Turizmci, Bodrum ve Gökova'nın bakir koylarında turistik tesis kurulmasına karşı çıkan çevrecilere destek verdi. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye'de kitle turizminde yeni adresin bu bakir koylar değil, henüz bu konuda potansiyelinin çok gerisinde kalan İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu olması gerektiğini söyledi.
İhale süreci de, dava da sürüyor
Bodrum ve Gökova'da mavi turların gözde adresi olan koyların imara açılması, kasım ayında gündeme geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, çoğu birinci dereceden doğal sit alanı olan koyları 'Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi' ilan etti ve buralardaki Hazine arazilerini turistik işletme yapımı için ihaleye çıkarma kararı aldı. Karara isyan eden sivil toplum örgütleri, Mavi Yol Grişimi adı altında eylemlerini sürdürürken, Muğla İdare Mahkemesi'nde de iptal davası açtı. Şimdi dava süreci bir yandan, ihale süreci öte yandan işliyor. Koylar henüz ihale edilmedi.
'Sonuçta turizm kaybedecek'
TÜRSAB Başkanı da dün yaptığı açıklamada, Gökova'daki Kissebükü ve Çökertme koylarında 1800 dönüm araziyi konaklama tesisleri yapılmak üzere tahsise açtığını hatırlatarak şunları söyledi:
"TÜRSAB olarak kaliteli turizm envanterinin oluşması doğrultusunda arazi tahsisinin genel mantığına karşı değiliz. Bununla beraber arazi tahsisi planlamasında sürdürülebilir turizm ilkelerinin göz önüne alınması taraftarıyız. Yoksa doğal ve kültürel kaynakları zaman içinde kaybedeceğimizin ve bundan en çok turizm endüstrimizin zarar göreceğinin bilincindeyiz. Muğla'nın bakir koylarında yeni kitle turizmi istemiyoruz. Bu bölgelerde belli oranda butik otelciliğin ve köylerde geliştirilecek otantik projelerin yanındayız."
'Var olan tesis bile dolmuyor ki'
Ulusoy, turizmde öncelikli sorunun da talep yaratma olduğunu savundu:
"Türkiye'de Turizm İşletme Belgeli tesislerde doluluk oranı yıl genelinde yüzde 50. Doluluk oranlarının böyle düşük olduğu ve tesislerin fiyatlarının çok ucuz olduğu bir dönemde yeni talep yaratma konusunun konjonktürel olarak daha öncelikli bir konu olduğu kanaatindeyiz ve bu nedenle tanıtım ve pazarlama konusuna daha fazla ağırlık verilmesini istiyoruz. Bu arada, geliştirilecek arzın da öncelikle çok zengin doğal ve kültürel kaynaklara sahip olduğu halde alt ve üstyapı eksikliği nedeniyle turizme açılamayan İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimize yönlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda, Bodrum ve Gökova'da bulunan ve korunması gereken bakir koylarımızın kitle turizmi tipi yapılaşmaya açılmasına karşıyız. Bodrum'daki meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin bu kararın geri alınması için yürüttüğü girişimleri destekliyoruz."