Abu Dabi Çölü'nün 'Eko-Kent'leri ve Türkiye’nin 'Yavaş' Şehirleri
Bu yıl 10. yılı kutlanan, sektörde ilk ve tek olma niteliği taşıyan ve 15
Haziran Salı günü gerçekleştirilecek olan Gayrimenkul
Zirvesi, katılımcılarını, geleceğin kentlerine doğru keyifli bir
yolculuğa çıkarıyor. Eko-kent ve 'slow city' (yavaş
şehir) kavramlarının tüm yönleriyle ele alınacağı 'Geleceğin
Kentleri' oturumunda Türkiye’de ve dünyada gerçekleştirilen uygulamalar
uzmanların gelecek öngörüleri eşliğinde değerlendiriliyor.
Başkanlığını Soyak Holding CEO’su M. Emre Çamlıbel’in
üstlendiği 'Geleceğin Kentleri' oturumunun konuşmacıları ise
Türkiye’nin ilk 'slow city' sertifikalı ilçesi Seferihisar’ın
Belediye Başkanı M. Tunç Soyer, Massachusetts Institute of
Technology (MIT) Gayrimenkul Bölüm Başkanı ve Direktörü Dr. Brian
Anthony Ciochetti, şehir planlama ve kentsel tasarım alanında 30 yıllık
deneyimi bulunan ve yenilenebilir enerji alanının bir numaralı ismi olarak kabul
edilen Prof. Dr. Peter Droege, gayrimenkul ve inşaat sektörüne
danışmanlık veren Langan International’ın Yönetim Kurulu Başkanı George
E. Leventis ve 11 Eylül’de yıkılan Dünya Ticaret Merkezi’nden boşalan
'Ground Zero'yu yeniden inşa eden THINK
grubunun kurucusu, dünyaca ünlü Amerikalı mimar Frederic
Schwartz’dan oluşuyor.
GYODER’in değişen dünyanın yeni koşullarına bağlı olarak geleceğin
kentlerinin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklılık göstereceği
anlayışından yola çıkarak düzenlediği oturum, dünyaca ünlü mimarların ve kent
tasarımcılarının vizyoner yaklaşımlarıyla Türkiye gayrimenkul sektörünün
aktörlerine farklı bakış açıları kazandırmayı hedefliyor. Oturumda ayrıca
gelecekteki kentlerin sürdürülebilir, yeşil alan dengesi kurulmuş, ulaşım
altyapısı oluşturulmuş, enerji verimliliği sağlanmış, karbon emisyonunu
dengelemiş ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, kendi kendine yeten,
ekonomik ve sosyal açılardan dengeli kentler olması beklentisi de dile
getiriliyor.
Geleceğin kentlerini planlarken göz önüne alınması gereken pek çok kritere de
dikkat çekilecek olan oturumda kent içi ulaşım sistemlerinin nasıl çözüleceği,
ekolojik planlama yaklaşımında malzemenin yeniden kullanımı, dengelenmiş ve
yenilebilir enerji sağlanması, su yönetimi vb. yöntemlerle kapalı ve dengeli bir
döngünün nasıl kurulacağı gibi önem taşıyan konular da değerlendiriliyor.
Halihazırda biri Çin’de diğeri de Birleşik Arap Emirlikleri'nde olmak üzere
inşa edilen 2 eko-kentin de uzmanlar tarafından ele alınacağı oturumda, dünyada
ekolojik yaşam yaklaşımlarından bir diğeri olan 'slow city' yani 'yavaş şehir'
akımı da mercek altına alınıyor. Dünya çapında 100 adet örneği bulunan bu akımın
Türkiye’deki öncülüğünü yapan İzmir-Seferihisar’daki uygulamaları ise Belediye
Başkanı M. Tunç Soyer aktarıyor.
'Slow city' (yavaş şehir) akımı
İlk olarak İtalya’da ortaya çıkan 'yavaş şehir akımı', zamanla bütün
dünyaya yayıldı. Bir şehrin 'slow city' olarak adlandırılması ve bunu gösteren
salyangoz logosunu kullanabilmesi için önce kontrol edilmesi, daha sonra da
dedektifler tarafından düzenli olarak denetlenmesi gerekiyor. Genel olarak 'slow
city', gürültü kirliliğini ve trafiği kesmek, yeşil alanları ve yaya bölgelerini
artırmak, yerel üretim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkân ve lokantaları
desteklemek ve yerel estetik öğeleri korumak gibi 50'den fazla taahhüt içeriyor.