Akdeniz'i Çölleştiren Av



Akdeniz ülkeleri, "kontrolden çıkan" orkinos avcılığına çare ararken, Greenpeace’e göre tehlike büyük: Orkinosların adeta yağmalanması yüzünden besin zinciri kırılıyor. Diğer balık türleri de azalacak, Akdeniz çölleşecek.

Çevreciler orkinos avcılığına karşı dünya çapında eylemler düzenlerken, Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Uygar Özesmi, mavi yüzgeçli orkinos avcılığının durdurulmadığı takdirde Akdeniz’in çölleşeceğini ve tüm ekosistemin çökeceğini söyledi. Orkinos balığı, bir diğer adıyla ton balığı Akdeniz’in en önemli balık popülasyonu. Olgunlaşma döneminde boyu beş altı metreye, kilosu bir tona yaklaşan orkinos, saatte 70 kilometre hızla yüzebiliyor. Besin zincirinin en üstünde yer alan orkinoslar, kendinden küçük balıkları yiyerek besleniyor. "Orkinosların yok olması demek, tüm balık popülasyonlarının etkilenmesi demek" diyen Özesmi, Akdeniz ve Atlantik’te orkinos avcılığının kontrolden çıktığını vurguladı.

"Diğer türler de etkilenecek"

Akdeniz ve Atlantik’teki orkinos avcılığının kontrolünü sağlayan Uluslararası Atlantik Orkinoslarını Koruma Komisyonu (ICCAT) Fas’ta 45 ülkenin katıldığı bir toplantı düzenledi. 17 Kasım’da başlayan toplantıya Türkiye’den Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkilileri, balık endüstrisi temsilcileri ve Greenpeace de katıldı. Özesmi, ICCAT’ın ve orkinos tekneleri sahiplerinin durumun ciddiyetini bilmesine rağmen, Akdeniz’i yağmalamaya devam ettiklerini belirterek, önlem alınmazsa Akdeniz’i bekleyen tehlikeyi şöyle özetledi: "Orkinos, Akdeniz ekosistemi için kilit bir tür. Stoklar çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu tür ortadan kalktığı takdirde besin zinciri kopacak ve diğer türler de azalacak. Sadece orkinos balıkçıları değil, diğer türleri avlayan balıkçıların da ekmeği elden gidecek. Bu aynen kendi bindiğin dalı kesmeye benziyor."

Tarım Bakanlığı’nın bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmesini isteyen Özesmi, "Bakanlık bu konuda ciddi şekilde kararlı davranarak orkinos popülasyonu kendini toparlayana kadar avlanmaya müsade etmemeli. Türkiye’nin tek başına hareket etmesi mümkün değil ancak en azından Kıbrıs kanalı açık deniz rezervi ilan edilebilir" dedi.

Kotalara uyulmuyor

ICCAT’in orkinosları 'korumak' için değil, adeta 'yakalama ve yok etme' yönünde kararlar aldığına değinen Özesmi şöyle devam etti: "ICCAT’in belirlediği avlanma kotaları, kendi bilim adamlarının tespitlerine ters düşüyor. 2007’de bilim adamları 15 bin ton avcılığı uygun görmesine rağmen, kota 25 bin tona olarak belirlendi. Ancak kaçak avcılıkla birlikte bu oranın 61 bin olduğu tespit edildi."

Taleplerin yalnız Greenpeace’e ait olmadığının altını çizen Özesmi, Mersin’li 250 balıkçının da aynı talepte bulunduğunu söyledi. Özesmi, Greenpeace’in kampanyasına katılan binlerce kişinin imzasının da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na ulaştırıldığını belirtti.

Orkinoslar nasıl kurtulur?

Greenpeace Akdeniz, Fas’ta 16’ncısı düzenlenen ICCAT toplantısından taleplerini internet sitelerinde şöyle sıraladı:

• Kuzey mavi yüzgeçli orkinos popülasyonunun, sürdürülebilir stoklar denebilecek duruma geldiğine yani iyileştiğine dair bilimsel işaretler vermesi,
• Kuzey mavi yüzgeçli orkinosunun yumurtlama alanlarının, korunmak üzere deniz rezervleri olarak ilan edilmesi,
• ICCAT bilimsel komitesi tarafından önerilen sürdürülebilir kota seviyesini kabul eden bir ICCAT kararının çıkarılması,
• Avlanma ve çiftlik kapasitelerinin ICCAT bilimsel komitesinin belirlediği toplam av kota seviyesiyle örtüşecek bir düzeye indirilmesi,
• Orkinosların yumurtlama çağından önce avlanmamasını garanti altına almak için istisnasız bir asgari boy sınırlaması getirilmesi,
• Orkinos avcılığı ile balık çiftliği ve gemicilik endüstrileri için gözlemciler ile kontrol ve icra mekanizmalarının mevcudiyeti,
• Ülkelerin ICCAT kurallarını uygulamayı taahhüt etmesi, aşırı ve yasadışı avlanmaya ilişkin cezalar konusunda görüş birliğine varılması,
• Yasa dışı ve kontrolsüz avlanma ve bunlarla ilintili eylemlerde bulunan teknelerin kara listeye alınması ve gelecekteki kota dağılımından mahrum bırakılması.