İşte Ekinci'nin o yazısı:
İllerine isimlerini veren tarihi kentlerimiz ‘yakıştırma isimli ilçe’lere dönüşüyor!
Yerel seçimler yaklaştıkça yeni büyükşehirler yasasındaki “kültürel tahribat” daha da “fark edilir” hale geliyor.
“İl”lerine isimlerini veren tarihi kentlerimiz, yasada belirlenen “yakıştırma! isimli merkez ilçeler”e dönüşüyor… Nüfusu 750 bini aşan illerde kurulacak yeni büyükşehirlerin başkan adayları ise il merkezlerinin tarihsel isimlerinin neden değiştiğini soranlara yanıt veremiyor...
İl ölçeğinde büyükşehir olsalar bile Aydın’ın Aydın, Balıkesir’in Balıkesir, Denizli’nin Denizli, Manisa’nın Manisa, Muğla’nın Muğla, Van’ın Van olarak neden kalamadığını açıklayamayan kimi yerel adayların, “nerelisin” sorusu karşısında bile asıl “memleket”lerinin adını söyleyemez duruma düşmeleri ağırlarına gidiyor...
Anadolu insanı için çok önemli kültürel bir zenginlik olan “özgün kent adları”nın, planlamada hiçbir mantığı olmayan saçma bir büyükşehir hevesi uğruna “il” adı olarak kullanılmaya devam etmesi; “asıl kentler”in ise yeni isimlerle “merkez ilçe” yapılması, tarihten gelen gerçek kent adlarının terk edilmesi anlamına geliyor.
Belli ki AKP milletvekillerinin parti yönetimi isteğine körü körüne uyarak oy verdikleri bu “şehircilik cahili” yasa, sadece yerel yönetim ilkeleri açısından değil, tarihsel kent kültürümüz açısından da zor onarılır bir tahribat yaratmaya aday…
Özgün isimleri “ellerinden alınıp” yakıştırma isimlerle “merkez ilçe”lere dönüştürülen bu kentlerin milletvekilleri ise seçildikleri “memleketleri”ni umursamayan ve önemsemeyen siyasiler olarak tarihe geçmek üzereler… Çünkü bu rezalete itiraz etme olanakları hâlâ bulunmasına; yani yasadaki “isim kaosu”nu giderecek kanun değişikliği ile kent adlarını koruma olanakları bulunmasına rağmen, kılları kıpırdamıyor.
‘Yakıştırma’ adlar
Peki, büyükşehir olma uğruna adlarını yitirecek kentlerimiz nasıl anılacak?
Yasaya göre yılların Aydın’ına Efeler, kuşaktan kuşağa Balıkesir’e Karesi, Osmanlı’dan miras Manisa’ya Şehzadeler, Ege’nin en eski sanayi yıldızı Denizli’ye Merkezefendi, adı binyıllardan gelen Muğla’ya Menteşe, doğunun uygarlık merkez Van’a bile Tuşpa denilecek.
Ayrıca, Trabzon, Ortahisar; Şanlıurfa, Eyyubiye; Zonguldak, Kilimli isimli yeni ilçeler haline gelerek aynı yazgıyı paylaşacaklar...
Peki, bu kültür yoksunu durumun kurbanları neden seslerini çıkarmıyor; neden kabullenmiş görünüyorlar?
İki nedenle…
Birincisi, hem iktidar, hem de muhalefet parti ve adayları sadece seçim kazanma peşindeler, kentlerin adlarına dokunmadan da büyükşehir olunabileceğini tartışma konusu bile yapmak istemiyorlar;
İkincisi, aslında yerel gazetelerde tarihi isimlerini yitirmeyi istemeyen yazılar çıkıyor ama bu görüşler ulusal medyaya yansımadığından kamuoyu gündemine gelemiyor.
Tepkileri bekliyoruz
Biz ise tepkilere yer vererek, önümüzdeki yerel seçimle birlikte kesinleşecek bu absürd durumu ele almayı sürdüreceğiz.
Cumhurbaşkanı’nın bile 15 gün bekleterek “son gün” onayladığı düzenleme CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürüldüğü için, yasanın geneli ve diğer hükümleri üzerinde yargılamayı etkileyecek sözler etmeye niyetimiz yok.
Ancak kentlerimizin isimlerini aynen sürdürmek hepimizin kültürel hakkı, geleneksel zenginliğimiz ve hatta kimliğimizi koruma görevimiz.
Bu nedenle yeni yasadaki bu vefasızlığı gidermeye dönük düşünce ve önerilere de yer vererek tartışmayı sürdüreceğiz...