İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Bozdoğan, sekiz metro projesi için yap-işlet-devret modelini kullanacaklarını ve yatırımları teşvik için arazi vereceklerini söyledi. Maliyetleri sekiz milyar doları bulan İstanbul'daki sekiz metro projesi, yap-işlet-devret modeliyle ihaleye çıkmaya hazırlanıyor. 'Hong Kong modeliyle' ihaleyi alacak firmalar, metroyla birlikte belediye arazilerinde kuracakları alışveriş ve transfer merkezlerini de işletecek. İETT hatları da, hizmet alımı modeliyle özelleştiriliyor.
Ulaşımdan sorumlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Rafet Bozdoğan, raylı sistemde cadde tramvayının yetersiz kaldığı kentteki trafik sorunun çözümü için metro ve havaray projeleri üzerinde çalıştıklarını, yüksek maliyet nedeniylede projelerin yap-işlet-devret modeliyle ihale edileceğini söyledi. Üzerinde çalıştıkları sekiz raylı sistem projesinden dördünün yeni yılın ilk aylarında ihale etmeye çalıştıklarını belirten Bozdoğan, şunları söyledi:
Maliyet 10 milyar dolar
"Bundan sonra ihaleye çıkaracağımız bütün raylı sistem projelerinde yap-işlet-devret modelini düşünüyoruz. Almanya, İtalya ve Japonya'dan heyetler geldi. Hong Kong'dan randevu talep edildi. Üsküdar-Altunizade, Bakırköy-Beylikdüzü, Yenikapı-Bağcılar, Haliç çevresi projelerini ihaleye çıkarıyoruz. Harem-Kumkapı arasına yapılması düşünülen lastik tekerlekli ikinci tüpgeçitini üstlenmek için bizim bir talebimiz yok. Tüpgeçit büyük bir yatırım ve bizim de gerçekten çok büyük bir yükümüz var. Şu anda her biri 1 milyar dolar değerinde sekiz raylı sistem projesi üzerinde çalışıyoruz. Yaklaşık 2 milyar dolar tutarındaki 80 kavşak projesiyle belediyenin ulaşım projelerinin maliyeti 10 milyar doları aşıyor. Bunlar öyle kolay projeler değil."
Yatırımcıların metroları işletme süresini ve hatlardaki yolcu talebinin belirleyeceğini belirten Bozdoğan, kâr marjı düşük metro işletmeciliğine çekmek için yatırımcılara belediye arazilerinde alışveriş merkezi kurma imkânı da sunacaklarını söyledi.
'Hesaplar yapılıyor'
Rafet Bozdoğan, şöyle konuştu: "Yap-işlet-devret modeliyle ihaleye çıkarılacak projelerin kullanım süreleri, bu hatlardan ne kadar yolcu geçiyor, bir günde ne kadar para alınabilir, şeklindeki teknik hesaplarla belirlenecek. Hong Kong ve Seul'deki örneklerinde görüldüğü gibi, arazi kullanım kararlarıyla bu projeler hayata geçirilebilir. Orada metro hattının bir ucundaki belediye arazisinde 'Gelin burada alış veriş merkezi yapın' denmiş. Örneğin Kadıköy-Kartal metro hattını yaparken, üzerindeki birkaç belediye arazi için 'Siz 350-400 milyon dolar yatırımla bu hattı işletin, bu araziyi de alıp konsepte uygun alışveriş merkezi kurun. Bunun altında da bizim lastik tekerlekli araçları taşıyabileceğimiz bir aktarma merkezi olsun' diyeceğiz."
Otobüsler özelleşecek
Trafik sorununun çözümünde Güney Kore'nin başkenti Seul'ün önemli bir model olduğunu belirten Bozdoğan, 12 bin otobüsün bulunduğu kentte belediyenin hiç aracı bulunmayan bir model kuran Seul Belediyesi gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de etap etap otobüs hatlarında hizmet alımı yoluna gideceğini söyledi. Rafet Bozdoğan, "İETT'nin şu anda 2 bin 500 otobüsü var ve 500 adet daha alıyor. 2 bin Halk otobüsüne ilaveten 6-7 bin minibüs ve dolmuş var. Bunları kısa sürede tek çatı altında birleştirmeye çalışıyoruz. Seul'de 12 bin otobüsün hepsi özel olması gibi, bizde belli hatlardan pilot uygulamalara başlayarak nihayetinde Seul gibi yapmak istiyoruz. Böylece vatandaş da daha kaliteli hizmet alacak çünkü kılcal damarlara kadar taşımacılık yapılacak. Kâr etmeyen hatlarda belediye süsbanse de edebilir. Belediye otobüslerinin ücretsiz olması hukuken mümkün değil" dedi.