Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde bulunan ve tarihi 5 bin
yıl öncesine dayanan Aizanoi Antik Kenti'ndeki tapınak, hamam,
stadyum ve tiyatro yapıları, internette 3 boyutlu panoramik fotoğraflarla
incelenebiliyor. Avrupalı gezginlerce keşfedildiği 1824 yılından bu yana çeşitli
dönemlerde ortaya çıkarılan yapılarla ''İkinci Efes'' diye
nitelenen Aizanoi, Kütahya-Uşak karayolunun 57. kilometresindeki Çavdarhisar
ilçesinde bulunuyor.
İlçede 1970'ten bu yana
her yıl düzenli olarak kazı yapan Alman Arkeoloji Enstitüsü
ekipleri, dünyanın en iyi korunmuş Zeus Tapınağı, 20 bin kişi
kapasiteli tiyatro, 13 bin 500 kişilik stadyum, iki hamam, dünyanın ilk borsa
yapısı, sütunlu cadde, Kocaçay üzerinde 5 köprü, ''Meter
Steunene'' kutsal alanı, nekropoller, bent ve su yollarını gün ışığına
çıkardı. Tapınak etrafında MÖ 3000'li yıllara ait yerleşim tabakalarının
yeraldığı bölgede yapılan kazılarda elde edilen eserlerden bazıları, Kütahya
Arkeoloji Müzesinde sergileniyor.
Aizanoi'deki tarihi yapıları görmek için ilçeye gidemeyenler ve görsel
objelere dayalı olarak kent hakkında bilgi almak isteyenlere hizmet verilmesi ve
kentin tanıtımına katkıda bulunulması amacıyla, tapınağın içi ve dışı ile hamam,
stadyum ve tiyatroya ait 360 derecelik panoramik fotoğraflarla internette sanal
gezinti imkanı sunuldu. Çavdarhisar Belediyesine ait
''www.cavdarhisar.bel.tr'' sitesine giren internet
kullanıcıları, ''tapınak'', ''tapınak iç'', ''hamam'', ''stadyum'', ''tiyatro''
başlıkları altında, kenti teknolojinin sağladığı imkanlarla sanal olarak
gezebiliyor.
Mitoloji kahramanı
''Azan''ın kenti
Aizanoi'nin adı, ''Su
Perisi Erato'' ile efsanevi kral ''Arkas''ın birleşmesinden ortaya çıkan
mitoloji kahramanı ''Azan''dan geliyor. Frigya'ya bağlı Aizanitislerin ana
yerleşim merkezlerinden biri olarak gösterilen Aizanoi kent alanının, MÖ 3000'li
yıllardan itibaren kullanıldığı tahmin ediliyor. Helenistik dönemde Bergama
Krallığı ile Bithinya arasında el değiştirdiği bilinen Aizanoi'nin MÖ 133'de
Roma egemenliğine girdiği tarihi kaynaklarda yer alırken, bir piskoposluk
merkezi olan kentin, Erken Bizans döneminde önemini yitirdiği belirtiliyor. 13.
yüzyılda Çavdar Tatarlarının üssü olduğu, sonraları Çavdarhisar ismini aldığı
kaydedilen kentte, çok sayıda tarihi yapı bulunuyor.