Afet konutları ilk depremde yıkılacak

1995 ve 1999 yıllarında meydana gelen Dinar ve Marmara depremleriyle Isparta Senirkent'teki toprak kayması sonrasında konut projesi için toplam 538 milyon 200 bin avro kredi veren Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası, yapılan afet konutlarının depreme dayanıklı olmadığını tespit etti.
Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası, Afyonkarahisar'ın ilçesi Dinar ve Marmara depremleriyle, Senirkent'teki toprak kaymasından sonra geliştirilen konut projelerinin kalitesi, uygunluğu, etkileri ve işe yararlığının değerlendirildiği bir rapor hazırladı.

Başbakanlığa da verilen değerlendirme raporunda, projelerde işlerin kalitesiz yapılmasının hem hak sahipleri hem de belediyelere yüksek bakım masrafı yarattığı belirtilerek, "Deprem yönetmeliğine uymadan yapılan binalarda gelecekte olacak büyük bir depremde can kaybı olma olasılığı kabul edilemez bir durumdur" denildi. Rapordaki tespitler şöyle:

Büyük risk: Her üç proje acil ihtiyaç olan afetzedelerin barınma ihtiyacını karşılamıştır. Ama yapım aşamasındaki yetersiz denetim ve kısıtlı zaman yüzünden binalarda kusurlar bulunmakta ve kusurlar gelecekte olabilecek afette yeni binalar için büyük risk taşımakta. Halkın fikrinin alınmamış olması binaların halkın ihtiyacına göre tasarlanmasına ve gelecekte halkın binaların ortak kullanımına hazırlanmasına imkân vermemiştir.

Sıvılaşma tehdidi: Senirkent'te sert iklim koşulları ve bakım eksiklikleri nedeniyle ana çatının betonu daha önceden yaşlanmakta. Dinar'ın kırsal kesimlerindeki konutlar ve ahırların yetersiz dizayn edilmeleri nedeniyle çökme olasılıkları yüksek. Kötü zemin koşulları nedeniyle Dinar'da bazı konutlar sıvılaşma tehdidi altında. Marmara projesi için kullanılan 'shear briket' duvarla inşa edilen bloklar ağır sismik yükleri taşıyamayacak.

Danışman eleştirisi: Planların tasarımı, hak edişlerin hesaplanması ve firmaların teknik ve mali bakımdan kontrol edilmesi, firmaların ilerlemelerine göre para alan danışmanlar tarafından yapıldığından, firmaların iflas etme riski karşısında danışmanların kalitesiz inşaatı görmezden gelmelerini teşvik etmiştir. Danışmanların alacaklarının enflasyona göre ayarlanması 2001'de başladıysa da danışmanlara göre bu kural işlemiyor.

Altyapı yapılmadı: Senirkent'te kentsel altyapı yenilenmiş, ancak afet zararlarını önleme çalışmalarının yapılanmasında sosyal çalışmalar hâlâ yapılmamıştır. Ağaçlandırma çok aralıklarla yapılmış olup kurumsal prosedürlerde bir ilerleme kaydedilmemiştir.

Yeniden inşa çalışmalarında çevre göz ardı edilmiştir. Verimli tarım alanları özelikle zeytinlikler kamulaştırılmış, binalara yer açmak için sökülmüştür. Çoğu yerde atık su arıtma tesisleri ve kanalizasyon sistemi bağlanmamıştır. Erozyona karşı tedbir alınmamıştır. Hem firmalarca hem de hak sahiplerince peyzaj göz ardı edilmiştir. Laboratuvar testlerinde binaların uygun kalitede olmadığı anlaşılmış, beton ve çelik kafes dayanımları standartların altında çıkmıştır. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda bulunan 1 milyon 500 bin konutun ilke olarak yıkılıp tekrar yapılması gerekmektedir.

Yerel işsizlik arttı: Firmalar daha az parayla çalışan vasıfsız işçileri farklı bölgelerden getirmiş ve iş bittikten sonra bu işçiler geri dönmedikleri için yerel işsizlik artmıştır. Bölge ekonomisine katma değer sadece Sakarya Nehri'nden getirilen kum ve yerel olarak sağlanan mobilyalar olmuştur.
Bilinç eksik: Türkiye'de afet zararlarının önlenmesi mühendislik açısından ele alınmakta. Nüfusun çok azı, afet önleme metotlarını anlamakta. Çoğu ise böyle bir şeyin varlığından bile habersiz yaşamakta.

Halka danışılmadı: Projelerde mimari tasarım oldukça basitti, ama projelerin belirlenmesinde ve uygulanmasında ortakların söz hakkı yoktu. Kararlar merkezde alınmaktadır. Hak sahipleriyle bir diyaloğun ve planlama aşamasında esnekliğin olmayışı sonradan hoşnutsuzluğa neden olmuştur.
Özeleştiri: Avrupa Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası Marmara Bölgesi'ndeki paralel krediler konusunda bilgi alışverişinde bulunmamışlardır. Böyle yapılsaydı her iki kurum da bundan çok şey kazanırdı.


Kredi toplamı 538 milyon avro

Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası, Batı ve Orta Anadolu'daki üç doğal afet için kredi vermişti. Banka, Isparta Senirkent'te 1995 yılında yaşanan toprak kayması sonucu, felaketzedeleri yerleştirmek için 252 konutun inşası, 125 konutun onarımı veya iyileştirilmesi ve 337 ailenin yeni yerleşim alanının kurulacağı 5.2 hektar arazinin sahibine ödenecek tazminat için 30 milyon avro kredi sağladı.

162 milyon avroluk ikinci kredi ise Dinar depreminde, 15 bin 500 konut yapımı ve kamuyla ticari binaların su ve elektrik sistemlerinin inşası ve 2 bin kırsal ahırın inşası için verildi. Banka, 1999'da beş ili vuran Marmara depremi sonrasında da toplam 346.2 milyon dolar kredi sağlamıştı.


Rapor yol da gösterdi
Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası, afet konutlarıyla ilgili raporunda, neler yapılması gerektiğini de şöyle sıraladı:

Projelerin daha etkili ve anlamlı olabilmesi için hak sahipleriyle önceden görüşülmeli. l Merkezi hükümet, yerel yönetimlerle işbirliği yapmalı. Böylece yanlış anlama ve hatalar önlenebilir.

Afet sonrası yaşamın kalitesi göz ardı edilmemeli. l İhale ihlallerini önlemek için daha sıkı kontrol gerekli. l Afete dayanıklı yapılar için Avrupa kuralları ve yönetmeliklerinin kabul edilmesi ve uygulayıcı yönetim, danışman ve müteahhitlerin uygulamada bunu kabul etmeleri gerekmekte. l İhaleye en kalifiye firmaların katılımını sağlamak ve istenilen standartları elde etmek için ihalelerin şeffaf olması gerekli. l Proje bölgelerinde gözlemlenen riskleri azaltmak için, Senirkent'te çelik donatıların paslanmasını engellemek üzere bütün dış duvarlar su geçirmez astarla kaplanmalı, bu işlem dış yalıtımla birklikte yapılmalı. l Dinar'da kırsal yapıların güçlendirilmesi acilen araştırılmalı ve yapılmalı. l Kocaeli'nde yapısal sağlamlığı tehdit eden bozuk briket dolgu duvarlarının yerlerinin tespit edilmesi çalışmaları yapılmalı ve bunların betonarme duvarlarla değiştirilmesi gerekmekte. l Alternatif inşaat metotları araştırılmalı ve uygulanmalı. l Eski Anadolu evleri daha pahalı, ama afetlere daha dayanıklı. l Mühendislik firmaları planlama ve koordinasyonla ilgilenmemeli, bunu Başbakanlığa bağlı koordinasyon birimi yapmalı.