Şirket, Doğu ve Güneydoğu'ya Tesis Kurmayı Planlıyor
Türkiye, Onduline'nin ana üretim merkezi olacak. Fransız kökenli çatı kaplama ve yalıtım malzemeleri üreticisi Onduline, Türkiye'yi üretim merkezi yapacak.
Ürünleri 82 ülkede satılan Onduline'nin Türkiye'deki şirketi Onduline Avrasya kurulduğu 1994 yılında 800 bin metrekare olan üretimini 20 milyon metrekareye çıkararak 10 yılda 25 kat büyüdü. Şirket bu zaman zarfında pazar payını yüzde 20'ye yükseltti. Kaskas, Ortadoğu ve Orta Asya'da bulunan 25 ülkenin sorumluluk alanlarında olduğunu belirten Onduline Avrasya Genel Müdürü Burhan Karahan "10 yıl içinde Avrasya'nın üretim üssü haline geldik. Türkiye şu anda Onduline açısından en önemli üç üretim merkezinden biri konumunda. İki büyük tesis de Fransa ve Polonya'da var. 10 yıl önce çok gerilerdeydik. 12 tesisten 10'uncu konumunda idik. Şu anda ilk üçe girdik. Bundan sonra yapılacak yatırımlarla, diğer yabancı gruplarda olmayan bir şey olacak ve Türkiye dünyanın en büyük üretim tesisi olacak. Bunun için 4-5 yıl gibi bir zaman öngörüyoruz" dedi.
10 yılda 30 milyon Euro'luk yatırım
Onduline Avrasya'nın kurulduğu 1994 yılı öncesinde Onduline ürünlerinin Türkiye'de yerel bir üretici tarafından lisanslı olarak üretildiğini anlatan Karahan, "Bu firma 1994 krizi ile zor duruma düşüp üretim yapamaz hale geliyor. Bu durum Fransız grubunu da bütün kriz ortamına rağmen müdahale etmeye zorlayıcı bir etken oluyor. Çünkü diyorlar ki biz gelip kendimiz el koymazsak bu iş duracak. Bir de marka ve imaj bozulacak. Yerel firmadan bütün üretim yetkilerini alıp burada tekrar yatırım yapıp, teknoloji getirip yola çıkıyorlar. Şu ana kadar Türkiye'ye 30 milyon Euro'luk yatırım yaptık" diye konuştu.
Anadolu'ya yeni tesis
Sapanca'da bulunan üretim tesislerinde kapasite artırma ve yenileme çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Karahan, belirli bir noktadan sonra Sapanca fabrikasının kapasitesinin yetmeyeceğini dile getirerek, şöyle konuştu: "Ondan sonra yeni yatırımımızı nerede yapacağımızı düşünmemiz gerekecek. Türkiye'nin doğusu bize mantıksız gelen bir ihtimal değil. Orta Anadolu bize mantıksız gelen bir ihtimal değil. Güney Doğu dahi düşünebiliriz çünkü Orta Doğu pazarlarıyla bir ilişkimiz var." Kapasite artışının yanı sıra yeni ürünlerle ilgili 2006, 2007 ve 2008'de devreye sokmayı düşündükleri yatırımlarının toplam maliyetinin de 5-6 milyon Euro'yu bulacağını kaydetti.
Onduline'nin Türkiye'ye güvendiğinin altını çizen Karahan, Türkiye'nin de yabancı sermayeye güvenmesi gerektiğini söyledi. Karahan, "Şimdiye kadar 30 milyon Euro'luk vergi ödedek. Bizim gibi şirketlerden bu ülkeye zarar gelmez" dedi.
Gözü, Avrasya'da
Üretimlerinin yüzde 20'sini ihraç ettiklerinin belirten Burhan Karahan, ihracatta hızlı bir büyüme sürecinde olduklarını vurgulayarak, 3-4 yıl içinde üretimlerinin yüzde 50'sini ihraç eder hale geleceklerini belirtti. Gelişmelerinin projeksiyonlara uygun gitmesi halinde 10 yıl içinde de Türkiye fabrikalarındaki üretimin yüzde 75'inin ihraç edileceğini dile getirdi. Karahan, "Gözümüzü Avrasya'ya diktik bu konuda emin adımlarla ilerliyoruz" dedi. Karahan, 2004 yılında 45 milyor Euro olan cirolarını bu yıl 50 milyon Euro'ya çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.
"Küçülme bekliyorduk büyüme olacak"
Geçen yıl yapılan yerel seçimlerin de etkisiyle sektörün çok hızlı büyüdüğüne işaret eden Karahan bu yıl da geçen yılın rakamlarına yakın seviyelerin söz konusu olduğunu ifade etti. Bunun bir başarı olarak görülmesi gerektiğini kaydeden Karahan, "Biz bu sene yerel seçimlerin getirdiği ekstra inşaat faaliyetlerinin olmayacağını öngörerek daha düşük bir hacim bekliyorduk. Ama son bir iki aydır piyasada gözlediğimiz hareketlilik bize aşağı yukarı geçen sene rakamlarının yaşanacağını gösteriyor. Yani sene sonuna olumlu bakıyoruz. Biz bu sene yüzde 10 gibi bir küçülme öngörmüştük. Fakat bu böyle olmayacak yüzde 5 ile 10 arası bir büyüme ile seneyi kapatacağız. Geçen yıl 80-85 milyon metrekare gibi bir çatı kaplama pazarı olduğunu düşünüyoruz. Bu sene de bu civarda 90 milyon metrekareyi de zorlayacak bir pazar öngörüyoruz" dedi. Sektördeki olumlu trendin kendilerine de yansıdığını söylen Karahan asıl iyileşmenin 2006 yılında yaşanacağını öngördüklerini vurguladı.
Deprem, kiremite talebi azalttı
Tüm dünyada kiremit gibi ağır çatı malzemelerinden hafiflere doğru bir kayış olduğunu ifade eden Orduline Avrasya Genel Müdürü Burhan Karahan, Türkiye'nin de bu trendi takip ettiğini vurguladı. Karahan, dünya genelindeki çatıların yüzde 50'sinin hafif yüzde 50'sinin ise ağır malzeme ile kaplandığını belirterek şunları söyledi: "Bu zaten doğal, olması gereken bir evrim. Bir hızlandırıcı etken de 99 depremidir. 99 depremi bu konuda beş yılda alınması gereken mesafeyi bir yılda aldırdı."
"TOKİ ihalesinden para kazanılabilmesini anlamıyorum"
TOKİ'nin gerçekleştirdiği toplu konut projeleri kapsamında açılan ihalelere bir kaçı dışında girmediklerini kaydeden Burhan Karahan, "Oluşan fiyat koşulları bize cazip gelmedi. Çok büyük fiyat kırımları oluyor. Burada bir takım firmaların nasıl para kazandıklarını anlamak zor. Hangi hesaba vursak bizim maliyetimizden düşük fiyatlar veriliyor. Somut bir şekilde nasıl para kazanacağımızı bilmediğimiz için bunu bilenlere bıraktık" dedi.
Yabancı ilgisi artıyor
Karahan, sektöre olan yabancı ilgisinin her geçen gün arttığına dikkat çekerek "Soran, eden akıl danışan bir sürü firma var. Biz buranın kıdemlisi olduğumuz için bize soruluyor. Büyük firmalar zaten var pazarda. Bunun yanında küçük ve orta boy firmalardan da epey ilgi var. Yatırım için yer bakanlar, ortak arayanlar. Ama şu anda bunlar araştırma aşamasında. Somut hale gelmesi 2-3 yıl sürer" diye konuştu.
Sosyal sorumluluk projeleri
Onduline Avrasya olarak sosyal sorumluluk kapsamında da çalışmaları olduğunu dile getiren Burhan Karahan, bu alandaki son projeleri hakkında şu bilgileri verdi: "Yabancı şirketiz. Fransız kökenli Hristiyan sahipler olunca sembolik bir şeyler de yapalım dedik. Müslüman-Hıristiyan karışımımızdan dolayı ibadethaneleri ele alalım dedik. Dinlerin kardeşliği tezine uygun olarak dünyanın en eski kilise, cami ve sinagoglarının bir arada bulunan tarihi yerlerinden birini gün ışığına çıkarıp restore edeceğiz. Büyük bir ihtimalle Antakya'da olacak. Eski haline döndürüp belediye ya da Kültür Bakanlığı'da devredeveğiz."