''Akıllanmıyoruz, bari Trafiği Akıllı Hale Getirelim''
Foto: İslam Yakut (AA)
İstanbul'da düzenlenen 'Akıllı Ulaşım Sistemleri
Çalıştayı'nda konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırım, dünyada geçmişi 1960'lara kadar giden
'Akıllı Ulaşım Sistemleri'nin, Türkiye için yeni bir konu
olduğunu söyledi. ''Herhangi bir sorun müzmin hale gelmeden harekete
geçmediğimizi'' ifade eden Yıldırım, Akıllı Ulaşım sistemleri konusunun da bu
tür konulardan biri olduğunu belirtti. Önümüzdeki yıllarda da devam edecek olan
araç artışlarıyla birlikte, ulaşıma ve altyapıya yönelik sorunların artarak,
gittikçe karmaşık hale geleceğine işaret eden Yıldırım, ''Altyapı ve yol
olmadan, Akıllı Ulaşım Sistemleri tek başına bir iş görmez. Dağın başına akıllı
sitemi koysan neye yarar?" dedi.
Binali Yıldırım, Bakanlık olarak 2023 hedeflerini ilk defa 2009 yılında
ortaya koyduklarını hatırlatarak, şunları dile getirdi:
''10. Ulaşım Şurası'nda, yeni projeler,
alınması gereken önlemler ve 2023'e yönelik hedefleri bütçesiyle projesiyle
somut bir şekilde ortaya koyduk. Bununla da kalmadık, aynı zamanda ara hedefleri
de belirledik; 2015'e kadar ne olacak, 2019'a kadar ne olacak, bunları bile
hesap ettik ve bu 61'inci hükümetin programına girdi. Önümüzde bizim yol
haritamız var. Hedefleri koymak önemli bir şey. Bu geleceğe yönelik plan
yapabilen, güven ve istikrarı yakalamış ülkelerin becerebileceği bir şey. Bunu
başardık. Ama bu yetmez bunun sürdürülebilir hale gelmesi lazım.''
Bakan Yıldırım, hava ve kara trafiğindeki araç
ve yolcu artışının doğal olarak beraberinde birtakım olumsuzluklar getirdİğini
ifade ederek, Akıllı Ulaşım Sistemlerinin mevcut altyapıyı en etkin kullanmak
için önemli bir araç olduğunu vurguladı. Binali Yıldırım, ''İnsanların yaşam
koçu diye bir tarif var ya... Trafikte de Akıllı Ulaşım Sistemleri sizin yaşam
koçluğunuzu yapıyor. Herhangi bir güzergahla ilgili olabildiğince erken elinizde
bilgiler olsa, oradaki bir kaza haberi size ulaşsa, alternatif yollar cep
telefonunuza gelse seyahat etmek eziyetten keyfe dönüşür. Bunlar akıllı
sistemlerin özeti olarak görülebilir'' değerlendirmesini yaptı.
Binali Yıldırım, akıllı sistemlerle
ilgili daha yolun başında olduklarını hatırlatarak, çalıştayın amacının konuya
ilişkin farkındalık oluşturmak ve bu konunun daha fazla konuşulmasını sağlamak
olduğunu söyledi. Birtakım
insanların ''Ulaşımla iletişimin ne alakası var, neden aynı bakanlıkta bunlar?''
diye kendilerini eleştirdiğini hatırlatan Yıldırım, ''Akıl yolu ulaşım yolunun
hizmetinde, şimdi sistem bu'' ifadesini kullandı.
Artık her şey hesap-kitap
Yapılan ulaşım hizmetlerini anlatırken, bölünmüş yolların trafikte hayat
kurtardığını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
''Artık her şey hesap-kitap... Çevre hassasiyeti artıyor, trafikte sorunlar
var. Bütün bunlar, insanları arayışa zorluyor. Bilim adamları 'trafikte
insanları hizaya getiremedik, bari araçları akıllı yapalım da onların hatalarını
telafi edelim' diye uğraşıyor. Trafik kazalarının büyük bir oranında ihmal ve
ihlal var. Akıllı sistemler, insan unsurunu mümkün olduğu kadar devreden
çıkarıp, başka yöntemlerle trafik güvenliğini sağlamak, böyle de düşünebiliriz
akıllı sistemleri. Akıllanmıyoruz, bari trafiği akıllı hale getirelim. İnsan
hayatından daha kıymetli bir şey var mı? Can en kutsal varlıktır.''
Akıllı ulaşım sistemleri kapsamında her şeyden önce Temmuz, Ağustos aylarında
OGS ve KGS'yi kaldırıp yerine HGS sistemini devreye sokacaklarını söyleyen
Yıldırım böylece biraz daha zaman tasarrufu yapmayı planladıklarını ifade etti.
Yıldırım, hizmete kolay erişimin her şeyden daha önemli olduğunu vurgulayarak,
'' Bunlar bedava dağıtılacak, ya da belki çok cüzi miktarla dağıtılacak. OGS,
KGS'nin aksine bunu büfeden, dükkandan, her yerden alabileceksiniz. Sanki
gayrimenkul alıyoruz. 2 günde KGS ya da OGS alınır mı?'' diye konuştu.
Biraz geç
kalınmış bir hizmette olsa ulaşım portalı yapacaklarını anlatan Bakan Yıldırım,
ayrıca Bakanlığı tarafından Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesinin
bu yıl sonuna kadar tamamlanacağı bilgisini verdi.
Haliç Köprüsü'nde yaşanan
ayrılma
Bakan Yıldırım, basın
mensuplarının sorularını da yanıtladı. Haliç Köprüsü'nde yaşanan ayrılmaya
ilişkin bilgi veren Yıldırım, köprü, viyadük ve anayollardaki deprem
çalışmalarının hatırlatılması üzerine, son 3 yıldır Boğaz köprüleri, Haliç,
otoyollar ve anayollardaki sanat yapıları da dahil olmak üzere, köprülerde ve
viyadüklerde depreme yönelik inceleme ve güçlendirmelerin yapıldığını
hatırlattı. Deprem güçlendirme ve inceleme programlarında herhangi bir
aksaklığın olmadığının altını çizen Yıldırım, şunları kaydetti:
''Haliç Köprüsünde yaşanan olay bununla alakalı
değil. Köprünün Edirnekapı tarafındaki yola bağlantısındaki son taşıyıcı kirişin
altında bulunan izolatör bir şekilde deforme olmuş, bozulmuş. Dolayısıyla o
kirişin kolona oturma mesafesi azalınca bir kot farkı oluşmuş vaziyette...
Arkadaşlar süratle müdahale ettiler ve aynı gün köprüyü trafiğe açtılar. Zaten
şerit kısıtlaması vardı, tamamını açtılar. Önümüzdeki bir-iki ay içerisinde de o
parça yeniden imal ettiriliyor, yeniden yerine konacak'' diye konuştu.
Binali Yıldırım, Haliç Köprüsü'ndeki ayrılma
konusunda bazı uzmanların, ''altı bataklık olduğu için, oturmanın devam
edebileceği''ne yönelik görüşlerine ilişkin ise şunları söyledi:
''O uzmanlar istiareye mi yatmış, rüyasında mı görmüş? Böyle bir şey yok.
Nerede bataklık var? Olay yerine gitmişler mi? Bataklıkla bir alakası yok. 40
yıldır çalışan bir köprüden bahsediyoruz. Oturma olan yerin de köprüyle ve
Haliç'le alakası yok. Tamamen kara tarafında, Edirnekapı'ya yakın bir bağlantı
yerinde olan bir hadisedir.''
Bilmeden,
görmeden, incelemeden, aklına geldiği gibi konuşmanın Türkiye'de moda olduğu
değerlendirmesini yapan Yıldırım, ''Amaç dikkati çekmekse, yapılacak bilimsel
çalışmalarla, halka yönelik güzel hizmetlerle dikkati çekmek daha anlamlı.
İnsanları gereksiz telaşa, paniğe sevk edecek davranışların bu ülkeye bir
faydası yok'' dedi.