AİHM: Yetimhaneyi Patrikhane'ye Verin



Binanın iç kısımlarındaki döşemeler yer yer çökmüş durumdaydı. Üst katlarda ise çökme tehlikesi vardı, o yüzden çıkamadık. /Fotoğraflar: GARBİS ÖZATAY

AİHM’den Fener Rum Patrikhanesi’nin tüzel kişiliği açısından önemli bir karar... Mahkeme, kararın kesinleşmesini izleyen 3 ay içinde Büyükada’daki Rum yetimhanesinin Patrikhane’ye iadesine karar verdi

Büyükada’daki Rum Yetimhanesiyle ilgili dava, 1997’de Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün el koyma işleminin ardından Türkiye’deki yargı sürecinden sonuç alamayan Patrikhane’nin, konuyu 2005’te AİHM’ye taşımasına dayanıyor. Aslında AİHM, bu davayla ilgili kararını 8 Temmuz 2008’de verdi ve Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) mülkiyetin korunmasıyla ilgili 1. protokolünün 1. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.

AİHM, taraflar arasında dostane çözüme gidilmesi amacıyla tazminatla ilgili kararı ileri bir tarihe erteledi. Türk makamlarıyla Patrikhane arasındaki temaslardan herhangi bir sonuç alınamaması üzerine AİHM tekrar devreye girdi.

Patrikhane’nin ilk talebi, yetimhanenin değeri ve bu mülkü kullanamama nedeniyle uğranılan zarar için 80 milyon euro ödenmesi yönündeydi.

Daha sonra yetimhanenin değerini belirlemek amacıyla 2004 ve 2007’de iki uzman raporu hazırlatıldı. Patrikhane, mülkün tapuda yeniden üzerine geçirilmesini ya da son uzman raporunda mülkün değeri olarak belirlenen 57.5 milyon euro’nun tazminat olarak ödenmesini talep etti.

Türkiye adına hazırlanan uzman raporunda ise mülkün değerinin 5 milyon euro düzeyinde olduğu vurgulandı.

Türkiye adım atmadı

Dün açıklanan kararda, AİHM’nin 2008’de verdiği ihlal kararının ardından Türkiye’nin bu ihlali ortadan kaldıracak bir adım atmadığı vurgulandı.

Mahkeme, bu ihlalin giderilmesi için kararın kesinleşmesini izleyen 3 ay içinde yetimhanenin tapu kayıtlarında Fener Rum Patrikhanesi üzerine geçirilmesine karar verdi.

Tekrar bu mülkün sahibi olmanın davacı açısından yeterli olacağından hareket eden AİHM, Patrikhane’nin zarar giderme amaçlı maddi tazminat talebini reddetti.

Bununla birlikte Türkiye’nin 6 bin euro’su manevi tazminat ve 20 bin euro’su  mahkeme masrafı olmak üzere toplam 26 bin euro ödeme yapması kararlaştırıldı.

1964

23 bin metrekarelik bir alan içine inşa edilmiş olan asırlık yetimhane, güvenlik ve özellikle de yangın tehlikesi gerekçesiyle 1964’te kapatıldı. 1995’te binanın onarımı ve 49 yıllığına kiralanması için Patrikhane’yle bir turizm şirketi arasında imzalanan sözleşme de Türk makamlarının itirazı nedeniyle yürürlüğe sokulamamıştı.



Dev tiyatro salonunda, bir zamanlar gösterinin vazgeçilmezi olan emektar kuyruklu piyano yıllara yenik düşmüş, bir köşede sessizce duruyordu.

Önlem alınmazsa  her an çökebilir

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) üç ay içinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden alınıp Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne devredilmesi kararı çıkan dünyanın ikinci en büyük ahşap binası olan Büyükada’daki eski Rum Yetimhanesi, yıkıldı yıkılacak.

Yıllara meydan okuyarak ayakta güçlükle duran Hristo tepesindeki Yetimhane binasını, dün AİHM kararından hemen sonra Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu ile birlikte gezdik.

Zaman zaman çatıdan düşen kiremit ve tahta parçalarından kendimizi koruyarak içeri girdik. Binanın iç kısımlarındaki döşemeler yer yer çökmüş durumdaydı. Dikkatle basarak binanın içini gezmeye koyulduk. Üst katlara ise çökme tehlikesi olduğu için çıkamadık.

Dev tiyatro salonunda, bir zamanlar gösterinin vazgeçilmezi olan emektar kuyruklu piyano yıllara yenik düşmüş, bir köşede tamamen sessizliğe gömülmüş.

Odalar, sınıflar ve binadaki birçok bölüm kullanılamaz bir durumda. Binada hiçbir yaşam emaresi kalmamış ama bizimle binayı gezenlerin düşüncelerine göre sanki ruhu olduğu gibi duruyor.

Mutfak bölümündeki Fransız marka dev fırınların üzerindeki yazılar hâlâ okunabiliyor. Eşyaları tamamen yağmalanan bina, yetkililere göre kısa sürede bir önlem alınmazsa çöktü çökecek.

Uluslararası işbirliği şart

Başkan Farsakoğlu, binanın kurtarılması için Adalar Kaymakamı olduğu dönemde de çok uğraştığını belirterek, “Eğer bir an önce önlem alınmazsa çökebilir. Uluslararası bir işbirliği ile bu kültür hazinesini, bu kültür mirasını mutlaka yaşatmalıyız. Umarız AİHM’in aldığı bu karar hayırlı sonuçlara yol açar” dedi.

Ulusal Ahşap Birliği’ne üye olduklarını anlatan Farsakoğlu, “Biz belediye olarak Ulusal Ahşap Birliği ile birlikte bu binanın çatısının onarımı için İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvurduk. Kurul ivedilikle yeni bir koruma modelinin hazırlanmasına, karar verdi” diye konuştu. / ÖNAY YILMAZ İstanbul

Otel olarak inşa edildi

Rum Yetimhanesi, 1898-1899 yılları arasında bir Fransız şirketi tarafından otel olarak inşa edildi. Mimarlığını dönemin ünlü mimarlarından Alexandre Vallaury’nin yaptığı heybetli yapı, otel olarak inşa edilmesine rağmen gerekli izinler alınamayınca el değiştirdi. Satın alan Eleni Zarifi, binayı Patrikhane’ye hibe etti. Yetimhane olarak 1964 yılına kadar kullanılan bina bu tarihten sonra boşaltıldı ve kaderine terk edildi.