AKBA'dan Yaklaşan SON Öncesi Durum Değerlendirmesi



İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı (AKBA) Yürütme Kurulu Başkanı Şekip Avdagiç, 2007 yılında ilgili kanun kabul edildiği zaman, çerçevenin net bir şekilde ortaya konduğunu, bu yıl 31 Aralıkta, Ajansın kültür-sanat faaliyetlerini tamamlayacağını belirterek, ''Dolayısıyla ana etkinlik alanı bitmiş olacak. Daha sonra, 1 Ocak-30 Haziran 2011 arasında tasfiye sürecimiz var'' dedi.
    
İstanbul'un ''2010 Avrupa Kültür Başkenti'' sıfatının sona ermesine 3 ay kalması nedeniyle, AKBA'nın Sahne ve Gösteri Sanatları, Müzik ve Opera, Kültürel Miras ve Müzeler, Görsel Sanatlar, Klasik Türk Müziği ve Kentsel Tasarım birimleri yetkililerinin, yıl boyunca gerçekleştirilen projeler hakkında bilgi verdiği basın toplantısı düzenlendi. Pera Palas Oteli'nde düzenlenen toplantıda konuşan Avdagiç, AKBA'nın sadece İstanbul için değil, Türkiye için bir ilki gerçekleştirdiğini, ilk defa bu kadar çok sayıda kamu kurumu, özel kuruluş, sivil toplum örgütü ve sanatçının tek bir amaç için bir araya geldiğini söyledi. Bu iş birliğinin, İstanbul'un Avrupa'nın gerçekten kültür başkenti olacak kadar çok niteliği ve niceliği olduğunu göstermek amacıyla yapıldığının altını çizen Avdagiç, ''Elbette her ilkte olduğu gibi, aksaklık ve hatalar oldu. Ama bunlardan hızla ders aldık, düzelttik'' dedi.

Soruları da yanıtlayan Avdagiç, ''3 ay sonra ne olacak?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''2007 yılında kanun kabul edildiği zaman çerçeve çok net bir şekilde ortaya kondu. Ajansımız bu yıl 31 Aralıkta kültür-sanat faaliyetlerini tamamlayacak, dolayısıyla ana etkinlik alanı bitmiş olacak. Daha sonra 1 Ocak-30 Haziran 2011 arasında tasfiye sürecimiz var, bu süreçte kültür-sanat alanında bir faaliyetimiz olmayacak, sadece yapımı devam eden restorasyon, renovasyon projelerinin tamamlanması için kullanabileceğimiz ve diğer işlerimizi tasfiye edebileceğimiz bir süreç olacak.''

Avdagiç, faaliyeti sona erse bile AKBA bünyesinde kültür-sanat ve organizasyon alanında 80 kişilik genç bir kadronun önemli birikim elde ettiğini, bu kadronun tecrübelerinden gelecekte İstanbul ve Türkiye'nin kültür ekonomisinde yapılacak çalışmalarda yararlanılacağını vurguladı.
    
AKM'nin durumu
    
Avdagiç, ''AKM'de taraflar bir araya getirilecekti. Son durum nedir?'' sorusu üzerine de ''Biz bütün taraflarla bir araya gelmeye çalıştık. Ancak tarafların olmazsa olmazlarını aynı tarihte bir araya toplamakta güçlük çekiyoruz. Hepsini biraraya getirdiğimiz gün bu toplantıyı yapacağız'' dedi. AKM'ye ilişkin bir başka önemli gelişmenin de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki görüşlerini bu konuda hiç olmadığı kadar net bir şekilde ortaya koyması olduğunu ifade eden Avdagiç, şöyle devam etti:

''Ama tabii bundan sonra artık ajans tarafından AKM'ye fiziki bir müdahale yapılması fiilen mümkün değil, sadece belki bir katalizörlük görevi, bir moderatörlük göreviyle sınırlı olacak bizim katkımız. Benim sizden AKM konusundaki bir istirhamım, ricam, AKM'yi gerçekten 'oldurmak' isteyen kimlerdi, öldürmek isteyen kimlerdi? Biraz bu ayrımı yapmamız lazım. AKM'nin oldurulmamasında büyük katkısı olanlar, şu anda kahraman gibi ortada dolaşıyor, demeçler veriyorlar. Dolayısıyla dikkat ederseniz şu tarihe kadar ajans olarak hiçbir spekülatif demecin ve haberin içinde olmadık AKM konusunda. Yeter ki iş yürüsün diye. Ama artık canımız sıkılıyor, biraz, tabiri caizse asabımız bozuluyor. Bunun oldurulmaması konusunda üstün gayretleri olan insanlar şu an kahraman gibi 'Niye olmuyor?' diye hesap soruyorlar.''
    
Avrupa 2010 etkinliklerini İstanbul'un her noktasına yayma çabasını gösterdiklerinin altını çizen Avdagiç, ''Hele hele Tophane'de yaşanan son olaylardan sonra, bizim Kadırga'da mahalleliyle beraber, Küçükyalı'daki arkeolojik kazı alanında mahallelilerle yaşadığımız deneyimlerin öneminin çok daha ortaya çıktığını düşünüyorum. Bu, asla Tophane'de yapılanları savunmak veya onları yok saymak anlamında değil, olaylar o noktaya gelmeden yapılması gerekenlere örnek olması babında bizim örneklerimizin çok önemli ve yapılabilir olduğunu paylaşmak istiyorum'' diye konuştu. Şekip Avdagiç, İstanbul'un 39 belediyesinden 7'sinin kendilerine altın tabak içinde kaynak sunulmuşken bunu kabul etmediklerine ve kendi bölgelerinde yapılacak çalışmalardan vatandaşları mahrum ettiklerine de dikkati çekerek, bunu da sorgulamak gerektiğini aktardı.


    
Neler yapıldı?
    
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kentsel Projeler Direktörlüğü 132 projeyi kabul ederken, projelerin yüzde 23'ü bitti, yüzde 44'ü ise devam ediyor.
    
Etkinlikler çerçevesinde kentsel mirasın korunması, Tarihi Yarımada Yönetim Planı'nın hazırlanması projeleri de yer aldı. Bu çerçevede, Topkapı Sarayında, restorasyon ve konservasyon çalışmaları yürütülürken, Ayasofya Müzesinde yürütülen çalışmalar kapsamında geçmiş dönemlerde kapatılmış olan kuzeydoğu pandantifindeki ''Serafim'' adlı fresk de gün yüzüne çıkarıldı.

Sahne ve gösteri sanatları alanında 15 proje gerçekleştirilirken, bu projelere 19'dan fazla ülke katıldı, 30'dan fazla kurumsal iş birliği yapıldı. Yurt içi ve yurtdışı gösterileri, sergi, atölye, söyleşi, TV yayını, kitap basımı, CD-DVD, araştırma, arşiv çalışması, festival, yarışma, konferans, seminerlerin de bulunduğu 200'den fazla etkinlik ve altyapı çalışması gerçekleştirildi.

Müzik ve opera alanında 2008-2010 arası 45 proje değerlendirildi, aralarında Almanya, İskoçya, Kolombiya, Yunanistan'ın bulunduğu 25'den fazla ülkeden kurum ve sanatçılarla iş birliği gerçekleştirildi. 100'den fazla mekanda 600'den fazla etkinlik ve altyapı çalışması yapıldı.

Etkinliklere, aralarında U2, Kenny Wessel, David Helfgott, Ayşe Tütüncü, Trilok Gurtu, Arvo Part, Neşet Ertaş, REM, Erkan Oğur, Andrew Lawrence King, Helene Breschand, DAUU'nun da bulunduğu 750'den fazla sanatçı ve grup katıldı ve 500 bin izleyiciyle ulaşıldı.

Klasik Türk müziği alanında en çok ilgiyi ramazan nedeniyle hazırlanan, ''Unutulan bir İstanbul Ritüeli: Teravih-i Enderun/Cumhur Müezzinliği'' çekti. Klasik Türk musikisi geleneğinde çok önemli bir yer tutan ''cami musikisi''ni hayata döndüren etkinlikte, ramazan boyunca yapılan ve kayıt altına alınan 30 uygulamaya toplam 112 bin katılım gerçekleşti.