Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin 46. dönem Genel Kurulu hazırlıkları devam ediyor. Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar’ın Açık Mavi Liste ile Genel Kurula aday olan ekibi, Sinan Omacan’ın başkanlığında “gelin geleceği birlikte oluşturalım” sloganıyla, mimarları Oda çatısı altında ortak geleceği birlikte kurmaya davet ediyor.
Ekip, Genel Kurul sürecinde yaptığı çalışmalarda şu mesajları veriyor: “Bizler Mimarlar Odası’nın ve toplum için mimarlık çizgisinin taşıyıcısı, Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar’ın yeniliğe ve yenilenmeye açık, geniş ve çeşitli üye kesimleriyle iletişimde olan yüzü olarak; meslek birikiminin gücünü içinde taşıyan, politik olarak etkin sözün değerini bileceğiz; gerçekçi ve üretime odaklı olacağız. Çağın gereklerini toplumun ve mimarlığın ihtiyaçlarını bir arada kavrayarak üretimlerimize yön vereceğiz. Kişiler için değil yapacağımız işler için yetki isteyeceğiz. Zamanı geldiğinde yetkiyi devretmeyi bileceğiz. Uzun yıllara ve pek çok kişinin verdiği emeklere dayanan kolektif mücadelenin taşıyıcısı olacağız. Ancak kendimizi bu mücadelenin sahibi sanmayacağız. Ayrıcalık istemeyeceğiz.”
Tülay Atabey: “Odanın tek renkli yüzünü çok renkli hale getirmek istiyoruz”
Ekibin Yönetim Kurulu asıl adaylarından Tülay Atabey, Genel Kurul Süreciyle ilgili şu bilgileri veriyor:
“Mimarlar Odası ile bağlantım kuzguncuklar derneği üzerinden oldu denebilir. Ben 35 yıllık Kuzguncuklu olarak Kuzguncuklular Derneği bünyesinde çalışmaya başladım. Bizim için hayati önemde olan ‘Kuzguncuk İlya’nın Bostanı’ projesiyle çok önemli bir başarı elde ettik. Kuzguncuk için son derece kıymetli olan bir alanı yine Kuzguncukluların hatırladığı ve hatırlamak istediği gibi yeşil ve çok fonksiyonlu bir bostan olarak bıraktık. Bu çalışmamız bizi oda bünyesindeki dayanışma mimarlığı ekibinin bir parçası yaptı.”
“Mimarlar Odası, bizim gibi çalışan başka ekiplerle temas etmemizi sağladı. Sinan Omacan’ın yönetiminde bir fikir sergi kitap çalışması yaptık. Ben de bu biçimde Oda ile bir bağ kurmuş oldum ve Oda bana bu anlamda yaptığım çalışmalarla ilgili bir kapı açmış oldu.”
“Ben 45. dönemde yedek Yönetim Kurulu üyeliği de yapmıştım. 46. dönem hazırlıkları için de Ocak başından itibaren Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar olarak yaklaşık beş toplantı yaptık. Bu toplantıların neticesinde de açık mavi liste olarak seçime girmeye karar verdik.”
“Bizim Mimarlar Odası için tahayyülümüz şimdiye kadar olandan biraz farklı. Odanın çalışmaları dışarıdan eksik algılanıyor. Odanın faaliyetleri meslek ile çok ilişkilendirilmiyor. Biz bu algıyı kırmak istiyoruz. Odanın tek renkli görünen yüzünü çok renkli hale getirmek istiyoruz.”
“İyi bir Yönetim Kurulu listesi oluşturduk. Çok farklı alanlarda çalışmış birikim sahibi ve dinamik bir grup olduk. Dışarıdaki meslektaşlarımızı çok iyi tanıdığımızı düşünüyoruz ve onların ihtiyaçlarını Oda gündemine, meslektaşlarımızı da Odanın bünyesine dahil edebileceğimizi düşünüyoruz.”
“Ben profesyonel hayatta restorasyon projeleri üretiyorum. Bu alanda çalışan mimar arkadaşların, kurullarda görev yapan raportör arkadaşların, kurul üyesi arkadaşların veya bu mercilerle iletişim içinde proje çalışması yapan arkadaşların sıkıntılarını ve kat ettikleri mesafeleri çok iyi biliyorum. Mimarlar Odası ile bu kurumlar arasında ve bu gündemde bir iletişim kurulması gerektiğini düşünüyorum ve bunu sağlamak için çalışacağım.”
“Aynı zamanda ben zaten uzunca bir süredir bir sivil toplum kuruluşunda çalışıyorum. Mimarlar odasının çok önemli sorumluluğu ranta karşı, yapılaşmaya karşı, başta İstanbul olmak üzere tüm şehirlerimizi korumak. Bu konuda zaten çok başarılı olduğu bir mücadele geçmişi var. Ben de 30 yıl boyunca ranta karşı, yapılaşmaya karşı, bir bölgenin savunuculuğunu yapmış ve başarılı olmuş bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi olarak ve bir mahalleli olarak yerelden örgütlenmenin önemini çok iyi biliyorum. Mimarlar odasının bu mücadelesinde yerelle bağın kuvvetlenmesi için de çok çalışacağım çünkü bu bağ bizi tabanda genişletecek için çok daha güçlü kılacak.”
Seda Bildik Erdoğmuş: “Geleneğe sahip çıkarken, bir yandan da yüzümüzü geleceğe dönüyoruz”
Açık Mavi Liste’nin Yönetim Kurulu asıl adaylarından bir diğer isim Seda Bildik Erdoğmuş ise şunları söylüyor:
“2008 yılında Mimarlar Odası’nın ödülünü alınca, ‘çocuk ve mimarlık’ üzerine yaptığım atölye sistemini odaya taşımaya karar verdim. Bir ‘çocuk ve mimarlık’ komisyonu kurdum ve bir çalışma programı oluşturdum. Yaklaşık 4-5 sene Mimarlar Odası’nda ‘çocuk ve mimarlık’ komisyonunda aktif olarak, çocuklara yönelik mimarlık ekseninde projeler ürettim. O sırada odanın yapısını, güçlü ve zayıf yönlerini daha fazla görme şansına sahip oldum. Daha sonra zaman sıkıntısı nedeniyle biraz uzaklaştım. Mimarlık camiasından tanıdığım, çok değer verdiğim Sinan Omacan, ‘46. Dönem için bir çalışma grubu oluşturuyoruz, sen de bize katkı sağlayabilir misin?’ teklifiyle gelince, 46. Dönem’de çalışabileceğimi ve birtakım projelerimi yapabileceğimi düşündüğüm için ‘Açık Mavi’ ile ifade edilen listede yer aldım.”
“Programı yayınladıktan sonra birtakım toplantılar yaptık, hem program taslağını tartışmak, hem bu taslağın nereye evrilmesi gerektiği üzerine. Çok temel birtakım başlıklarımız var. İnceleyen arkadaşlarımız zaten görecekler; eğitim alanında, kentsel mücadele alanında, üyelere yönelik çalışmalar hakkında, ‘Oda’yı geleceğe nasıl taşırız?’ ekseninde birtakım çalışma alanları belirledik kendimize. Bunları da çalıştırabilecek bir ekibi oluşturduğumuzu düşünüyorum.”
“Benim kişisel gözlemim, ekipte herkesin farklı alanlarda birikimi olması ve bu birikimleri taşıyacak bir ekip oluşturmamız. Bunun çok değerli buluyorum, çünkü temel birtakım etik değerler listelerde ortak olsa da işi alıp götürecek olan iyi bir ekiptir ve bu ekibin o anlamda yetkinliğe sahip olduğunu düşünüyorum. Farklı eksikliklerimizi birbirimizin tamamlayacağından eminim.”
“Nasıl bir Oda yapmaya çalışıyoruz? Daha katılımcı, farklı üye tabanlarına da yönelik çeşitli çalışmalar, politikalar üreten bir Oda hedefliyoruz. Ben kişisel olarak burada neyi hedefliyorum? Zaten kendi hayat eksenimde de baktığımda bazı konulara daha yakın olduğumu düşünüyorum. ‘Kadın’ meselesi, çocuklarla ilgili çalışmalar gibi. Bu konudaki deneyim ve birikimimi ben de bu platforma taşımayı hedefliyorum. Zaten halen Yönetim Kurulu’nda olduğum Biz Bize Derneği’nde de kadınlara yönelik birtakım eğitim çalışmalarımız var. Bu eğitim programlarının bir türevinin, belki biraz daha mimarlık camiasına yönelik tasarlanarak, Oda bünyesindeki işsiz arkadaşlarımızın, istihdam alanında olanların, ofis sahibi olan arkadaşlarımızın, özellikle şu anki ekonomik ortamda ayakta kalmaya çalışan mimar kadınlarımızı daha da güçlendireceğini, bu krizi daha rahat aşmalarını sağlayacağını düşünüyorum.”
“Bizim farkımız ne? Bu geleneğe sahip çıkarken, bir yandan da yüzümüzü geleceğe, daha ayakları yere basan şekilde döndüğümüzü düşünüyorum. Bu eksende de yeni renkler, yeni insanlar ve yeni yaklaşımlara daha açık olacağımızı söyleyebilirim."