Ağaoğlu: 2009'da İnşaat Sektöründe Yüzde 40 Düşüş Olacak



Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, 2009'da inşaat sektöründe kâr marjlarının düşeceğini ve herkesin hesabını kitabını iyi yapmak zorunda olduğunu ve finansman güçleri zayıf olan ve modaya uyup sektöre yatırım yapan şirketlerin sektör dışında kalacağını söyledi.

Ağaoğlu, iş adamlarının hem ülkeye, hem sektöre, hem de çalışanlarına karşı sorumlulukları olduğunu vurgulayarak, "Kar marjlarından biraz fedakarlık yaparak üretimi devam ettirmek ve istihdam yaratmak zorundayız. 'Kriz var' deyip, iyi günde hep yanımızda olan ve bizleri bugünlere getiren ekiplerimize, çalışma arkadaşlarımıza hadi evinize gidin diyemeyiz. Ben kendim Of'luyum, ama hiçbir zaman of çekmem. Şimdi iş adamlarımıza diyorum ki of çekmeyi, ağlamayı bırakalım, üretimi sürdürme gayreti içinde olalım ve işimize bakalım. İnşaat sektörü sadece demir, çimento değil, tüm ekonomik alanları besleyen ve üretimi teşvik eden bir öncü sektör. Bu sektörün dinamizmi ekonomi için de hayati önem taşıyor" diye konuştu.

Ağaoğlu, küresel krize rağmen paranın buharlaşmadığını ve yerinde durduğunu ve temkinli bir hareket planı içinde olduğunu savunarak, "Uluslar arası sermaye güvenli limanlar arıyor ve Türkiye'de güvenli liman olarak gösterilen üç ülkeden biri. Ayrıca finans sektörümüz de Cumhuriyet tarihinin en sağlam ve güçlü dönemini yaşıyor. Türkiye'nin bu yönüyle yatırım çekebilme yeteneği yüksek. Paniğe kapılmaya gerek yok" dedi.

Durgunluk nedeniyle konut sektöründe reklam ve tanıtım faaliyetlerinin de dip noktasına geldiğine ve bu durumun sektördeki heyecanı azalttığına işaret eden Ağaoğlu, "İstanbul Bahçelievler'de 1500 konutluk yeni bir projeye başlıyoruz. Bu proje ile birlikte Şubat'ta kapsamlı bir reklam çalışması yapacağız. Reklamda amaç satış yapmaktan ziyade sektörün heyecanını ve moralini yükseltmek. Normalde satış hasılatımızın yüzde 3'ünü biz reklam ve tanıtıma ayırıyoruz. 2008'de ancak yüzde 1.2'sini kullanabildik. Normalde bizim projelerde satışlarımız reklam çalışmasından daha çok referansla oluyor. Buna rağmen 2009'da reklam bütçemizi 2008'in oldukça üzerine çıkarmayı planladık. Biz kriz dönemlerinde reklam ve tanıtımın satışlar yanı sıra marka bilinirliği ve itibarı açısından da önemine kesinlikle inanıyoruz" diye konuştu.


    
Konutta daralma bekliyoruz

Ağaoğlu, inşaatın grubun amiral gemisi olmaya devam edeceğini, turizmin yanı sıra enerji sektöründe de büyüme hedefi içinde olduklarını söyledi. Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, inşaat ve konut alanında bir dizi yatırım içinde olduklarını, halen İstanbul'da beş projenin yürüdüğünü, şehir otelciliği yaklaşımı içinde 5 otel projesi bulunduğunu belirterek şu görüşleri ifade etti:

"Biz Ağaoğlu olarak, sektördeki durgunluğa rağmen iyi gidiyoruz. Ancak sadece bizim iyi durumda olmamız yeterli değil. Sektörün de genel olarak inişten kurtulup, yeniden yukarı çıkışa geçmesi önemli. 2008'in son çeyreğinde konut satışlarında yüzde 40'a varan bir düşüş oldu. Biz kendi bütçemizi yaparken de 2009'da yüzde 40 civarında bir düşüşün meydana geleceğini dikkate aldık. Dolayısıyla satışların yanı sıra kar marjlarının da düşeceğini görüyoruz. İnşaat sektörünün 2009'da kar marjlarında daha fazla fedakarlık yapıp, daha az kazanmayı göze alıp bir şekilde konut üretimini sürdürmesi büyük önem taşıyor."

Ağaoğlu, Türkiye'de inşaat sektörünün biriken ve ertelenmiş 8-9 yıllık talep nedeniyle 2004-2005 döneminde büyük bir konut patlaması yaşadığını hatırlatarak şunları söyledi:

"Türkiye'nin artık inşaatta bu kadar büyük bir patlama beklememesi lazım. O dönemde nerdeyse ekonomik büyümenin 4-5 katı üzerinde, yüzde 20'leri aşan büyüme oranlarına tanık olduk. Şimdiki süreçte büyüme daha sağlıklı bir rota izleyecek. Ama inşaattaki büyüme yine de ekonomik büyümenin üzerinde olacak. İsimsiz ve kurumsallaşamamış firmalar, kasap, manav terzi vb. mesleklerden bu işe moda deyip girenler sektörün dışına çıkmak durumunda kalacak. Bir anlamda kriz doğru yerde doğru fiyatla ve doğru yerde, doğru projeleri üreten marka değeri yüksek firmaların sektördeki öncü rolünü öne çıkaracak."

Ağaoğlu, Merkez Bankası'nın son radikal faiz indiriminin Şubat, Mart ayında da devam etmesi halinde, bu gelişmeden konut sektörünün çok olumlu etkileneceğine işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Aslında konuta yönelik talepte bir daralma yok. Durgunluk ortamında bir talep ertelemesi söz konusu. Konut kredilerinde faizler nerdeyse 2005 seviyelerine yaklaşmış durumda. Yüzde 1'lere yaklaşan konut kredi faizleri talebi yeniden kamçılayabilir. Dolayısıyla düşük faizlerin desteğinde konutta yılın ikinci yarısında tekrar bir canlanma gerçekleşebilir ve ihtiyaç sahipleri yeniden alıma geçebilirler. Konut satışlarında yüzde 40'lık bir düşme bekliyoruz, ama belki tersi de olabilir. Doğrusu bu düşüş tahmininde yanılmayı tercih ederiz."
    

Bizden konut alıp zarar eden yoktur

Ağaoğlu, kriz ortamında finansman gücünün çok öne çıkacağını, grup olarak kendi finansman gücü yanı sıra bankalarla da çok güçlü finansman ilişkisi içinde olmaları nedeniyle uygun finansman olanakları sunabildiklerini vurgulayarak şu görüşleri dile getirdi:

"Türkiye'de özel sektörde en büyük arazi stoku bizim grupta. Kendi arazilerimiz üzerinde konut inşa ettiğimiz için finansman açısından çok rahat durumdayız. Çünkü konut maliyetlerinin yüzde50-60'ı arsa maliyetlerinden oluşuyor. Biz her zaman doğru yerde,doğru projeleri doğru fiyat ve uygun ödeme koşullarında sunma politikası içindeyiz. Şu ana kadar Ağaoğlu projelerinden satın alıp da zarar eden ya da pişman olan tek bir kişi yoktur. Konut müşterilerimizin yüzde 80'i, daha önce bizden konut satın alanlarının referansıyla bize geliyor. Bugüne kadar 15 bine yakın kişiyi konut sahibi yaptık. Aileleriyle birlikte bu sayı nerdeyse 40-50 bin kişiye yaklaşıyor. Bizde müşteri memnuniyeti konutu satmakla bitmiyor, tam tersine anahtarı teslim ettikten sonra başlayan ve yaşam boyu süren bir memnuniyet ve hizmet ilişkisi söz konusu. Bizi diğerlerinden ayıran en büyük fark da bu.Biz konut değil yaşam alanı satıyoruz."

Konut fiyatlarının izleyeceği seyir hakkında da öngörülerde bulunan Ali Ağaoğlu, metrekare fiyatının 5 bin doların üzerinde olduğu proje sayısının çok sınırlı olduğunu, ana üretimin 1500 dolar/metrekare fiyatta ağırlık kazandığını kaydederek " Mevcut arsa, demir,çimento vb. maliyetleri dikkate aldığımızda 1500 dolarlık metrekare fiyatı rakamının aşağı gelmesi mümkün değil.Dolayısıyla marka projelerde fiyat düşüşü de beklenmemeli. Biz kendimiz Ağaoğlu olarak Aralık 2008'de yüzde 8 zam yaptık. Fiyat düşüşü belki çok sıkışmış münferit projelerde olabilir. Bu da istisnaidir" dedi.

    

Enerjiye 600 milyon euro yatırım yaptık

Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, grup olarak inşaatın yanı sıra enerji ve turizm sektöründe de büyüme hedefi içinde olduklarını söyledi Ağaoğlu, enerji alanında 600 milyon euroluk yatırım yaptıklarını açıkladı. Ağaoğlu, inşaatın grubun amiral gemisi olmaya devam edeceğini, turizmin yanı sıra enerji sektöründe de büyüme hedefi içinde olduklarını söyledi. Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, gup olarak inşaatın yanı sıra enerji sektöründe de büyüme hedefi içinde olduklarını söyleyen Ağaoğlu, " Enerjide rüzgar ve hidroelektrik santrali yapımı için mevcut ya da başvuruları yapılmış ve kurulu kapasitesi 600 megawatt'a ulaşan lisans haklarını satın almış durumdayız. Rüzgar enerji ve hidroelektrik santrallerini kapsayan enerjideki yatırım hedefini gelecek 2-3 yıllık dönemde 600 milyon Euro olarak hesaplıyoruz. Doğal olarak bu yatırımlarda öz kaynaklarımız yanı sıra dış finansman olanaklarını da devreye sokacağız. Finansmanda yüzde 60-70 dış finansman, yüzde 30-40 arasında da öz kaynak oranı planlıyoruz" bilgisini verdi.

Grubun turizm yatırımları yanı sıra Uludağ'ın kış turizmi kapsamında karşı karşıya bulunduğu sorunlara da değinen Ağaoğlu, Türkiye'de kış turizminin merkezi olan ve kurulu 10 bin yatak kapasitesinin 5 bininin bulunduğu Uludağ'da plansızlığın had safhaya geldiğini ve Uludağ'ın sahipsiz bırakıldığını söyledi. Ağaoğlu, Uludağ'da 70 yıllarda başlayan, kaçak-göçek ve çarpık olarak nitelediği yapılaşmanın bugünlere kadar geldiğini belirterek, Uludağ'ı komple yıkıp, kapsamlı yeni bir master planla inşa etmenin şart olduğunu savundu.

Ağaoğlu, "Benim kendi tesisim dahil buradaki tüm tesisler kaçak. Vilayet Evi'nin de içinde bulunduğu diğer kamu kuruluşlarına ait 18 tesis de aynı durumda. Ben kendi otelime yenileme ve restorasyon amaçlı olarak geçen yıl 10 milyon TL yatırım yaptım ve itiraf etmeliyim ki bu yenilemeyi de müsaadesiz ve kaçak yaptım. Müşterilerimiz bizden yenileme bekliyor, ya oteli kapatmak ya da bu yenilemeyi yapmak zorundaydım. Uludağ'da tam bir çevre katliamı yaşanıyor. Tüm tesislerin atıkları dağa ve ormana bırakılıyor. Hep birlikte burada bir çevre cinayeti işliyoruz. Bu atıklar nedeniyle Bursa bile büyük tehdit altında" dedi.

Ağaoğlu, şimdiye kadar birçok bakanın Uludağ ile ilgili çeşitli vaatlerde bulunduğunu aktararak, "Bu sözlerin hiç biri maalesef gerçekleşmedi. Şimdi umudumuz Sayın Başbakanımız da. Uludağ'ı Davos yapma sözünün artık gerçekleşmesini istiyoruz. 3-4 yılda Uludağ iyi bir planla yeniden yapılarak Davos gibi olabilir. Bu şekilde Uludağ sadece 2-3 aya sıkışan kış turizmiyle değil, 12 aya yayılmış ve çeşitlendirilmiş turizm olanaklarıyla gerçek bir turizm merkezi haline gelebilir" görüşünü dile getirdi. Ağaoğlu turizmde gelinen 20 milyar dolarlı rakamların önemli olduğunu, ancak gerçek potansiyelin kullanılamadığını belirterek " Türkiye'nin bu potansiyeli var. Bence eğer turizmde çeşitliliği de artırırsak 50 milyar dolarlı rakamlara rahatlıkla ulaşabiliriz" dedi.