu projeler, bütün bu araştırma reaktörlerini de içine alacak. Biz de nükleer güç santralini hem yapan, uygulayan ve bunu başka ülkelerle paylaşan bir seviyeye geleceğiz. Bu siyasi kararlılığımız var" ifadesini kullandı.