Elazığ'ın Palu ilçesinde 2004 yılında yapılan 120 adet AFAD konutunun tapu sorunu aradan 19 yıl geçmesine rağmen çözülemedi. Konutlardaki tapu sorunun yanı sıra konutlardaki bakımsızlık ve deprem sonrasında konutlarla ilgili herhangi bir çalışma yapılmamasından dolayı evlerde oturan yüzlerce ailenin risk altında olduğu ifade edildi.
Sözcü’den Evren Demirdaş’ın haberine göre; AFAD konutlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan CHP Palu İlçe Başkanı Adnan Karadağ, konutların 2004 yılında yapıldığını, bu binaların temelinin taştan ve yığma binalar olduğunu belirterek, “Ancak bu evler hiçbir denetime tabi tutulmadan yapıldı. O yıllarda Palu tepesinde su olmadığı için inşaat çalışmasında herhangi bir sulama dahi yapılmadı. Sadece inşaat harcını yapabilmek için tankerlerle su getiriliyordu. Bu evleri AFAD yapmasına rağmen, bu evlerle ilgili bir proje falan yok. Tapu almak isteyen kişiler de kendi imkanlarıyla projeyi ve iskanı çıkarmaya çalışıyor.” dedi.
“İnsanlar çaresizlikten sıvayla çatlaklarını kapatıp oturmaya devam ediyor”
AFAD tarafından yapılan evlerin hiçbir kayıt belgesinin bulunmadığını belirten Karadağ, şunları söyledi:
“Belediye tarafından bu evlerin yapıldığına dair evrak alıyorsunuz, sonra mimara gidip sil baştan proje, iskan, kat ittifakı çıkartmak zorunda kalıyorsunuz. Kaldı ki bunları çıkarmak da aylar alıyor. Evlerin içerisine hiçbir şey yapılmadı. Şu anda burada 100'e yakın aile yaşıyor. Ancak bu evler ne kadar sağlam bilinmiyor. Deprem sonrasında buradaki evlerle ilgili bir hasar tespit çalışması yapılmadı. 20 senelik süreçte meydana gelen tüm depremlerden etkilenmesine rağmen yoksulluktan dolayı insanlar bu evleri bırakıp gidemiyor. Ev hasar almışsa dahi insanlar sıvayla çatlaklarını kapatıp boyayıp oturmaya devam ediyorlar.”
“Kamu eliyle yapılan sorumsuzca ihalelerin sonucu”
AFAD konutları önünde video çekerek yetkililere seslenen ve AFAD konutlarına sahip çıkılması gerekildiğini belirten CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol ise şöyle konuştu:
“Burası 2004 yılında yapılan afet konutları. Genellikle iki katlı binalar, temeli taş üstü de yığma bina. Ama gördüğünüz gibi çoğu samanlık olarak kullanıyor. Kendi kaderine terk edilmiş. Burası deprem konutları olarak yapılmış bir bölge ama şu anda depremde en riskli yerler. Şu anda bu evlerinden içerisinde oturanlar güvende oldukları için değil, gidecekleri, barınabilecekleri bir yer olmadıkları için mecburiyetten burada hayatlarını hiçe sayarak oturuyorlar. Burayla ilgili bakanlığın bir an önce bir inceleme yapması gerekiyor…”
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.