17 Aralık’ta Türkiye gündemine oturan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda gözaltınan alınan ve 4 gün sonra serbest bırakılan Ali Ağaoğlu, basına 20 saat olarak yansıyan sorgulama süresinin 8 saat olduğunu belirtti. Hürriyet Gazetesi'nden Gülistan Alagöz'ün haberine göre gözaltının Bakırköy 46 projesiyle ilgili olduğunu söyleyen Ağaoğlu, “İmarlı bir arsada yapılan bir proje. Ben sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden 18 madde uygulamasını kaldırmasını istedim. Bu maddeye göre proje planı tüm bölgeyle birlikte yapılıyor. Biz ayrı değerlendirilsin dedik. Belediyeden cevap gelmeyince yasal hakkımızı kullanıp, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuru yaptık. Tek suçumuz işimizi takip etmek. Etmezsek belgeler bir masadan diğerine 15 günde geçer” dedi.
Bakırköy 46’nın 6 fabrika arazisinin dönüşüm projesi olduğunu belirten Ağaoğlu, 80 dönüm arsadan kendilerine 45 dönüm inşaat alanı kaldığını ve emsalin de 2,5 olduğunu ifade etti. Ağaoğlu, “Proje alanı izbe bir haldeydi. Farelerin, tinercilerin yuvası durumundaydı. Ayrıca bazı haberlerde 190-200 bin metrekare inşaat alanından bahsediyorlar. Bu doğru değil. İnşaat alanımız 110 bin metrekare. Türkiye’de her alanda 3,5 - 4 emsal verilirken, biz 2,5'da kaldık. Hukuka aykırı bir iş yok” dedi.
Sürecin ses getirmesi için medyatik isimler arandığını ve bunun için kendisinin seçildiğini söyleyen Ağaoğlu, “İnşaat sektörüne büyük haksızlık yapıldı. en önemlisi Türk ekonomisine darbe vuruldu” dedi.
Onur kırıcı davrandılar
Ali Ağaoğlu, gözaltına alınma şekilllerini ve süreç içinde yaşadıklarını eleştirdi. Hukuka güvendiğini ancak yapılanların yakışıksız olduğunu belirten Ağaoğlu, “Maruz kaldığımız durum çok çirkin. Bize onur kırıcı ve aşağılayıcı davrandılar. İnsanların ilaçlarını bile vermediler” dedi.
Çocuklarımı düşündüm
Serbest kaldığı gecenin sabahında işlerinin başına geçtiğini ve şantiyelerini tek tek gezdiğini söyleyen Ağaoğlu, “Kendim için ne korktum, ne de endişe ettim. Aklım çocuklarıma takıldı. Olayın onlar üzerinde nasıl etki yaratacağını düşündüm” diye konuştu.