Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ve iştiraki Emlak Konut GYO tarafından 'mimari mirasımızı yeniden canlandırmak ve günümüz teknolojisini gelenekten ilham alarak geleceğe taşımak' amacıyla düzenlenen ve mimarlık ortamında tartışmalara neden olan '7 İklim 7 Bölge Gelenekten Geleceğe Ulusal Mimari Proje Yarışması'nın ödül töreni, TOKİ İstanbul Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Yarışma için mimarlardan, 24 bin 272 metrekare alan için emsali 0,6 - 1,35 arasında olmak kaydıyla konut projesi, 5 bin 420 metrekare alan için emsali maksimum 1 olmak üzere 100 kişi kapasiteli kreş ve 22 bin 515 metrekare alan için emsali maksimum 1 olacak 24 derslikli ilköğretim okulu tasarlamaları istenmişti. Yarışma şartnamesine göre Marmara dışındaki diğer bölgeler, yarışma alanı olarak belirlenen alanı kendi bölgelerinde var olan bir alan gibi değerlendirdi ve o bölge için proje geliştirdi.
Foto: Ege Bölgesi kategorisinde birincilik ödülünü kazanan ekip adına ödülü, ekip başı Cihan Sevindik aldı
Ödül töreni öncesi katılımcılara seslenen TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, yarışmayla özel sektöre de örnek olabilecek projeler ortaya koymayı hedeflediklerini söyleyerek, "Sunulan projelerin, yenilerine ilham vereceği kesindir" dedi. TOKİ olarak 62. hükümetin programında da yer alan dikey mimariden yatay mimariye geçiş yönünde hazırlıklarını tamamladıklarını kaydeden Turan, "2023'e doğru temel hedefimiz, daha kaliteli ve nitelikli konut projeleri; barınma ihtiyacını karşılamasının ötesinde, sosyal taleplere de cevap veren projeler üreteceğiz" diye konuştu.
Foto: Akdeniz Bölgesi kategorisinde birincilik ödülünü Fatma Tuğba Okçuoğlu'nun ekip başı olduğu ekip aldı
Kadir Topbaş: Yarışmayı bir umut olarak görüyorum
Barınmayı da inanç gibi kutsal bir hak olarak değerlendirdiklerini belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da, bu tür yarışmaları bir umut olarak gördüğünü söyledi. "İnsanların kendi inançlarına, kültürlerine ve değerlerine uygun mimariyle bir mutluluk verme imkanımız olabilirdi, maalesef böyle olmadı" diyen ve özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında mimarlar tarafından insanlara değerlerine ve inançlarına aykırı bir yapılaşmanın dayatıldığını savunan Topbaş; "Yoğunlaşan şehirlerde insanların yaşam tarzlarını mimarlar ve mühendisler belirler oldu. Bu nedenle, bu yarışmada bölgesel değerlerin ve malzemelerin dikkate alınarak mimari projeler oluşturulmasını çok önemsiyorum” dedi. Türkiye’nin ulusal planlarının olmamasının da şehirlerin ve bölgelerin olumsuz gelişimini çok etkilediğini ifade eden Topbaş; yüksek yapıların da olacağını, ancak doğru bir denge kurulması gerektiğini sözlerine ekledi. Mimarlığın artık barınma çözümü sunmasının ötesinde sürdürülebilirlik gibi başka ölçütlerinin de olması gerektiğine işaret eden Topbaş; mimarların da baskılara karşın 'ben bunu yapmayacağım' diyebilmesi gerektiğini vurguladı. Göreve geldiklerinde Metropoliten Planlama Merkezi’ni kurarak İstanbul’un temel planlarını yaptıklarını, ancak bazı taleplere karşı duramadıklarını belirten Topbaş; TOKİ'nin nitelikli modelleriyle bir model ortaya koyabileceğini sözlerine ekledi.
Foto: Öğrenci kategorisinde dereceye giren proje sahipleri ödüllerini, Prof. Dr. Sinan Mert Şener'in elinden aldılar
Jüri Başkanı Prof. Dr. Sinan Mert Şener: Yarışmayı, konut araştırmalarına önemli bir katkı ve ar-ge desteği olarak da görmek mümkün
Jürinin değerlendirme süreci ve projelerin nitelikleri hakkında açıklamalarda bulunan Jüri Başkanı, İTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sinan Mert Şener ise, "Belirli fenni standarda sahip sosyal konut açığı kapanmadan kalite anlayışından bahsetmek olası değildir" diyerek; "Yerellik ve yöresellikten bahsetmeye başladığımız bugün, konut açığını belirli bir standarda sahip sayısal üretimle kapatan TOKİ'nin yeni vizyondaki çalışma arayışının da başlangıcında olduğunu söyleyebiliriz" şeklinde konuştu. TOKİ'nin yarışmaya Türkiye tarihinin en büyük mesleki ödüllerini koyarak da vizyonunu gösterdiğini kaydeden Şener; yarışmanın, konut konusundaki araştırmalara önemli bir katkı ve ar-ge desteği olarak da okunabileceğine dikkat çekti.
Foto: Yarışma jürisi, Prof. Dr. Sinan Mert Şener (İTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı), Dr Halil Onur (İstanbul SİT Alanları Alan Yönetimi Başkanı-Mimar), Fatma Varank (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdür Yardımcısı –Mimar), Mustafa Levent Sungur (TOKİ Toplu Konut Projeleri ve Araştırma Dairesi Başkanı – İnşaat Müh), Hicran Çakmak (Emlak Konut GYO Etüt Proje Müdürü- Mimar) , Y. Mimar Bünyamin Derman (DB Mimarlık) ve Y. Mimar Ali Reyhan Esen'den (Reyhan Mimarlık) oluşuyordu
Jüri olarak TOKİ'nin bu tür fikri yarışmalara destek vermeye devam etmesi ve yarışmayı bir gelenek haline getirmesini arzuladıklarını söyleyen Şener, isim vermeden yarışmaya katılınılmaması yönünde çağrıda bulunan Mimarlar Odası'nı da eleştirdi:
"Katılım, toplumsal gelişmenin, ileri demokrasilerin gereğidir. Bu açıdan fikri mülkiyet konusunda katılımı engelleme çalışmaları da demokraside ileri toplumların pratiğinde yer almamaktadır. Her girişimi protesto etme yerine, iyi niyetle, her olumlu çabayı bir fırsat olarak görüp bilimsel ve mesleki bir katkı koymak değerli bir tavır olmalıdır. Mimarlıkta bizim herşeyimiz çizgidir; muhalifsen bile görüşünü projeyle aktarmalısın. Her zaman TOKİ'nin burada yaptığı gibi katılımcı girişimlerden yana olunmalı ve daha iyi planlanmış bir çevrenin inşası için bu tür girişimlerin desteklenmesine devam etmeliyiz. Önyargılı olmamak gerektiğini düşünüyorum; duyduğum kadarıyla ödül alan projeler bu anlamda bir şaşkınlık yaratmış".
Değerlendirmenin adil ve eşdeğer kriterlere göre yapılması için çalışmanın en başında yerel kimlik ve malzeme, iklim ve sürdürülebilirlik, yoğunluk ve vaziyet planı kurgusu, kullanılan mimari arketipler, yerel kimlik oluşturan referans binaların karakterlerine dikkat edilmesi, evrensel genel mimari değerlerin gözardı edilmemesi, estetik ve yerel mimari ilişkisi gibi bazı temel kriterler oluşturduklarını açıklayan Şener; yarışan projeler hakkında ise şunları söyledi:
Ege Bölge birincisi olarak seçilen projenin maketi"Malum; mimarlıkta değerlendirme kriterleri, her mimarın alıp çekip bir başka tarafa götürebileceği bir duruma gelebilir. Belirlediğimiz kriterler, bir anlamda bir büyüteç işlevi gördü; daha objektif olmamıza imkan sağladı. Yarışmaya 7'si öğrenci kategorisinde, 52 adet proje katıldı. Jüri, öğrencilerin daha fazla teşvik edilmesi konusunda hemfikir; açıkçası bu sayıyı az bulduk. Profesyonel kategorisinde de dengesiz bir dağılım görüldü, 3 bölgede daha az katılım oldu. Bu bölgeler için daha ileri bir tarihte yeniden bir yarışma düzenlenmesini öneriyoruz. 4 bölgedeki katılım adedi, mimar öneri seviyesi olarak kaydadeğer bulunabilir. Bazı projelerde konut bölgelerinde yakalanan olgunluk, eğitim binalarında görülmedi. Malzemeye ve yerel değerlere önem verenlerin bir kısmı da, planlamadaki iç çözümler, özellikle kentsel planlamada sınıfta kaldılar. Ama bunlar olumsuluk olarak görülmemeli; hatta genel düzey olarak, ifade, maket, grafik yetkinlik bakımından Türkiye standardında, hatta onun bir miktar üzerinde işler oldukları söylenebilir. Bu fikri üretimler, idareler kadar topluma da vizyonlar katacaktır diye düşünüyoruz. Çünkü toplumun da yeni şeyler görmeye ihtiyacı var".
Jüri değerlendirme raporu için tıklayınız