Sivas Afet ve Acil Durum Müdürlüğü dalgıçları, Gürün ilçesindeki berrak suyu ve turkuaz mavisi görünümüyle "doğal akvaryum"u andıran Gökpınar Gölü'nde gönüllü dip ve yosun temizliği yapıyor.
Deprem, sel ve benzeri afetler ile yangın, trafik kazası, bina ve ev çökmesi, boğulma vakaları gibi çeşitli olaylarda görev alıp insan hayatını kurtarmak için canla başla çalışan Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri, doğanın ve hayvanların korunması için de örnek çalışmalara imza atıyor.
Bazen enkaz altındaki depremzedeyi, bazen araçta sıkışan yaralıyı, bazen de çukura düşen ya da kayalıklarda mahsur kalan bir hayvanı kurtaran AFAD görevlileri, doğanın korunması için de gönüllü çalışmalar yürütüyor.
Bu kapsamda AFAD Sivas İl Müdürlüğü dalgıçları, Sivas'ın Gürün ilçesinde berrak suyu ve turkuaz mavisi görünümüyle "doğal akvaryum"u andıran, Anadolu'nun saklı kalmış cennet köşelerinden biri gösterilen Gökpınar Gölü'nde 16 yıldır gönüllü temizlik yapıyor.
Türkiye'nin en güzel doğal ve tabiat güzellikleri arasında yer alan Gökpınar'a tüplü dalış gerçekleştiren "balık adamlar", temizlik yaparken su altındaki güzellikleri de izleme fırsatını buluyor.
Dalgıçlar, 5 Haziran Dünya Çevre Günü öncesinde de Gökpınar Gölü'nde temizlik çalışması yaptı.
Temizlik çalışmaları 2002'den bu yana yapılıyor
AFAD Sivas İl Müdürü Nazif Ekinci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gökpınar Gölü'nde 2002 yılından bu yana her yıl su altı temizliği yaptıklarını söyledi.
Gölü gelecek nesillere daha temiz bırakabilmek adına düzenli olarak balık adamlarla temizlik yaptıklarını aktaran Ekinci, "Bu yıl da burada Cumhuriyet Üniversitesi Su Altı, Su Üstü Arama Kurtarma Derneğinin katılımıyla iki gün kamp yaptık. Arkadaşlarımızla Gökpınar Gölü'nün su altı temizliğini yaptık" dedi.
Ekinci, gölden bugüne kadar içki ve kola şişelerinden tahta kaşığa, "suya girmek ve avlanmak yasaktır" levhasından piknik malzemelerine kadar çok çeşitli atık malzemeler çıkardıklarını anlattı.
Metal para ile gölün temizliğini test ediyorlar
Gölden en fazla bozuk para çıkarıldığını anlatan Ekinci, "Gölü ziyarete gelenler, 'Gölün suyu o kadar berrak ki bozuk parayı atsan dibe değene kadar görürsünüz' diyorlar. Buraya gelen insanlar da bunu test ediyorlar. Bozuk parayı atıyorlar ve dibe inene kadar bozuk parayı görmeye çalışıyorlar. Bunun yerine gölün turkuaz mavisini ön plana çıkararak anlatsak belki de bu kirlilik bu kadar olmayacak ama biz bıkmadan, usanmadan her yıl gerek yosun temizliği gerekse su altına dışarıdan atılan yabancı maddelerin temizliğini gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
Ekinci, gölün en büyük özelliğinin, bin 470 metre rakımda yer alması olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bin 400 metre rakım geçildiği zaman yüksek irtifa dalışına giriyor. Dolayısıyla yüksek irtifa dalışı yapılacak ender yerlerden bir tanesi, ben ekibim ile Türkiye'nin çeşitli yerlerinde dalış yaptım ama bu kadar berrak bir suyu başka bir yerde görmedim."
Suyun dibinin masmavi olduğunu belirten Ekinci, "Aslında bu maviliği veren dip yapısı değil, suyun turkuaz mavisi. Burası yaz kış 11 derece, burada doğal bir alabalık da var. Bir de yosunlar arasında yan yan yürüyen böcekler bulunuyor. Bir de 'balık adamlar' girerse onlar oluyor, başka üçüncü bir canlı yok bu gölde. Her şeyi çok doğal." ifadelerini kullandı.