Nükleer karşıtları Mersin Akkuyu’da buluştu, Rusya ile yapılan
anlaşma ve TBMM’den geçen yasa ile Akkuyu’da kurulacak olan Nükleer santrale
"hayır" dedi
Yürüyüş Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı
Büyükeceli Belediyesi'nde başladı. Ankara, İstanbul, Adana, Mersin’den gelen
katılımcılar “başka bir dünya, başka bir enerji mümkün” rozetleri taktı ve
“Nükleer Santrale hayır” yelekleri giydiler. Mitinge EMO Ankara, Mersin,
İstanbul, Konya şubeleri, TMMOB’ den Kimya, Makine ve Çevre Odaları, Derelerin
Kardeşliği Platformu, Devrimci 78’liler, KESK, Eğitim Sen, Tüm Bel Sen, Teknik
Eğitim Birliği, Greenpeace, Ekoloji Kolektifi, CHP, EDP, ÖDP, TKP ve Yeşiller
Partisi katıldı. Yürüyüşün ardından gerçekleştirilen mitingde konuşan Nükleer
Karşıtı Platform Mersin Dönem Sözcüsü Sebahat Aslan bundan 65 yıl önce
Japonya’nın Nagazaki ve Hiroşima kentlerine atom bombası atılmasıyla 350 bin
kişinin öldüğü ve milyonlarca kişinin sakat kaldığına dikkat çekti. “Akkuyu ve
Sinop’ta kurulacak Nükleer Santrallerle ülkemizde de bir atom bombası felaketi
yaşatılmak isteniyor” diyen Aslan nükleer santral kazalarının tüm önlemlere
rağmen engellenemediğini ve bu kazaların medyadan ve halktan gizlendiğini
söyledi.
"NÜKLEER ÇÖPLÜK OLMAYACAĞIZ"
Büyükeceli Belediye Başkanı Mehmet Kale de Akkuyu’yu nükleer çöplük haline
getirilmek istendiğini söyledi. Kale, “Nükleer Santral ve atıkları radyasyon
yayar ve yayılan bu radyasyonu engellemek ya da atıkların imhası için bir yol
bulunamamıştır. Bu nedenle nükleer yalnızca kurulduğu zamanda değil sonrasında
da zehir saçmaya devam edecektir” dedi. Mitinge katılan CHP Mersin Milletvekili
Ali Rıza Öztürk de “radyasyonun insan sağlığına etkileri ortadayken, AKP’nin
emperyalizmin neoliberal politikaları gereği Nükleer Santrale karşı 40 yıldır
süren bilimsel ve haklı mücadelelere rağmen halkın tepkilerini görmezden gelerek
nükleer lobilerin siyasi baskılarına boyun eğdi” dedi. Miting Ankara’dan gelen
Sahne Dışı Tiyatro Topluluğu “Kara kuyu ak kuyu” oyununun ardından sanatçı İlkay
Akkaya konseriyle sona erdi.
"Geleceği yok etmelerine izin
vermeyeceğiz"
Tarım işçisi Mehmet Ergüç, “santralin enerji üreteceğini biliyorum. Ama bu
bölgede olması uygun değil, çünkü burası turistik ve ülkenin en değerli bölgesi.
Başka ülkeler yapıyorsa eğer biz de yapalım, karşı değilim. Ancak zararları
engellenmeli. Radyasyon sızdığı zaman yeşillik bırakmaz” dedi. Akkuyu’ya 1989’da
Tarsus’tan gelen, oteller de çalışan ve şimdi kendi otelini işleten Salih
Günaştı, nükleer santralin karşısında olduğunu, bu bölgenin turizmle zaten
ülkeye yeterince katkı sağladığını söylüyor. Günaştı “ biz buraya hayatımızı
koyduk, üç beş tane hayalperestin hayallerini gerçekleştirmeyeceğiz. Bu güzelim
dünyayı yok etmeye, bu güzellikleri elimizden almaya kimsenin hakkı yok” dedi.
Eşi gibi nükleer santrale karşıtı ve aynı zamanda bir Greenpeace üyesi olan Işıl
Günaştı da, “nükleerin zararlarını bundan 40 yıl sonra bile görmeye devam
edeceğiz. Çocuklarımızın geleceğini yok etmelerine izin vermeyelim”
diyor.
"Nükleer hayatımıza kabus gibi çöktü"
Miting için Akkuyu’ya gelen İlkay Akkaya da nükleer santral için şunları
söyledi: “Nükleer Santral projesi hayatımıza bir kabus gibi çöktü. Hem
akarsularımız hem çevremiz ve elbette insanlar da dahil tüm canlı türleri
nükleerin yaydığı bu radyasyondan olumsuz yönde etkilenecekler. Bu yıkıma kendi
adıma sessiz kalmam mümkün değil bu nedenle nükleer santral karşısında yapılacak
tüm etkinlikler de yer alacağım” dedi.