Milliyet - İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ndeki Marmaray Arkeolojik Kazı Sergisi’nde sergilenen 1860 yılına ait tüp geçit projesi, İstanbul Boğazı’nı deniz altından geçme fikrinin 150 yıl önce düşünüldüğünü ortaya koydu. Sultan Abdülmecid’in hayali olan tüp geçit projesi, bugün adım adım gerçek oluyor.
Osmanlı döneminde hızla büyüyen İstanbul’da özellikle şehrin her iki yakasını birleştirme düşüncesi, 19. yüzyılın başından itibaren sarayın birinci vazifesi haline geldi. İlk olarak 1860 yılında dönemin sultanı Abdülmecid, Fransız mühendis S.Preault’a bir proje yaptırdı. Bu projeye göre tıpkı bugünkü gibi bir tüp geçit Boğaz’ın altına döşenecek, tüp Boğaz’ın altında ayaklar üstüne oturtulacaktı. Tren Sirkeci’den girecek, Boğaz’ın altından Üsküdar’dan karaya çıkacaktı.
Kağıt üzerinde matematiksel verileriyle birlikte çizimi de yapılan proje, günün şartlarında hayata geçirilemedi. Proje, bilindiği kadarıyla ekonomik nedenlerin yanı sıra güvenlik nedeniyle askıya alındı. Projenin bir benzeri 1902 yılında Amerikalı Mühendis Frederik E. Storm ile arkadaşları Frank Lindman ve Hilliker tarafından Sultan 2. Abdülhamid’e teklif edildi, ancak yine hayalde kaldı.
Tünel-i Bahri
Marmaray Arkeolojik Kazı Sergisi’nde sergilenen 1860 yılına ait tüp geçit projesine göre, 16 ayak üzerinde duran yatay bir platform üstüne, içine tren girebilecek boyutta çelik borulardan oluşan bir tünel planlanıyordu. Tünelin içinde yer alması planlanan üç araçtan biri çekici lokomotif, diğer ikisi de yolcu taşıma vagonu görevi görecekti. Tünel-i Bahri ismi verilen proje hayata geçirilemeyince Osmanlı arşivlerinin tozlu raflarında yerini aldı.
150 yıl sonra Ulaştırma Bakanlığı benzer bir projeyi yeni hayata geçiriyor. Boğaz’da tüp döşeme işlemi bitme aşamasına gelen projede, Yenikapı, Sirkeci ve Üsküdar’daki arkeolojik kazı çalışmalarının bitmesi bekleniyor. Yetkililer, kazı işleminin bitmesi halinde kısa süre içinde raylı sistemin hayata geçirileceğini söylüyor. Müze yetkilileri, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin denetiminde devam eden arkeolojik kazıların bilimsel niteliklerden taviz verilmeden devam edeceğini belirtiyor.