Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Tasarısına Akademisyen Şerhi



Yazılı bir açıklama yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi ve yardımcıları, "Sürdürülebilir kentleşme ve hakça yaşanabilir kentler yaratmak üzere Yıldız Teknik Üniversitesi’nde şehir ve bölge planlama alanında emek veren bizler, ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nın ve kentsel dönüşüm adı altında yapılmış ve yapılabilecek olan uygulamaların kayıtsız şartsız savunucuları ve uygulayıcıları olmayacağımızı beyan ediyoruz" dediler.

Yrd. Doç. Dr. Ali Kılıç, Doç. Dr. Asuman Türkün, Prof. Dr. Ayşe Nur Ökten, Dr. Ayşegül Özbakır, Prof. Dr. Betül Şengezer, Yrd. Doç. Dr. Doruk Özügül, Dr. Ebru Seçkin, Yrd. Doç. Dr. Elif Örnek Özden, Dr. Emrah Altınok, Yrd. Doç. Dr. Ercan Koç, Erhan Kurtarır, Dr. Esin Aktan, Gözdem Aysu, Dr. Gül Tüzün, Prof. Dr. İclal Dinçer, İrfan Emre Kovankaya, Kerem Ekinci, Yrd. Doç. Dr. Oya Akın, Dr. Senay Oğuztimur, Senem Kozaman, Dr. Tolga İslam, Dr. Töre Seçilmişler, Yrd. Doç. Dr. Tuba İnal Çekiç, Yrd. Doç. Dr. Yiğit Evren, Prof. Dr. Zekai Görgülü ve Prof. Dr. Zeynep Enlil imzasını taşıyan açıklamada, ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nın doğrudan veya dolaylı olarak insan haklarını (mülkiyet hakkı, sağlıklı çevrede yaşama hakkı, yeterli eğitim ve sağlık hizmeti alma hakkı, vb.) ihlal edebilecek içerikte olduğu savunuldu.

"Acilen ele alınması gereken bir durumla karşı karşıyayız"

"Bilgi birikimimiz ve deneyimimiz kuşkusuz, ülkemizin ve toplumumuzun hizmetindedir" denilen açıklamada, yakın dönemde açıklanan büyük projelerin ve kentsel dönüşüm konusunda gündeme gelen yasal düzenlemelerin toplum açısından çok vahim sonuçlar doğurabilecek ve acilen ele alınması gereken bir durumla karşı karşıya olunduğunu ortaya koyduğu kaydedildi.

Hizmet anlayışlarının, topluma ve kente karşı sorumluluklarının bilincinde olmak; sosyal eşitlik ve adalet ilkelerinden ayrılmamak; kültürel çeşitliliğe, çağlar içinden bugüne ulaşmış her türlü kentsel simgeye, sanata, doğal ve yapılı çevre mirasına sahip çıkmak ve saygılı olmak; bilim alanının temel ilkelerine, meslek etiğine uygun davranmak;
toplumsal ve bilimsel sorumluluklar doğrultusunda her türlü politika, kurumsal yapılanma, yasal düzenleme, proje ve uygulamayı bu bilincin gerektirdiği eleştirel yaklaşımla sorgulamak ve gerekli uyarıları yapmak ilkelerine dayandığının ifade edildiği açıklama, şöyle devam ediyor:

"Tasarı, çok önemli eksikler, çelişkiler ve yanlışlarla dolu"

"Bu anlayış çerçevesinde, ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nın gerek şehircilik ilkeleri, gerekse toplumsal eşitlik ve adalet ilkeleri açısından çok önemli eksikler, çelişkiler ve yanlışlarla dolu olduğunu açıklamayı görev biliyoruz. Mesleğimizin temel öğretisi insanların afet riskinden de korunmasını, can ve mal kayıplarını engelleyecek planlar ve programlar yapılmasını da içermektedir. Ancak, yasa önerilen bu haliyle şehircilik disiplinin bu temel öğretilerini karşılamaktan uzaktır Yasa taslağının, geçmiş eksikleri, çelişkileri, yanlışları deneyimlerden dersler çıkarılarak büyük bir titizlikle irdelenmeli ve doğurabileceği sakıncalar ayrıntılı bir biçimde ortaya konulmalıdır. Belirli bir zaman gerektiren içeriğe yönelik bu çözümlemelerden önce kamuoyuna aşağıdaki uyarıları yapmanın, bilim ve meslek insanı kimliğimizin gereği, etik ve toplumsal sorumluluğumuzun bir parçası olduğunu düşünüyoruz."Tasarı, doğrudan ya da dolaylı olarak insan haklarını ihlal edebilecek içerikte"

‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı’, doğrudan veya dolaylı olarak insan haklarını (mülkiyet hakkı, sağlıklı çevrede yaşama hakkı, yeterli eğitim ve sağlık hizmeti alma hakkı, vb.) ihlal edebilecek içeriktedir. Katılım, şeffaflık, sağlıklı bilgi altyapısı gibi demokrasi kültürünün vazgeçilmez bileşenleri, sürdürülebilirlik ve yaşanabilirlik ilkeleri yok sayılmaktadır. Oysa güvenli ve sağlıklı yapı üretimini düzenleyen hukuki altyapının oluşturulması, süreçteki tüm yetkililerin sorumluluk üstlenecekleri bir sistemin kurulması, bu bağlamda yapı üretiminin her aşamasının standartlara ve kurallara uygunluğunu belgeleyen yapı güvenlik sertifikasını da içeren bir yasal düzenleme yapılması risk yönetiminin vazgeçilmez önkoşuludur. Öte yandan topluma karşı sorumlulukların bütüncül olarak yerine getirilmemesi, artan yoğunluklar ve eksilen donatı alanları nedeniyle can ve mal kayıplarımızın artabileceği ve dolayısıyla yasal düzenlemeler eliyle yeni afetlere sebep olunabileceği unutulmamalıdır".

YTÜ Senatosu, kentsel dönüşüm çalışmalarının odağında yer almaya ve katkıda bulunmaya hazır olduğunu açıklamıştı

Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Senatosu, kentsel iyileştirme ve dönüşüm konusunda üretilen politikaların vakit kaybetmeden planlama aşamasından uygulama aşamasına taşınmasının bir gereklilik olduğuna dikkat çekmiş ve bu kapsamda YTÜ Senatosu'nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'ağır yükünü' ve 'sorumluluğunu' paylaşmak amacıyla kentsel refah ve yaşam kalitesini artırıcı her türlü 'sürdürülebilir kentsel dönüşüm projesinin üretilmesine ve uygulanmasına' katkıda bulunmaya ve sorumluluk almaya hazır olduğunu belirtmişti.