Tarihi milattan önce 5 bin yıllarına dayanan Malatya'daki Aslantepe
Höyüğü'ndeki dünyanın ilk sarayının açık hava müzesi olması için çalışmalar
hızla devam ediyor. İtalyan La Spienza Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Aslantepe
Kazı Başkanı Prof. Dr. Marcella Frangipane, ''Höyüğün güneyinde bulduğumuz
kalkolitik dönemden kalan dünyanın ilk sarayı açık hava müzesi oluyor"
dedi.
İtalyan La Spienza Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Aslantepe Kazı
Başkanı Prof. Dr. Marcella Frangipane, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu
tarihi bölgede, devletin nasıl başladığını, şehir sisteminin nasıl olduğunu tüm
insanlığa göstermeyi amaçladıklarını vurguladı. Açık hava müzesinin ve
höyüğün girişlerinin farklı olacağını dile getiren Frangipane, turistlerin
müzeye gelmesi için höyük üstünde bir yol yapılacağını da sözlerine ekledi.
Müzenin açılışının gelecek yıl haziran ayında yapılabileceğini aktaran
Frangipane, girişte sarayı gezdirmesi için bir rehberin olacağını, saraya ya da
açık hava müzesine gelen yol güzergahı üzerinde sarayı tanıtıcı panolar
bulunacağını dile getirdi.
Sarayı oluşturan her binanın üstüne bir çatı
yaptıklarını belirten Frangipane, çatıda camlı bölümlerinde olduğunu aktardı,
''Sarayda kalkolitik dönemde açık bir avlu vardı. Bu yerin bulunduğu noktaya
çatıdan camlı bölme yaptık, buradan ışık giriyor. Bu da sarayda eski dönemlerin
esintisini çağrıştırıyor'' diye konuştu. Bu durumun, aynı zamanda, sarayın
çatısından ve içinden bakan insanlara eski binaları görme olanağı sağlayacağını
da belirtti. Frangipane, şu bilgiyi verdi: "Duvarlara çatının ağırlığını
vermemek için demir ve metal direkler yaptık. Çatıyı da bu demir direklerin
üstüne yerleştirdik. Duvarların korunması için yıpranan noktalarda da
restorasyon devam ediyor.'' Kerpicin korunması en zor malzemelerden bir tanesi
olduğunu belirten Frangipane, bunun için duvarlarda ve yerlerde çeşitli korunma
önlemleri aldıklarını sözlerine ekledi.
Çatının üstünün müze görünümünde
olduğunu belirten Frangipane, altının ise ahşap ve eski bina görünümünde
olduğunu aktardı. Sarayın altında daha arkeolojik tabakaların olduğunu ve bu
tabakaların korunmasına da özen gösterdiklerini de dile getirdi.
Farklı
odaların birleşmesinden oluşan kompleks bir yapı
Saraydaki
önemli buluntulara da işaret eden Frangipane, şunları anlattı: ''Bu sarayın
bulunduğu dönemde medeniyet bir yangınla son bulmuş. Bunun üzerine bütün
buluntular tabanda kalmış. Tabandaki kazılarda bulduğumuz bütün buluntular
Malatya Arkeoloji Müzesi'nde. Bu sarayda 5 bin tane küçük parça halinde mühür, 2
bin 200 büyük mühür bulduk. Bu mühürler, bu dönemde bürokrasinin var olduğunu
gösteriyor.Devlet sistemi başlamış.''
Dünyanın ilk sarayında sadece tapınağın olmadığını ifade eden
Frangipane, ''Saray farklı odaların birleşmesinden oluşan kompleks bir yapıda.
Burası sadece bir tapınak değil, farklı fonksiyonlara sahip değişik binalar var.
Bunun için biz saray diyoruz. Depolar, avlu, koridor, başka binalar ve mabet
var. Ama hepsi bir planın, sarayın parçası'' dedi. Frangipane, sarayda ilk
kanalizasyonun da olduğunu, bu kanalizasyonun taştan yapıldığını
belirtti. Sarayın yangına rağmen iyi korunduğunu belirten Frangipane,
''Duvarlar 2-2,5 metre yüksekliğinde kalmış. Duvarda resim ve orijinal sıva var.
Bunun üzerine biz bu sarayın turistlere gösterilmesi gerektiğini düşündük'' diye
konuştu.
Anadolu'da başka yerlerde de duvar resimleri olduğuna değinen
Frangipane, ''Çatalhöyük'te de duvar resmi var. Ancak Aslantepe'deki duvar resmi
burada, yerinde kalıyor, yerinde korunuyor'' dedi. Bu yıl çatı ve projenin
tamamlanacağını anlatan Frangipane, ''Açık hava müzesinin çatısı bitti. Sadece
detaylar kalıyor. Bu projeyi kazı ekibi olarak biz hazırladık. Sarayın
orjinalinin korunmasını istedik'' dedi.