Avrupa Birliği'nin (AB) 21. yüzyılda
önceliğinin su sorunu olduğu vurgulandı. AB Türkiye Delegasyonu internet
sitesinde yayımlanan makaleden derlenen bilgiye göre, AB su kirliliğini önlemek
ve su kıtlığından sakınmak için çözümler arıyor.
Su yönetiminin, yani su kaynakları ile tatlı ve tuzlu su eko
sistemlerinin korunmasının, Avrupa'da çevre koruma faaliyetlerinin köşe
taşlarından birisi olduğu bildirilen makalede, AB düzeyindeki vatandaş katılımı
ve ortak eylemlerin, ulusal sınırları aşan su sorunun ele alınmasında hayati
önem taşıdığı belirtiliyor.
Avrupa Komisyonu'nun yeni su politikasında "kirletilmiş suyu
tekrar temiz hale getirmeyi ve suların temiz tutulmasını sağlamayı"
amaçlandığının kaydedildiği makalede, "Su kirliliği, suyla ilgili tek tedirgin
edici olgu değildir. Su kıtlığı, kuraklık ve seller de diğer büyük sorunlardır.
Sıcaklık arttıkça, su rezervleri özellikle Güney Avrupa'da düşecektir. Daha
şimdiden, aşırı sıcaklık ve kuraklık, yağmur ve seller Avrupa'nın birçok
bölgesini etkiliyor" deniliyor.
Makalede, suyla ilgili gelecekte yaşanacak olumsuzlukların
kaygısını, Avrupa Komisyonu yeni su politikası çerçevesinde su tasarrufuyla
ilgili her türlü stratejide yer alması gereken AB vatandaşları tarafından da
paylaşıldığı bildiriliyor.
Kopenhag'daki konferans
Avrupa Komisyonu'nun, yeni su politikası çerçevesinde
geliştirdiği kampanyalarla, gençlerin ilgisini iklim değişikliklerine
çekmek istediği ifade edilen makalede, gençleri, internet yayınları, internet
oyunları ve iklim değişikliğine karşı verilen savaşı anlatan kitapçıklar
aracılığıyla, 7 Aralıkta Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da düzenlenecek, İklim
Konferansı'na katılmaları için seferber edeceği belirtiliyor.
Makalede, AB'nin su ile ilgili gelecekte olumsuzlukların
yaşanmasının önüne geçebilmek için bazı araçları kullandığı ifade edilirken, su
sorunuyla ilgili bilgi toplama ve önlem amaçlı kurulan bu araçlar şöyle
sıralanıyor: "Su çerçeve direktifi; Avrupa çapındaki temiz su kaynaklarının
korunması ve ıslahı ile bu kaynakların uzun vadeli ve sürdürülebilir kullanımı
için yasal bir çerçeve oluşturuyor. Direktif, su yönetimi için bazı yenilikçi
ilkeler getiriyor; bunlar arasında kamunun planlamaya katılımı ve su
hizmetlerinin maliyetinin karşılanmasını da içeren ekonomik yaklaşımların su
yönetimine entegrasyonu yer alıyor. 2002'de Johannesburg'da yapılan Dünya
Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'nde Avrupa Birliği Su Girişimi (EUWI)
oluşturulmuştur. EUWI, ulusal hükümetlerle, donörlerle, su endüstrisiyle, sivil
toplum kuruluşları ve diğer paydaşlarla bir ortaklık yaklaşımı benimseyen
uluslararası bir siyasi girişimdir."