ABD Ekonomisinde Belirsizlik Yükseliyor



ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmenlik ve ticaret alanında korumacı politikalara öncelik tanımasına karşın vergi ve altyapı planlarını hala netleştirmemesi ülkedeki ekonomik belirsizliği artırdı.

Trump'ın, zaferiyle sonuçlanan başkanlık seçimlerinin üzerinden 4 ay, başkanlık koltuğuna oturmasının ardından da 1,5 ay geçti. Buna karşın yeni yönetimin hayata geçireceği ekonomi politikalarına yönelik "belirsizlik bulutu" aralanmış değil...

Yatırımcılar, özellikle büyümeyi destekleyecek vergi reformu ve altyapı harcamalarının, Trump yönetimi için öncelik sırasını kestirmeye çalışıyor. Trump'ın, birkaç gün önce Kongre'de yaptığı "iyimser" konuşmada bu konulara dair yeni bir şey söylememesi piyasalarda hayal kırıklığı yarattı. Ekonomistler, genişlemeci maliye politikası beklentisiyle son dönemde rekordan rekora koşan ABD borsaları ve ekonomik güvenin, yönetimin yakın zamanda somut bir adım atmaması halinde yön değiştirebileceğinden endişeleniyor. Ayrıca, göçmenlik ve ticaret alanında atılan korumacı adımların ekonomiye olumsuz etkisinin genişlemeci maliye politikasıyla dengelenmemesi durumunda, büyümenin vaat edilenin aksine yavaşlayacağını düşünenlerin sayısı da az değil...

"Belirsizliğin kısa süre içinde kaybolmasını beklemiyorum"

MarketWatch'un 6 yıldır üst üste en iyi ekonomik tahminci seçtiği High Frequency Başekonomisti Jim O'Sullivan, belirsizliğin kısa süre içinde kaybolmasını beklemediğini söyledi. O'Sullivan, Trump yönetiminin ekonomi politikalarının netleşmesinin aylar alabileceğini belirterek, "Belirsizlik sadece yönetimden kaynaklanmıyor. Yönetimin Kongre'yle iş birliği yapması gerekiyor ve bu konuda bazı sıkıntılar söz konusu. Senato'da 52 Cumhuriyetçi senatör var ve yasaları geçirmek için hiçbir Cumhuriyetçiyi kaybetmemeleri lazım. Kabine üyelerine yönelik oylamalar bu başarının kolay olmayacağını gösteriyor." şeklinde konuştu.

Piyasalardaki belirsizliğe karşın yükselen iyimserliği aşırı bulduğunu ifade eden O'Sullivan, "Trump, Kongre konuşmasında belirsizliği giderecek yeni hiçbir şey söylemedi. Piyasaların ilk etaptaki rallisinde, kısmen Trump'ın kullandığı dilin geçmişteki konuşmalarına kıyasla daha iyimser ve uyumlu olmasının etkili olduğunu düşünüyorum. Ancak borsanın bu şekilde yükselmeye devam edeceğini sanmıyorum." yorumunda bulundu.

O'Sullivan, vergi ve altyapı reformlarına ilaveten ticaret alanındaki belirsizliğin sürmesine karşın şimdiye kadar herhangi bir gümrük vergisi veya tarife kararı alınmamasının, piyasaları en azından kısa vadede bir ticaret savaşı çıkmayacağına ikna ettiğini kaydetti.

"Rejim belirsizliği resmi bulanıklaştırıyor"

Trump'ın ekonomi politikalarının Obama dönemiyle taban taban zıt olması, belirsizliğin diğer nedeni olarak görülüyor. Cato Enstitüsü Direktörü Steve Hanke, yeni yönetimin "ekonomik milliyetçilik" kategorisindeki politikalarını bir nevi rejim değişikliği olarak nitelendirirken, bunun belirsizliği tetiklemeye devam edeceğini söyledi. "Devletin ekonomiye geçmişten çok daha fazla müdahale ettiğini ve ekonomik politikalara yönelik büyük belirsizlik oluştuğunu göreceğiz. Çünkü bir rejimden tamamen farklı bir rejime doğru hareket ediyoruz. Rejim değişikliği resmi bulanıklaştırıyor" görüşünü dile getiren Hanke, Trump'ın ekonomiyi bir şirket gibi yönetmesinin aslında sosyalizmden farklı olmayacağını savundu.

Hanke, Trump'ın selefi Barack Obama'nın da özellikle regülasyonlarla ekonomide rejim değişikliğine yol açtığını belirterek, şunları kaydetti: "Rejim belirsizliği Obama döneminde de yüksekti. Ekonomiye sol eğilimli birçok yeni politika getirildi. İnsanlar politikaların veya vergilerin ne zaman değişeceğini bilmiyordu. Yarın ne olacağını bilmediğin bir ekonomide elbette yatırım yapmazsın. Bu yüzden ABD'de özel yatırımlar dibe vurdu, verimlilik çok düştü. "

Trump yönetiminin milliyetçi politikalarla aynı belirsizliği sürdüreceğini iddia eden Hanke, hükümetlerin kazananları ve kaybedenleri seçemeyeceğini, piyasa ekonomisine müdahalenin kötü sonuçlanacağını savundu.

"Yüzde 3-4 aralığında reel büyüme realistik değil"

Steve Hanke, Trump'ın rejim belirsizliğini artırarak başarılı olamayacağını belirtirken, "Trump yönetiminin yüzde 3-4 aralığında reel büyüme hedefi realistik değil." dedi. ABD borsalarının göründüğü kadar iyi durumda olmadığını düşündüğünü ifade eden Hanke, piyasada fazla likidite bulunmamasının risk teşkil ettiğini söyledi. Hanke, şöyle devam etti: "Hisse senetlerinin durumu, Dow Jones ve S&P 500’ün kapanış fiyatını izlediğinizde, görüldüğü kadar parlak değil. Şu sıralar herkes iyimser ancak biraz derine indiğinizde bunun tehlikeli olduğunu görebilirsiniz. ABD borsaları tehlikeli bölgeye yaklaşıyor. Sorunlar ne zaman ortaya çıkar bilemiyorum ama ABD gibi bir piyasada likiditenin kuruması riskli. Altının son dönemde nispeten güçlenmesinin bir nedeni bu.”

Belirsizlik Fed'i rahatsız ediyor

Trump’ın ekonomi politikalarına yönelik belirsizliğin yatırımcıların yanı sıra Fed'in işini de zorlaştırdığı, Trump’ın vergi indirimleri ve altyapı yatırımlarının zamanlamasının, yöntemi ve hacminin, sıkılaştırma politikasını sürdürmekte çeşitli engellerle karşılaşan Fed’in son bilmecesi haline geldiği belirtiliyor. "Belirsizlik" kelimesinin, hafta ortasında yayınlanan mart ayı Bej Kitap raporunda bir önceki rapora kıyasla iki kat daha fazla kullanılması da dikkati çekti. Ocak raporunda sadece 7 defa geçen "belirsizlik" sözcüğü, Mart raporunda 14 kez geçiyor. Bu cümlelerin büyük bölümü "yeni yönetimin politikalarını çevreleyen belirsizlik" ifadesini içeriyor.

Fed yetkilileri de söz konusu belirsizliği, konuşmalarında sık sık gündeme getiriyor. Ancak bu sorunun martta faiz artırılmasını önleyip önlemeyeceği bilinmiyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu