Avrupa Çevre Ajansı (EEA),
Avrupa Birliği (AB) düzeyinde sera gazı etkisi yapan
emisyonların oranında önemli bir düşüş olduğunu açıkladı. 15 AB üyesi arasında
yapılan ölçümlere göre, 1990 temel alındığında emisyonların yüzde 6,2 oranında
düşmesi, 2008-2012 yılları arasında 1990'a göre emisyon oranlarında yüzde 8'lik
bir düşüş hedefi koyan Kyoto Protokolü'ne uyum konusunda çok önemli bir adım
atıldığını gösteriyor.
Ölçümler 27 AB üyesi ülkeye genişletildiğindeyse 1990 seviyelerine göre
emisyon hacmi yüzde 13,6 oranında düşmüş durumda.
Peki, bu denli kayda değer bir düşüşün ardında yatan temel faktörü nasıl
yorumlayabiliriz? Avrupa Birliği Çevre Komiseri Stavros
Dimas'ın da dikkat çektiği gibi, belirleyici faktörlerden birisi
ekonomik durgunluk ve bu eğilim sürdükçe önümüzdeki dönemde de benzer bir
düşüşle karşılaşmak olası.
Bununla birlikte, içeriği, 20/20/20 hedefleri (karbon emisyonlarını yüzde 20
düşürmek, enerji verimliliğini ve yenilenebilir enerji üretimini yüzde 20
artırmak) olarak özetlenebilecek AB İklim Değişikliği ve Enerji Paketi'nin
uygulanmaya başlamasıyla birlikte, emisyon hacimlerinde daha etkin ve
sürdürülebilir bir düşüşün yakalanacağı da öngörüler arasında.
Emisyonların düşüşünde, ayrıca, karbon fiyatlarının artmasına tepki olarak,
özellikle enerji, endüstri ve taşımacılık alanlarında faaliyet gösteren
tesislerin üstlendiği emisyon azaltıcı önlemler de önemli bir faktör olarak
beliriyor.
Avrupa Çevre Ajansı'ndan gelen bu haberin aralıkta Kopenhag'da düzenlenecek
Birleşmiş Milletler İklim Konferansı öncesine denk gelmesi ise, Avrupa
Birliği'nin -emisyon azaltımında elde ettiği deneyim ve iyi uygulamalar
aracılığıyla- yönlendirici bir görev üstlenmesi için, zamanlama açısından önemli
bir fırsat sunuyor.(MT/EÜ)
Menekşe Tokyay / İstanbul Kültür Üniversitesi Küresel Siyasal
Eğilimler Merkezi